İzdiham Dergisi’nin 33. sayısında Güray Süngü 102 tane soru sordu. Sorular çok güzel. Birbirinden bile. Biz de dergide “cevaplarsanız sitede yayınlarız” demiştik. Cevaplar gelmeye başladı. İlk olarak Suphiye Hazar’ın cevaplarını yayınlıyoruz. Sorular dergide.
- Sevdiğim insanlarla güzel vakit geçirmeyi ve kitap okumayı.
- Herkes aynı anda şiire romana öyküye kıymet verirse anca o zaman dünya iyileşir. Bireysel olarak yaklaştığımızda tek çaba olarak kendimi yetersiz görüyorum. Bu “önce herkes kendi kapısını süpürse mahalle temizlenir, sonra semt, sonra şehir….” Varsayımına benzemez. Burada da değinildiği gibi herkesin yapması lazım.
- Dünya hasta. İçinde hastaların gezindiği yer ne denli sağlıklı olabilir.
- Üzülürüm.
- Doktor veya öğretmen.
- Evet öğretmen oldum. İlk sebep hayalimdeki meslekti ama daha gerçekçi bakacak olursam tercih hakkım yoktu.
- İnsanoğlunun varlığı başlı başına sorun. Dışardan bir göz olarak da baktığımda onlar insansa ben neyim diyorum.
- Her şeyden.
- Bilmem.
- Hayır.
- Kesinlikle hep galip olma peşindedir.
- Memnun olurlar bence. Herkes kendinin ve eserinin en iyisi olduğunu düşünür. Tanınma ve en iyisiyle anılmak ister. Kendini üstün görmek ister. İnsanoğlunun fıtratında var bu.
- Telefonun not bölümüne.
- Kurtulmak için. Görmeye duymaya tahammül edemediği için. Bir de sevdiği için.
- Kitap.
- Duruma göre değişir bu.
- Bazı kokular bazı dokunuşlar bir anın hatırlatıcısıdır. Veya sevilen bir şeyin bir kokuyla bağdaştırılması sonucu onu çağrıştırmasıdır. Kitap kokusu da öyle işte.
- Öldürenin.
- Yani pek sayılmaz aslında. Matbaa bir nevi el yazmasını çoğaltmaktır. Eline alır, dokunur, kokusunu alır ve okursun. Ama e kitap öyle mi.. benim için elime alıp onunla bütünleşmem gerek. Sanal ortamda okumayı tercih etmiyorum. Ama okumuyor muyum, okuyorum.
- Beni öldürmesini tercih ederim.
- Karşılığı verilmiş şeyler olsaydı yazmazdım.
- Ölü insan üzülmez. Öldüren vicdan yapabilir ama o da üzülmez.
- Hayır.
- Hayır.
- Beni öldürün derim.
- Hayır.
- Hayır.
- Hayır.
- Yaptıklarımla ölümsüz olmayı bilmeden yaşamak isterdim.
- İnsanoğlunun yaşamı boyunca en önemli gayesi kendini gerçekleştirmesidir. Tanınma bilinme de bir ihtiyaçtır sonuçta. İnsanlar unutur, bugünü de yarını da hatta ölümlü olduğunu da. Bu yüzden hiç ölmeyecekmiş gibi seneler sonra tanınmış kişi olarak kalmayı ister.
- Hayır, anormal olduklarını düşünmüyorum. Bakış açıları farklı olabilir. Aslında farklı da demesem daha iyi olur. Sadece çoklu bakış açıları vardır. Ben bir yere bakarken benim başka yere de bakmam gerektiği konusunda yol gösteriyorlar sadece.
- Hayır.
- Kendi ölümümü tercih ederdim.
- Hayır etkili olmadı.
- Dikkatli okurum genelde.
- Hayır.
- Katılmıyorum. Başka bir yerde kullanırdı bu yeteneğini. Bunu futbola bağlarsak dar kalıplar içinde olduğumuzu gösterir.
- Hayır.
- Görecelidir. Benim duygu düşüncelerime tercüman olan yazarlar benim için iyi iş başarmış insanlardır.
- Neye örnek vereyim.
- Hayır, denge değişmezdi. Görme anlamında bir kapı kapanmış olurdu bize sadece.
