Neslihan Su, Heykeller Öpülmeli
kilitli su narların kızardığı uzak ülke
üflenmedi ülkene henüz zaman tenhalarda birkaç sokak
gezinip dolaşsın bırak süslenip saçılsın
bir heykeldi ben onunla öpüştüm
bir ırmak geçtiydi üzerimizden içi kırık bir heves
hepsi bu
şeytan çarpsın uçsuz boynumda kıpırdanan neydi
neydi o büyük düş o büyük gergedan
kuşlardan çok önceydi çok hastaydım
karnım daha da büyüdü ve dalgınlığım
harflerin biçimsizliğiydi belki de ağzımı acıtan
git kendini yedi dağın kulağına fısılda
aç üstünü karanlığın gecenin derin ağzını da
yelkovan kuşları geçecek aklından bırak geçsin kıpırdanma
uzağından ince bir yağmur ol birik kendine
eşyalara dokunma
eski bir hastalık bu bende dilimde susup duran ihtiras
suya vuran ay sus ay sus ihtiras
hastaydım ben kuşlardan çok önceydi
hastaydım ben masum ve itaatkâr
karnım daha da büyüdü ve dalgınlığım
taşların biçimsizliğiydi belki de kollarımı acıtan
kabuğun kaygısı burada yer
-in rahmine in/en derin sızı
(hiçbir sızı masum değildir ve itaatkâr)
Neslihan Su
İZDİHAM