Aşkar Dergisi’nden mısraları Fatma Şengil Süzer seçti
Yanıma yalnızca sorularımı alacağım, ben neyden yanayım?
O işaret gibi kıvrılıp ayaklarımdan damlayacağım
İdris Ekinci
(Aşkar, 32)
Kışlar uzundur elbet ve çocuklar cenneti bilir
Kim bilir gecenin kaçında duracaktır bu saat
Elimde kir çiçekleri kar da yağmayacak üstelik
Kimi uyandıracağım ben şimdi.
Yavuz Altınışık
(Aşkar, 32)
Uzakta bitmeyen ışıltılar
Ebuzer’den beri dolmamış bir yalnızlık
Huzurla bir dünya dönüyor kiminin başında
Kiminin başında sola çeken topal gibi kalakalırsınız
Aziz Mahmut Öncel
(Aşkar, 32)
Bir çukur tam önümde
Baktım dün ve yarın kum gibi doluyor çukura
Oradan başlıyorum inanmaya
İnanmamaya
Elma dersem gövde kanı götürür
Süleyman Unutmaz
(Aşkar, 32)
gelirsen anahtar notaların altında,
gelmezsen sen bilir
si.
Özgür Ballı
(Aşkar, 32)
Bilir misiniz keş acıya dadanmak için acıya ihtiyaç duyar, çarşafa, terk edilmeye
Zamanı cebinde durdurur peşinden gitmez hayatın çünkü kayıp atlastır yüzünü yıkadığı
İrfan Dağ
(Aşkar, 32)
Burada seninle üç yüz altmış beş gün çay içebilirim
Merhaba merhaba o kadar şen şakrak
Sahilde çıplak ayaklarıyla top oynayan çocuklar
Şarkı söyleyen güneşe karşı alayla koşarak
Yüksek sesle ağzıma geleni söyleyerek şiirimi
Çıkıyorum bu meydanda olur olmaz söylüyorum
Sadece dişlerim ve dudaklarım ve dilimle
Bir gövde olarak bir şair olarak keşke
Bombasız misafirleri de uğurladık haydi
Ne de olsa senle çay içmeye doyulmuyor kardeşim.
Dursun Göksu
(Aşkar, 32)
Kış hazırlığı için adını erken saatlere kurdum
Yamacında yaz akşamı gibi asılı duran benim için
Hazırlıksız yakalanmak nedir bildim
Muhammed Faruk Özcan
(Aşkar, 32)
Saçlarım tozlu, eskimiş bir kapıdan şehre
Kırgın ve anımsayan yüzümle döndüm
Şafak Tarhan
(Aşkar, 32)
Bırak radyoyu açma her yerde pop var ve alafranga
Aklımda yer açıyorum sana enine boyuna
Yağız Gönüler
(Aşkar, 32)
geceler sessizdi, eski zaman
çıt desem çığ düşerdi altı üstü ben
konakları yakmışlığım vardı
yerle yeksan bir sabah vakti
her sabah o sabaha çıktı
Cihad Özsöz
(Aşkar, 32)
çünkü dilsizler ve deniz kenarlarından gelir
kritikten ya da devlet ve sosyoekonomiden gelir
gelir çünkü ağır tutanaklardır somut parmakların
-firmalar ve flamalarla boğdular
Musa Günerigök
(Aşkar, 32)
Ne tarafa çevirsem başımı
İki kat perde görüyorum
Bu ne ilk ne de son
Biliyorsun Allah’ım
Deliriyorum
Rıdvan Güngör
(Aşkar, 32)
ben günde birden ve birden çok defa
perdelerin sessizliğine haykırıyorum
bir hışırtı hışımla üzerimde yürüdüğünden
beri al beri şiir beri gece beri varamayan -beni al beri
ben Zer değilim buna kendimi inandırıyorum.
mala-yani diyorum: gelen ona gelsin
sen gerçekten kandırarak sevdirirsin.
Ertuğrul G. Demir
(Aşkar, 32)
Ellerim ceplerimde
Saygıyla yürür
Ardım sıra
Otobüs durakları
Dilimde eskiden kalma mısralar
Kaçmış hayaller bi kere
Hikmet Çamcı
(Aşkar, 32)
ömrümüzü tüketen yelkovanın sürtünmesi akrebe,
günde bilmemkaç kere
filmografisi hayatımın birkaç anı,
birkaç çehov öyküsü sonu yüzler buruşturan
hayır, ağlamıyorum; gözlerime barut kaçıyor…
senin de arka cebinde taşıdığın şey el bombaları;
senin debağrına bastığın yalnızca zifir olmasın,
n’olursun yalnızca zifir olmasın kült ablası!
Hüseyin Dikmen
(Aşkar, 32)
ona bir göl kururken ağaçlara baktığımı söyle
yürümekten ve ırmaklara seslenmekten
yağmuru kaçırmaktan başka neydi ki ağustos
Mustafa Ay
(Aşkar, 32)
gelin terledi stüdyoda, kemancı hicazdan girip hüzzamdan çıktı
ağlattı kızcağızı, o ağlayınca önce spiker ardından stüdyo seyircisi
ve televizyonu başında izleyen milyonlarca insan
milyonlarca insan ağlayıp ağıt yaktı bir de
ah bu olanlar bu olanlar! ve şimdi haberlere bağlanmalıyız vakit dar.
Mustafa Melih Erdoğan
(Aşkar, 32)
Fatma Şengil Süzer
İZDİHAM