Arama sonuçları: küçük prens

Küçük Prens’ten Ders Niteliğinde 10 Alıntı

Fransız yazar, şair ve pilot  de Saint-Exupéry 1943 yılında yazdığı, dünyanın en çok satan kitapları arasında yer alan ve çocukluğumuzda en sevdiğimiz kitaplardan olan Küçük Prens 250’den fazla dile çevrilmiş durumda. Yazara ya da varislerine ait olan telif hakkı korumasının 2015’te dolması ile Küçük Prens Türkiye’de birçok yayınevinden farklı çevirmenler aracılığı ile çevrilerek baskısı yapıldı. […]

11 Ocak 2018

Küçük Prens’ten seçmeler

“Büyükler hiçbirşeyi tek başlarına anlayamıyorlar, onlara durmadan açıklamalar yapmak da çocuklar için sıkıcı oluyor doğrusu.” (sf: 9) “Büyükler sayılara bayılırlar. Tutalım, onlara yeni edindiğiniz bir arkadaştan söz açtınız, asıl sorulacak şeyleri sormazlar. Sesi nasılmış, hangi oyunları severmiş, kelebek biriktirir miymiş, sormazlar bile. Kaç yaşında, derler, Kaç kardeşi var? Kaç kilo? Babası kaç para kazanıyor? Bu […]

3 Mart 2016

Küçük Prens’in Büyük Hikayesi

  Küçük Prens’in büyük hikâyesi Küçük Prens’i oğluma ilk okuduğum zaman, masalların dilinden daha yeni çıkmış, dramatik olarak daha karmaşık hikâyeler anlatan kitaplara henüz geçmiştik. Küçük Kara Balık, Dev Şeftali gibi daha masalsı kitaplarla başlayıp nihayet Küçük Prens’e gelmiştik. Ona ilk okuduğumda sekiz yaşlarındaydı. Kitabın sembolik anlatımını bire bir anlamadığını ama melankolisine kapılıp gittiğini hissetmiştim. […]

1 Mart 2016

Antoine de Saint-Exupéry, Küçük Prens

İnsan komik olmak istediğinde bazen yalan söylemek zorunda kalıyor. Lamba yakıcıları konusunda anlattıklarım pek de doğru değildi. Gezegenimiz hakkında yanlış bilgi vermek istemem. Aslında insanlar Dünyada pek az yer işgal ederler. Dünyadaki tüm insanlar bir araya gelse, otuz kilometre uzunluğunda ve otuz kilometre genişliğindeki bir alana kolayca sığabilirler. Yani Pasifik Okyanusundaki küçücük bir ada, bütün […]

24 Şubat 2016

Antoine de Saint-Exupéry, Küçük Prens

İnsan komik olmak istediğinde bazen yalan söylemek zorunda kalıyor. Lamba yakıcıları konusunda anlattıklarım pek de doğru değildi. Gezegenimiz hakkında yanlış bilgi vermek istemem. Aslında insanlar Dünyada pek az yer işgal ederler. Dünyadaki tüm insanlar bir araya gelse, otuz kilometre uzunluğunda ve otuz kilometre genişliğindeki bir alana kolayca sığabilirler. Yani Pasifik Okyanusundaki küçücük bir ada, bütün […]

24 Şubat 2016

Martı ve Küçük Prens Üzerine Tezler

Martı Jonathan Livingston’dan değil, Küçük Prens’ten yanayım. İkisi bambaşka şeylerdir. Çünkü; -Martı Jonathan Livingston kariyeristtir, Küçük Prens anti-kariyeristtir. -Martı Jonathan Livingston sinekten yağ çıkartmayı önerir bir bakıma, Küçük Prens sineklerin yağ gibi süzüldüğünü görmemizi ister. -Martı Jonathan Livingston yeterince çalışırsak, hepimizin Ninja olabileceğini söyler, Küçük Prens sen böyle güzelsin bayım der. -Küçük Prens, Martı Jonathan […]

10 Şubat 2016

BülentAkyürek, Evrensel Mangal Yapma Prensipleri Beyannamesi

  1- Küçük bir kıvılcıma üfleyerek ateşin yanacağından ve oradakilerin karnını doyuracağından emin olmalıdır . 2- Mangalın başındaki adam hazinenin başındaki adam gibidir. O her imkâna sahiptir ama kimsenin hakkını gasp etmeyecek, kızaran etleri en önce ne kendisi yiyecek ne de ailesine ikrâm edecektir. 3- Dağıtımı önce çocuklara, sonra …yaşlılar ve kadınlara yapmalıdır. 4- Ateşi […]

