25 Nisan 2020

Lale Müldür, Y-Faktörü

ile izdiham

O bana suda bir şey aramakta yardım etti.
Yaşamımdaki saklanmış şey bulundu.
Bir inci kolye dizdim, kadın olmanın anlamını düşündüm.
Onun için elinde çam dalı tutan bir gelin olmak isterdim.
Yok aşk değil, uyuşmak, anlaşmak,
Bütün o boktan şeyler değil.
Yok yok aşk değil, aşk hiç değil.

Onun bir sözcüğüyle,
Yaşamımda yer alan her şeyi çöpe atmak isterdim.
Gelgelim aşk değil bu, aşk hiç değil.
Bir şey arayan bir kadının aradığı şeyle,
Karşılaştığında kendine iskambillerden,
Kurduğu bir hayatın yıkılması gibi bir şey bu;
Doppler etkisi.
Ona yaklaşarak kayboldum.
Yaşamımdaki Y-faktörü yok oldu.
Yok aşk değil bu, aşk hiç değil.

Beta ışınına dönüşmek belki ama aşk değil.
Hep böyle kaybederek mi galip oluyor o?
Hep böyle umarsızca kendini silerek?
Hiçbir şey beklemediği için mi benden,
Ben her şeyimi vermek istiyorum ona?
Yoksa benden daha çok üzülmesi mi eski yaralarıma?
Ama kaldı mı böyle kişiler şimdi,
Ben mi yapıyorum kafamda yanılsama?
Tende kalan bir parıltı belki,
Aradığım şeyi bulduğumda karşıma çıkan eter,
Hep o aradığım gizemli pürlük;
Tadzio.
Nasıl tanımam onu karşıma çıkarıldığında
Nasıl asetonlamam beynimi,
Nasıl çam yeşili bir eter ve etera,
Gözlerini hep ayak uçlarına dikip durduğunda.

Belki Tadzio da değil o,
Belki başka bir şey.
Gizli tutulması gereken bir şey,
Ama nasıl, nasıl tanımam onu karşıma çıkarıldığında.
Enerjiye bağlanınca raslantılar,
Derin bir anlam kazanıyor: Esrarengiz Peru.
Yazmalarının dokuz sezgisinden ikincisi söylüyor bunu.
Gözlerimi kapadığımda nasıl bir sitar ve eter ve etera.
Yok yok aşk değil bu, aşk hiç değil.

Saf olana duyulan çılgın bir tutku bu,
Kuğu sürülerine duyduğum özlem,
Yüreğime eldiven gibi geçen bir şey.
Eskiden önemsediğim ne varsa,
Şiirim, dostlarım hatta gururum.
Hepsi iskambil kağıtları gibi yıkılıyor,
Ve belki de ben ilk kez aşık oluyorum.

Lale Müldür

İZDİHAM