Naci Bahtiyar, Madenin Çocukları
aşkın ilk adımlarını sızlatan safran
melekesine yandığım dirim
yolunda tütsem erer sırrına cenin
beni kekeleme adımı bana bağışla
yorgun madenler yatıyor altımda
oğullarımızla karıştık ve mayalandık toprağa
şimdi geceye gerdik derimizi sen de bil istedik
sümbülü nakışladık sabahın çocuk yüzüne
poyrazı üflensen külüme tayfun çıkar közümden
aklın cenderesinde sıkışıyor mantık
yol bitmeden sonlanırsa ölüm odası
özür dilerim senden suçluyum toprağa
evin çıkışı vedalara sahneyse
tunç, vicdanlardan daha yumuşak bir cevherdir
bu ülkenin kömür karasını emziriyor annem
suskuyu teraziliyor vicdanında
ağır gelen ölüm yanımı
iliştiriyor madenin çocuklarına
söyle tanrının erdem bildiği türküleri
dehşetim kendime ömür törpüsü
mahşerim derinden kanatır bebelerimi
aklın meydanı er kişiye pusu değildir adamım
yiğidin kaderine ölüm kahpeliğini kurmuşsa tarih
bil ki meydanda yiğidin değil
itin harman olduğudur zaman
Naci Bahtiyar, Akatalpa
İZDİHAM