1 Mart 2016

Nedenlerin Tanrısından Çözümlerin Tanrısına, Melike Bağzık

Tanrı’ ya soru sorulur mu? Elbette sorulur.Tanrı sorularımızın cevabını bize verir mi? Elbette verir.Tanrı nasıl cevap verir?İlham’la… Evrenin yaratılışı ve insanın husulü konusunda birden çok kulvarda birden çok soru sorulmuş,birden çok görüş ileri sürülmüştür. Kimileri için önce bir yıldız vardı. Kimileri için önce suvardı. Kimileri için ateş vardı. Kimileri için önce kelime vardı. Benim içinse […]

10 Kasım 2024

2023 Yılı 1. Geleneksel İzdiham Edebiyat Ödülleri

ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ BULDU Her yıl İzdiham tarafından dağıtılan ve insana mahsus yerlerde gösterdikleri emek ve ortaya koydukları eserlerle her ne yaparlarsa yapsın en iyisini yapanların ödülü 1. Geleneksel İzdiham Edebiyat Ödülleri sahiplerini buldu. Her seferinde ilk defa dağıtılıyormuş gibi heyecan uyandıran ödüller bu yıl da birinci ve geleneksel ödül olma özelliğini korudu. Jüri adaylarının herkesten sır gibi gizlendiği süreçte kendilerinden şüphelenilen nice ismin […]

28 Ocak 2024

Sin Edebiyat Dergisinin 27. Sayısı Yayımlandı

Sin Edebiyat’ın 27. sayısı “Çocuk Edebiyatı ve Çocuk Kitapları” temasıyla yayımlandı. Derginin bu sayısında çocuk edebiyatının sınırları, özellikleri, detayları usta isimlerce yazıya döküldü. Soruşturma dosyaları, söyleşiler, deneme ve inceleme yazılarının yanı sıra şiirler de Sin Edebiyat 27’de yer aldı. Sevgili Ayşe Yazar’ın hazırladığı çizer soruşturmasına çizerler; Hasan Karaca, Buket Topakoğlu Erkan, Deniz Avcıer, Öykü Akarca, […]

16 Mayıs 2021

Butimar’ın Yeni Sayısı Çıktı

Bûtimar, Güz/ Kış 2021 tarihli 13. ve 14. sayısıyla sizlerle.  “Garip zamanlardan geçtik. Geçmeye de devam ediyoruz. Yunus a.s’ın duası daha da anlam kazandı bu günlerde. Kuşkusuz bu sürecin yayın dünyasına da etkisi büyük. Biz de pandemi sürecinde son sayımızı dijital olarak ilginize sunmayı tercih ettik. Şimdi tüm zorluklara rağmen yine matbu olarak devam ediyoruz. […]

27 Şubat 2021

Nurdal Durmuş, Bugün Cumartesi – 2

Bugün Cumartesi ve hayatımda önemli sayılabilecek yeni bir şey yok! Ofise geldim ve bir bardak çay eşliğinde Sting’in “Shape of My Heart” şarkısını dinliyorum. Cumartesi çalışmalarından nefret ediyorum. Uzun zamandır sinemaya gitmedim. Bilgelik taslamak için okuduğum kitapları da yazmayacağım. Ama en sevdiğim kitaplardan birinin Saint Exupéry’nin Küçük Prens’i olduğunu söyleyebilirim. Evet, okudum adamım! Doğu-Batı, ünlü […]

29 Ekim 2016

Nurdal Durmuş, Kitapsız entelektüellik!

