Mahmut Özkızıl, Şap
“Şapka inkılabımız vesilesi ile”
Genç zabit kafasında bir manifesto
Kinci Mahmut bakımından gayet kırmızı
İki, Padişah Efendimize gavur diyenler vardı
Kendileri darül-acezeyle el ele ağzımın içinden geçerken
Fransız ihtilali varmış pederlerinin çocukluğunda.
Hatırlıyorum tarih kitabını başımda paralamıştı edebiyat hocam
Geçmişinin yedi ceddine kafa atmış ağlamıştım
Okulun tuvalet aynasını kırarken -ellerimi de kanatmıştım-
Bir, -genc zabit latifeden bir sevgilisi olabilir o zamanlar, bir ihtimal-
Başımı vurmayacaksanız öyle olabilir evet
Kafasındaki padişahla beynimde fes kaldırırken:
Bakın burada ciddi bir konuya eğiliyoruz
Çünkü İskilip deyince ağlıyordu babam –başını öne eğiyordu-
Belki adıma atıfta bulanabilirim burada -beni asmayacaksanız-
Ya da müslüman bir osmanlıcayla atıf da olabilir hatta
-Evet öyle öyle olsun ama beni öldürmeyin-
Üç, dedem el-hamra rüyaları görür
Ömür adamdı şarap içmez bilmezdi hayyam mayyam
(Burada başa dönüyoruz ta en başa
Genç zabite ve -of aman sarı zeybeğim- rakısına)
Yasaklı kitaplar okurmuş dedem
Çok camilere at bağlıyormuş o Halkçı Fırka
Ki padişah efendimiz hilafetle birlikte sürgün o zaman Pariste
O zaman menderesin idamı var
Nato’nun tükürdüğümün general şapkalarından
Tavşan çıkarması var.
Mahmut Özkızıl
İzdiham