Türkler Onlara Çok Şefkatliler
1898’de İngiltere’de yayınlanan Wide World Magazine adlı yayında İstanbul köpekleri anlatılıyor
Görebildiğim kadarıyla, İstanbul’da her zaman köpekler olmuştur. Bizans günlerinde muhtemelen farklı bir türdüler. Türkler 1453’te şehri aldıklarında yanlarında kendi köpeklerini de getirmişlerdi ve bazı yazarlar bunların hemen Bizans köpeklerinin yerini aldığını iddia ettiler. Ancak bunun doğru olması için yerli köpek sakinleri yok edilmiş olmalıdır. Oysa Türkler asla bir köpeği öldürmez. Hemen hemen her Türk kasabasında köpekler aynı şekilde yaşar ve toplanırlar. Sırbistan Türk İmparatorluğu’nun bir parçası iken Belgrad sokakları da İstanbul’dakiler gibi zeki ve sevimli köpekler tarafından işgal edilmişti. Az bir ilgi ve birkaç dilim ekmek mahallenizin köpeklerini sadık dostlarınız yapmak için yeterlidir ve aylar sonra dönüşünüzde sizi coşkuyla karşılayacaklardır. Türkler onlara karşı her zaman çok şefkatli olmalarına ve hatta vasiyetlerinde hatırlamalarına rağmen, köpeklere temas etmekten dinen (temizlik gereği) uzak durmaya çalıştıkları halde özellikle okşamaya yatkındırlar.
Görünüşte İstanbul köpekleri, sivri kulakları ve ifade dolu gözleri olan collie’ler gibidir. Bunlardan kurtulmak için zaman zaman çeşitli girişimlerde bulunulmuştur. İçinde bulunduğumuz yüzyılın başlarında Sultan (Mahmud) hepsinin adalardan birine nakledilmesini emretti. Ancak aynı gece tekrar yüzerek geri döndüler ve köpekler için devrimin eşiğine gelmiş olan halk tarafından coşkuyla karşılandılar. Kısa bir süre önce bir Fransız finansör İstanbul’daki tüm köpekleri satın almak ve derilerini eldivene dönüştürmek için izin istedi. Ama Sultan (Abdülhamid) çok öfkelendi ve hemen onların korunması için katı emirler verdi. Hatta hangi sebeple olursa olsun herhangi bir yerli köpeğin ihraç edilmesini yasaklayacak kadar ileri gitti. Köpeklerin en büyük düşmanları, onlara kötü davranan hatta bazen zehirleyen Rumlar ve Ermenilerdir. Ancak Türkler kendi talihlerinin devamını köpeklerin refahı ile ilişkilendirir ve mevcut imparatorluk devam ettiği sürece sevimli köpek nüfusuna herhangi bir zarar geleceğinden endişe etmezler.
İZDİHAM