Memduh Şevket Esendal’ın Kızına Yazdığı Mektup
Kabul, 12.9.1938
Emine Esendal’a
Kızım Canım,
Ben eyi bilmiyorum ama öyle sezinliyorum ki sen iki meslekte başarı gösterebilirsin. Bunun biri Ahmet gibi hekimlik, öteki de edebiyat. Sanıyorum ki ikincisinde daha çok başarı gösterirsin. Bir kadına da eyi bir yazıcı olmak yakışır. Orijinal piyesler, komediler, sinema romanları yazmak, hikâyeler, çocuklara kitaplar yazmak hoş bir şeydir. Bu da biraz okumak, usanmamak ve biraz da yaş yaşamakla olur. Kendine yazıcılıkta bir tip bulmalı. Bunun kadınlara faydası, bütün ömür boyunca vardır. Hiçbir işi kendisine mal etmemiş bir adam derin bir boşluk ve sonsuz üzüntüler içinde kalır. Hiçbir şeyle de kendini avutamaz. Gençlik, güzellik, sevgi bunlar geçer. Bunlar geçtikten sonra da insan gene yaşar. Böyle günde yazılar, adamı yaşatır, sevindirir. Yapacak bir işi olan adam çok yaşar, kolay hasta olmaz.
Yaşamanın sonu nasıl geleceğini kimse bilmez. Ben kendimi burada elçi olmuş görünce şaşırıp kalıyorum. Nereden nereye! Şimdi gidip babama söylesem: “Ben elçi oldum!” desem, inanmaz. O bize bir çiftlik bırakmayı düşünüyordu. Onunla geçinecektik. Huuu Afganistan nere çiftlik nere! Düşün: Dün gece Fransa Elçiliğinde akşam yemeğinde idim. Kır saçlı, kır bıyıklı bir adam! Fraklı. Elçilerin ihtiyarı, eskisi olmak dolayısı ile en yüksek yerde oturuyorum. Bu son yılda saçlarım da epeyce döküldü. Başım çıplak değilse de eh! Çıplaksı. Babam beni görse tanır mı? Anneni sokak kılığında görse tanır mı ? Babam değil, annem bile görse tanımaz.! İş nerede idi nereye geldi. Yarın da kim bilir neler olacak. Bugün yapılan hesap nakadar geride kalacak. Geleceği kimse bilip kestiremez ama gene de hesaplar yapılır.
Ben çocuklukta kendi kendime düşünür, bir gün yalnız kalmaktan, geçinmekten korkardım. Belki herkes böyledir. Nakadar boş korkular, nakadar çocukluk! Yaşayış ve ölüm korkacak şeyler değildir. İnsan yaşar gider, haberi olmaz. Yalnız bu yeryüzünde bir eser bırakmadan geçip gitmiş olmak bana hoş gelmez. Ben, bugüne kadar istediğim gibi, büyük bir şey yapamadım. Yazdıklarım da çok azdı. Çalışıyorum. Belki eyi bir şey yazarım. İsterim ki sen daha eyisini yazasın.
Mahmut Şevket Esendal, Kızıma Mektuplar, Bilgi Yayınevi
İZDİHAM