Fatma Şengil Süzer, O Mısralar Var Ya
Fatma Şengil Süzer, O Mısralar Var Ya
Yalnızca çocuklar hatırlıyor her şeyi
İçinden anne geçen bütün cümlelere çarparak
Arif Onur Solak(Hayal Bilgisi, 12)
İçimdeki şehri yokladığında
Nisan değildi, biliyorum
Bu çıbanı kanatırsan
Aynı ruhun elemini duyarsın
Müştehir Karakaya
(Hayal Bilgisi, 12)
Sen bilmezsin ben Eyüp’te bir mezar başı bekledim saatlerce
Pierre Loti tepesine dualarla çıkışım vardı benim
Ben çay içmedim sen gelirsin diye
Ben çay içmedim
Bana çay borcun var diye
Beyza Hilal Nur Dindar
(Hayal Bilgisi, 12)
Bu halimle bir damlasam
İnan taşar dünya utancından
Sezgin Karadağ
(Hayal Bilgisi, 12)
Gece yarısı şu ıssız sokaklarda
Bir başına yanıp sönen ışık olsam
Zeki Altın
(Hayal Bilgisi, 12)
İskemleye fısılda sırrı
Kefen giymeyene
Dili dönene
Cihat Şit
(Hayal Bilgisi, 12)
Aşka yelken açtın ey sükûtî
Sükût orucun sana azık olacak
Lakin visali unut
Hızır İrfan Önder
(Hayal Bilgisi, 12)
Nafile bir fala çıkıyor içimizdeki fincan
Başına buyruk bu mesafeyi şiirden çaldım ben
Serap olmak için çok mu büyüdük ne
Öyleyse kum olmaya niyetlenelim diyor delinin biri
Aslı ile Kerem’i anımsa ya da kum fırtınasını
Çölden geçer aşk ve rivayete dökülür bir deltada
Sedat İpek
(Hayal Bilgisi, 12)
Koca çınar
Amacın direnmekse eğer
Unutma ki bende de aynı hal var
Ahmet Kurbani
(Hayal Bilgisi, 12)
Bir anda gördüm
İpin öteki tarafındaki kadını
Kapattım gözlerimi
Bırakırken kendini boşluğa
İclal Tiryaki
(Hayal Bilgisi, 12)
Ölüyüm, oğul atmam lazım, şimdi kozalaklar
azı büyüten çok… aşk kimlere kalmış Allah’ım
Kölgelerde ne acılar soyladım kimse duymadı
Suyun aklı mı kalır, hep eski söylenceler
Çitlerde kanar, seni öyle görünce, seni böyle görünce
Yaşar Bedri
(Hayal Bilgisi, 12)
Önce dünyaya çarptım başımı
Ve sonra müslüman sarp kayalara
Az kaldı gidiyordum
∕zor yetiştim acile∕
Gönül kanamasından
Âmennâ ki her şeyin
Bir eceli var
Hasan Fahri Tan
(Hayal Bilgisi, 12)
Mağaralar yalnızdır
Kaygılı misafirler ağırlar, saadet günlerinde
Adige Batur
(Hayal Bilgisi, 12)
Fatma Şengil Süzer
İZDİHAM