İnsanız işte, en çok imkansızlık içinde ne kazandıysak o kıymetli oluyor. Emek, iş, hayat, okul, başarı, kariyer, maddi ve manevi daha birçok şey. Hepsi imkansızlıkla mücadele edilerek kavuşulduğunda anlamlı. Hepsi feda ettiklerimizin çokluğu kadar kıymetli ve tüketilmesi zor olan şeyler. Kitaplar da öyle. İnsan, sadece kitapların olduğu zamanları özlüyor. “İntihal” için bile önce okumanın, araştırmanın, […]

21 Nisan 2016

Ayşe Sarısayın, Benim Kitaplarım

Ayşe Sarısayın, kendisini uyutan kitapları yazdı. “Benim Kitaplarım” kavramı, öncelikle çocukluğuma doğru bir yolculuğa çıkarıyor beni. Çok etkilendiğim, bazen birkaç kez okuduğum kitaplar değil de, henüz okuma yazma bilmediğim yıllarda dinlediğim masallar, o yıllara dair yaşantılar… Özlemi çekilen masallar mı, yoksa giderek silikleşen anılar mı, karışıyor bazen. Zorla gündüz uykusuna yatırıldığım yaz ikindileri örneğin. Gün […]

11 Mart 2016

Recep Kayalı, Lütfen Kuş Olup Gitme O Kara Trenle

Trenin sallantısı uykumun bölünmesine neden oluyordu. Uyuyabilmek için kendimi bir trenin içinde olmadığıma inandırmaya çalışıyordum. Bu güzel bir oyundur. Denemenizi öneririm. Mesela kendimi babaannemin açtığı yer yatağında yatarken, tertemiz nevresim kokusunun arasında uyumaya çalıştığımı hayal ediyordum. O yer yataklarının her çocuk üzerinde bıraktığı heyecanı içimde hissediyordum. Bu benim bulduğum bir oyundu. Oyun tren gerçeğinden uzaklaştırmaya […]

6 Mart 2016

Mazlum Mengüç, Bir Varmış, Bir Yokmuş

Misafirlikte utanan yanaklarından başlıyor tarih Ölü kelebekler geçidi karnında kursağında bir dünya dokunsam, ağlanacaksın. Duvarına boya denk gelmiş bir slogan gibiyken adın biri eliyle geçip gitmeye bırakmış seni Geçer demiş, ayaklarını karnına çekip hüzünlenişindeki annesizliğe Sen, adını ağrı kesicilerle unutmuşsun, O, pazarda elma alırken bile sevmiş. Tarih dersini geçmiş sansınlar için gülüşün ve Haftasonlarına yatırılmış […]

4 Mart 2016

Betül Tarıman, Kime Ölsem Kimin Umurunda

ruhu içinden çıkartılmış gövdeydim bir boşluğu doldururdum çoktan tükenmiş kapıyı çalma sebebim kendimi arama gayretimdendi buna ben bile inanabilirdim diyebilirdim yoktum ben hakları gasp edilmiş bir melektim boşaltırdım içimden mektepler boşalır kan kusar kin tutmazdım inancım tamdı çalınacaktı bir gün benim de kapım diye sesli düşünen biriydim batıl olan kusurlu olandı kusurlu biriydim bunu kendime […]

4 Mart 2016

Suat Köçer, Bu roman Kendimle Bir Hesaplaşmadır

Röportaj: Rabia Bulut Münferit Bir Olay, geçtiğimiz yılın Mayıs ayında çıktı. Henüz bir yılı dolmadı. Okurdan gelen yorumlar nasıl? İlk günden bu yana artarak devam eden güzel bir ilgi var. Bu da beni çok mutlu ediyor. Beğenilerini bildiren okurların önemli bir kısmı romanın sürükleyici olduğunu ve bunun da okumayı kolaylaştırdığını söylüyor. Doğrusu bu benim yazarken […]

21 Şubat 2022

Aslı Köksal, Başım Göğe Erse de!..

Bedenimdeki küçük adamlara bugünlük izin vermiştim. Bugünlük bedenimde değillerdi. Bunu, Tibet’le ilgili bir kitabı okuyan arkadaşım anlatmıştı bana: Sadece beyazı düşün. Yoksun artık. İzin ver gitsin o küçük adamlar teker teker. Rahatsız etmeden gitsinler orada masumca uyur gibi oturan bedeni. Yine aynı şeyi yaptım bugün, bedenimi ufak parçalara ayırdım, küçük adamlara. Sonra da onlara soruların […]

30 Aralık 2021

Elizabeth Colbert, Gerçekler neden fikrimizi değiştirmez?

