Mustafa Akar, Seni Olan Bir Şeyler
Sinende duran gönülçelen nefese
Çerçiler sokağından nice kuşlar ahesteler çekiyor
Topkapı minibüsleri ve çılgın kasetçiler köşede
Evin sefası olmaya niyetli şen kızlar ve zamanın hatrı
Damarlarımdan yokluğun çölüne kadar bir endişe koşuyor
Bir göktaşını almış tekmeliyor sanki Mikail kardeş
Sen gülüyorsun ve burada ben ölüyorum
Baştan aşağı şiir ve şarap ölüyor
Şad olsun gâvur İstanbul şehri
Eyüp’te evcil bir şiire çekiliyorum
Şimdi milyon kere milyon Müslüman ya Muhammed diyecek
Ola kalbim sen bana taş mısın ben sana çentik
Uzak odalarda yaşıyorsun
Kötü günahlardan ürksen uyluk kemiğinde
Dante ila ve dünya
İnsanın bazen kötü dayısına benzettiği
Ev sahipleri kiralık katiller gibidir o semtte
Tanrıyı ve bisikleti aynı cümlede kullanırlar
Sıkılırsan artan ve eksilen şeylerden
Mahallede yaz biterken kendine mezar komşusu ararsın
Pekmezli simitlerin dualardan Elham’ı andıran sadeliğiyle
Günlerimiz
Bir karıncanın yemi gibi kısa, küçük
Can havlim, bilgili dostum, şiirimin humması
İşi yavaştan alanların annesi
İnsanlar kaçak, yaralar ifşaat, devrimler itiraf bekler
İnsani açıdan sana meylim çok karmaşık
Fikrisabitim yok bu gece, dünyaya verilen bir tepkiyim
Teşbihlerimle geçtim evrenin, düzenin ve senin karşına
Araplar kan akıtır Türkler gözyaşı
Ben o büyük resme bakınca seni de istedim görmek
İstedim bunlardan namevcut olasın diye sevemedim
Kavganın ve kasımın ve vızıltının
Kahramanlıkla doğrulan vahşetin birliği
Kuzeyli biriyim ve anlamam güneylinin ateşinden
Seni de anlamam benden geçtin sen olamadın
Dağlar acıktı, bulutlar, muasır medeniyetler, gözyaşların
Seni olan bir şeyler vardı oysa hayatımda
Yanan bir bulut arabası geçti gözlerimin önünden
Dünler evvelki günler falanlarım filanlarım
Seni hiç bunlardan
Bir azade
Mustafa Akar
İZDİHAM