Muhammed Palewi, Tılsımı Muğlak
ben yanağında kristal çiziği olanlara meftun oldum hep
rabb dedim.. rabb..!
ey..! o en güzel iç çekiş..
sanırım fazlaca sıkıyor o kalbimi
avuçlarını biraz gevşetmeyeceksen bile
içime işleyen tırnaklarını azıcık berî tutabilir misin
-sözleri yeterince tesirli zaten-
mûsikîydim ben sana
haftalar boyu gizlice dinlediğin
herkesten sakladığın bir rahatsızlık
dert katan garip muammâ bazen huşû dolu nefestim sana ben
aranıyordun dedin bana belki de bir şeyleri arıyordun
can pahasına, acındaki yakıcılığı etrafındakilere yayarcasına
talip olmadım ben lâkin sızına devâ olmaya
hem bir çığlık dahi yoktu ortada
şahidi olduğum bir inlemeydi
sadece yanına ilişeyim istedim
tanık olayım yalnızca arayışına
istediğin vakit tamam çocuk artık buraya kadar yolun de
üstelik sen gibi nâlâna
ben gibi feverân eden nasıl ecza olabilir ki
rabb dedim.. rabb..!
gitmek istediğin zaman git
diyen kadınların çok olduğu vakitlere ermişiz
ne fenâ etmişiz
sev beni
hebâ eyledim kendimi
yarım sev eksik sev bayağı sev
kendini değil beni tamamla
yanağımda vadiler var
Muhammed Palewi
İZDİHAM
Bazen, bugünün şairlerinin daha derin şiirler yazdığını düşünürüm. İşte tam öyle bir şiirin orta yerindeyim. Başlıyorum, bitiremiyorum. Bitti sanıyorum ama yetmedi diyorum, başa dönüyorum. Okuyorum, anlıyorum fakat her dönüşümde bir yeni mana buluyorum. İşte tam bu yüzden, “gitmek istediğin zaman git diyen kadınların çok olduğu” bu vakitlerde böylesi şiirler yazan şairlerin yanağında kristal bir çizgi olduğuna inanıyorum.