1975 yılında, Stanford Üniversitesi’ndeki araştırmacılar bir grup üniversite öğrencisini intiharla ilgili bir çalışmaya davet ettiler. Öğrencilere birer çift intihar notu gösterildi. Bir not hayatta olan herhangi bir insan tarafından hazırlanmış, diğer not da gerçekten hayatına son vermiş biri tarafından yazılmıştı. Öğrencilerden de gerçek ve sahte notları birbirinden ayırt etmeleri istenmişti. Bazı öğrenciler bu işte çok […]

7 Nisan 2021

Macar Sinemasından 12 İyi Film

Teströl és Lélekröl (Beden ve Ruh) Bir mezbahada yöneticilik yapan ve pek de konuşkan sayılmayan Endre’nin hayatı, mezbahayı denetlemek için gelen Maria’nın ortaya çıkması ile tamamen değişir. Endre, görür görmez etkilendiği Maria’ya karşı olan duygularını kendine bile söyleyemez. Maria’nın kılı kırk yaran tavrı da bu durumu kolaylaştırmamaktadır. Fabrikada gerçekleşen hırsızlık olayının soruşturması devam ederken bu iki […]

26 Ekim 2020

En Yakın Dostunu Kıskandıran Yazar, Clive Staples Lewis

Narnia Günlükleri Lewis bir çocuk öyküsü yazabileceğini 1939 eylülünde düşünmüş ancak bu türdeki çalışmalarının ilki olan Aslan, Dolap ve Cadı, bundan yaklaşık on yıl sonra tamamlanabilmişti. Lewis’e bu konuda ilk esini II. Dünya Savaşı’nın başında Londra ve Alman bombardımanına karşı korunmasız olduğu düşünülen diğer şehirlerden tahliye edilen ve savaş sonuna kadar Killns’de misafir ettikleri çocuklar […]

13 Mayıs 2020

Sevgi Soysal’ın Tante Rosa Kitabına Dair

Sevgi Soysal’ın 1968’de yayımlandığında, çocukluğu Birinci Dünya Savaşı Almanya’sında geçmiş, Rosa adlı bir kadının hayat hikâyeciklerini içeren Tante Rosa adlı romanı, edebiyat çevrelerini şaşırtmış ancak pek de anlaşılamamış. Sevgi Soysal’ı 12 Mart dönemi edebiyatı yoluyla tanıyan okura ise hiç ulaşamamış. Oysa Tante Rosa, Sevgi Soysal’ı 12 Mart döneminin simge yazarı yapanın yalnızca 12 Mart değil, […]

3 Mayıs 2020

Gökhan Özcan, Ters Giden Şeyler

İnsan, kendisinin acıklı bir karikatürü olmaya doğru gidiyor hızla. Ölmekten ‘ölesiye’ korkan ve fakat neredeyse her yaptığıyla hayatın bir parçasını yok etmekten geri durmayan acayip, nobran, şuursuz canlılar oluyoruz. Çok mu abartılı geliyor kulağa kurduğum bu cümleler? Belki biraz… Keşke tamamen abarttığımı kendime kabul ettirebilsem… Ama ‘dünyada ters giden şeyler’ diye bir liste düzenlemeye kalksak, […]

17 Mart 2020

Uno Bomber, 21. Yüzyılın Arifesinde Ani Bir Manifesto

“Endüstriyel Sistem Yıkılmalıdır” Giriş * Sanayi devrimi ve sonuçları insan soyu için bir felaket oldu. Bu sonuçlar “gelişmiş” ülkelerde yaşayan bizlerin yaşamdan beklentilerimizi oldukça arttırırken toplumun dengesini bozdu, yaşamı anlamsızlaştırdı, insanları aşağılamalara maruz bıraktı, yaygın psikolojik acılara (Üçüncü Dünya’da fiziksel acılara da) yol açtı ve doğal dünyayı şiddetli zarara uğrattı. Teknolojik ilerlemenin devam etmesi durumu […]

21 Şubat 2020

Bülent Parlak’ın Yalnızlığın İcadı (1984) Kitabından Alıntılar

“İlahi adaletin sağlanması için içimizden birilerinin haksızlığa uğraması gerekiyordu. El kaldıran ben oldum.” Giriş “Bir hüznü en iyi anlatan şey sessizliktir.” s. 9 “Savunanlar yenilgiyi baştan kabul etmiş olur. Bunu anlamak benim için erken, insanlık için bir fazlalıktı.” s. 9 “Kendini iktidara koşulsuz teslim edenler asılmasalar bile itibarları her gün çarmıha gerilir.” s. 21 “İnsanlar […]