- Hangimiz iyiysek ona verilsin.
- Yeri gelince söylerim, herkes gibi.
- İyi olana verilsin ama en iyi arkadaşım benim gözümde her zaman daha iyidir tatbikîde.
- Daha önce dediğim gibi bunun bir kişiyle alakası yok. Çok büyük bir kitlenin el birliği önemli. Bir kişi sadece bir kapı kapatır o kadar.
- Evet.
- Hayır.
- Cevabım evet olsaydı kesinlikle hasta olduğumu düşündürür bu.
- Hayır.
- Evet her zaman vardır ama örnek veremem.
- Var ama kendimle alakalı örnek vermek istemiyorum.
- Uçsaydım evet.
- Diğerlerine.
- Uçmamam en iyisi. Uçmak istemezdim.
- Sıradan olup acı çekmemek.
- Hayır neden kaygılandırsın.
- Evet.
- Hayır.
- Alakası yok.
- Genellikle.
- Hayır.
- Az önce.
- Özel hissettiren insanlara karşı özel ama genelde sıradan.
- Hayır.
- Her saniye işleriz. Bugün bile işlemiş olabilirim.
- Kesinlikle düşünmedim. Sorulara olabildiğince kısa cevap verip diğerine geçmeye çalıştım. Tek bir soruyu bile değiştirmedim.
- Günahın azı çoğu olmaz ki.
- Alkol içerdim.
- Yani günah işlememeye özen gösteriyorum ama işliyoruzdur diye düşünüyorum. Tabi bunun inanç çerçevesi de var. Günah neye göre kime göre farklılık arz eder. Ama işliyorum diye düşünüyorum.
- Evet geçiririm.
- Ailemden ve en yakın ve çok sevdiğim insandan. Hepsinden onlara yaşattıklarım için özür dilerdim. En fazla onlarla vakit geçirdim muhakkak kalp kırıklıkları olmuştur. Özellikle yakın arkadaşımdan, vurup kırmaları ve kendine zarar verdiği için ondan özür dilerdim.
- Aslında öyle bir isteğim hiç olmamıştı. Su’dan korkarım ben ama bu sene içimde hep bir teknem olsa ne güzel olurdu düşüncesi geçiyor.
- Hayatımdaki en önemli şey karşılığında yine hayatımdaki en önemli şeyin bende kalmasını isterdim.
- Bilmem. Benim de aklıma gelmedi. Her şeyi fazlaca istediğimizden herhalde. Doyumsuzluğumuzdan herhalde.
- Kesinlikle aklımdan değiştirmek geçmedi. Hatta neden benim de aklıma ekmek teknesinin gelmemesinden rahatsız bile olmadım.
- Bazen söylerim.
- Zannetmem farklı olacağını. Bu sene aklımda tekne düşüncesi vardı. Hatta soruyu görünce şaşırdım.
- Hayır yoktu.
- Hayır.
- Benim ilgimi çekmiyor ama saçma da değil yani.
- Yaşantıları sonucu.
- Zannetmiyorum.
- Güçlendirseydi evet kendime zarar verirdim ama genellikle ben hırs odaklı olmadığım için akışına bırakırım. Beni öldürmeyen şey başkasını öldürür. Ben sadece beklerim.
- Hayır.
- Güçlendiren şey de öldürebilir.
- Evet.
- Vardır.
- Hayır çünkü bir kalbimin olduğunu biliyorum. Benle birlikte de olacaktır.
- Hayır.
- Evet.
- Bunu cevaplamak için tüm romanları okumam gerek. Okuduğum kitapların birinin diğerinden daha farklı ve özel yeri olduğunu düşünüyorum.
- Antibiyotik olmasaydı olurdu.
- Yerine göre.
- Hayır, dengeli olup olmadığını yaptığı işle bağdaştıramayız.
- Dengeye gelmek için önce dengesizleşmek gerekir.
- Genelde içe doğru çöker.
- Bugünden sonra doğacaklar yarın öleceği için ölü sayısı hep bir geriden daha fazladır.
- Herkesin kıyameti kendine kopuyor zaten.
- Hayır.
- Pek duymam.
- Ona inandığım sürece Allah’a.
- Neden?
Suphiye Hazar cevapladı
İZDİHAM