17 Ocak 2020

Bellek, Canı Nereye İsterse Oraya Oturan Bir Köpek Gibidir

Belleğimizin kendi iradesi vardır. “Bunu hiç unutmamalıyım, bu ânı aklımdan çıkarmamalıyım, bu bakışı, bu duyguyu, bu dokunuşu asla unutamam,” deriz, ama birkaç ay, hatta birkaç gün geçtikten sonra bu anıyı hatırlayacağımızı ümit ettiğimiz renkte, kokuda veya tadda hatırlayamadığımızı görürüz. Cees Nooteboom Rituals’da (Ritüeller) “Bellek, canı nereye isterse oraya oturan bir köpek gibidir,” der. Belleğimiz bir […]

25 Aralık 2019

Oğuz Atay, Tutunamayanlar

“Aramızda bulunması bizlere şeref verecek olan dostum, ülkemizin gerçek sahibidir. Bu dünyaya ikinci gelişinde, beyaz bir ata binmiş olarak aramızda görünecektir. İlk gençliğinde, bu sokaklarda çok dolaşmış, bazen bir türlü içeri giremeyerek dönüp gitmiştir. Bazen de, bu ve bunun gibi salonlarda saatlerce oturarak, onu anlayacak duygulu bir kalbi boş yere beklemiştir. İkinci gelişinde, bu sokak […]

9 Ekim 2019

Francesco Petrarca, Kitap Bolluğu Üzerine

Doyum: Benim çok sayıda kitabım var. Akıl: Bu konu hakkında konuşmak çok yerinde oldu. Çünkü eğer kimileri kitapları kendilerini eğitmek için topluyorsa, kimileride zevk ve gösteriş için toplar. Odalarını, zihni süslemek için icat edilmiş ve Corinthe vazoları , heykeller ya da sözünü ettiğimiz başka nesneler gibi işlev gören mobilya türüyle dekore edenler de var. Kimileri […]

9 Ekim 2019

Honoré de Balzac’ın Vadideki Zambak Kitabında Henriette’nin Felix’e Yazdığı Mektup

Şimdi ciddi bir noktaya yani kadınlara karşı nasıl hareket etmeniz gerektiği sorununa geçiyorum. Gideceğiniz salonlarda, yapmacıklar yaparak taşkın hareketlerde bulunmamaya kendiniz için prensip yapınız. Geçen yüzyılda en çok rağbet gören erkeklerden biri de, bir ziyafet, bir balo veya eğlence esnasında sonuna kadar yalnız bir kimseyle, hem de en kenarda, köşede kalmış, ihmal edilmiş olanlardan biriyle […]

21 Temmuz 2019

William Shakespeare’ın Hamlet’inden; 1. Perde

(Sahne yavaşça aydınlanır. Hamlet arkası dönük olarak geride tabutun başında durmaktadır. Karanlığın içinden çıkan topluluk içinde Hamlet kaybolur. Kraliçe Gertrude belirir, tabuta çiçek koyar. Kraliçe geri çekilirken Claudius belirir ve Gertrude’u teselli eder. Topluluk müzik eşliğinde tabutu alır ve cenaze alayı oluşur. Yürümeye başlar. Sağ köşe aydınlanır.) Hamlet: Horatio, sevgili dostum. Hangi rüzgar attı seni buraya? […]

6 Şubat 2018

Bilal Can, Goya; Taklit Edilmek Ayıp Bir Şey Değildir

Goya, Fırçanın Delisi. Yaşadığı çağda başlı başına aykırılık kokan figürleriye dünya resim sanatında belli bir yer edinmiş Goya, şimdiki karikatür sanatının atası olarak ben de yer etmiştir. Bu adamı yazmaya iten sebeplerden başını sevgili editör çekse de araştırıp, kitaplar karıştırmak bize düşüyordu. Açtığım kitaplarda, tıkladığımız web sitelerinde Goya hakkında bir sürü şeyler karşılaştık. Önemli gördüklerimi […]

6 Şubat 2018

Michel de Montaigne’in Denemelerinden Keder Üzerine

Bu duyguyu hiç bilmiyorum, ne seviyorum, ne de değer veriyorum. Oysa insanlar sanki her şeyi önceden biliyormuş gibi bir tavırla kedere özel bir yer ayırmayı alışkanlık haline getirmişler. Kederi akılla, erdemle, bilinçle donatıyorlar. Ne aptalca ve çirkin bir süsleme! İtalyanlar akıllıca düşünüp ona “kötülük” demişler. Çünkü kederli olmak, her zaman zararlı, her zaman delice bir […]

11 Aralık 2017

Ayşegül Kılınç, Sevgili Andromeda

Sevgili Andromeda, Bu mektubu bundan 10, 20 hatta bilemedin 30 sene sonra bile okuduğumda (başkasına okutacak kadar yaşlanmış olacağımı dile getiremiyorum) seni en ince ayrıntısıyla hatırlamak için yazıyorum. Asma yüzünü şu capcanlı fotoğrafında hemen, kalbimdeki titreşimin daimidir fakat yaşlılık işte sevgili galaksim, olur da gardenya yetiştiremeyeceğim kadar elden ayaktan kesilirsem satırlarımla seni yaşatmak için yazıyorum. […]

8 Kasım 2017

Saadet Derya Yazgıç, Yeni Başlayanlar İçin Bale

* Çok çalışma, fedakârlık, sabır, zarafet… Bale denilince hemen hemen herkesin aklına bu kavramlar gelir. Biraz klişe kavramlar gibi dursalar da bu durum gerçeklik paylarında bir azalmaya yol açmaz. Bu yazımdaki amacım, daha önce hiç baleye gitmemiş belki de gitsem mi acaba diye hiç düşünmemiş insanlara baleye gitmenin ne kadar muhteşem bir deneyim olduğunu dilim döndüğünce […]

22 Ekim 2017

Beş Kere Halil Kitabının Yazarı Emre Ergin’le Röportaj

Emre Ergin 1990 doğumlu. Matematik ve İktisat lisansından sonra lisansüstü eğitim için Hollanda’ya gitti. Şu anda Hollanda’da yaşıyor ve mikroiktisat alanında doktora yapıyor. “Tuti”, “İtibar”, “Post Öykü” olmak üzere birçok dergide öyküleri yayımlandı. İlk romanı Dördüncü Dilek 2014 yılında, ilk öykü kitabı Acziyetin Tekniği 2016 yılında yayımlandı. Son kitabı Beş Kere Halil ise 2017 yılında […]

29 Eylül 2017

Bir Homo Politicus Olarak Frank Underwood

Modern siyaset, hayatın pek çok alanı gibi ahlâktan ve insanlığa dair yüce ideallerden giderek uzaklaşıyor. Siyasetin, araç olmaktan çıkıp bizatihi bir amaç hâline gelişini en iyi gözlemlediğimiz alanlardan biri de pragmatizmin damgasını vurduğu Amerikan siyaseti. Bu âlemin “kralı” ise siyasi kurgu karakterler arasına adını altın harflerle şimdiden kazıyan, Makyavelizmin cisimleşmiş hâli: Frank Underwood. Underwood ailesini […]

30 Haziran 2017

Avrupalı Devletlerin Döktükleri Kanın, Öldürdükleri İnsanların Listesi

Batılıların emperyalist emeller uğruna Afrika’da, Asya’da, Ortadoğu’da, Amerika’da hatta birbirleri arasında nasıl bir vahşet işlediklerini göreceksiniz.   AFRİKA Avrupalılar XV. ve XVI. yüzyıl boyunca dünyayı keşfe çıkarak alabildikleri kadar yerleri hâkimiyetleri altına almaya çalışmışlarıdır. Kendi benliklerini dünyanın merkezine koyma istekleri onları acımasızlığa, açgözlülüğe ve yağmacı bir anlayışına dönüştürmüştür. Avrupalıların Afrika’yı topyekûn köleleştirmesi, Kolomb’un Amerika’yı keşfinden […]

3 Haziran 2017

Jason Daley, Bilmediğin Şey Seni Öldürebilir!

İnsanlar köpek balıklarının saldırısına uğramak gibi nadiren başa gelebilecek tehditlere korkuyla bakarken korunmasız cinsel ilişki veya sağlıksız beslenme gibi çok daha büyük riskleri görmezden gelme eğilimi gösterir. Bu tür yanılgılar sadece akılsızca olmakla kalmayıp dünyayı daha tehlikeli bir yer haline getiriyor. 2011 Mart ayında tüm dünya Japonya’daki deprem/tsunami/nükleer felaketin sonrasındaki gelişmeleri izlerken Batı Yakası eczanelerinde […]

5 Nisan 2017

Sibel Atagün, Sinemanın Umutsuz Kurtarıcısı Tarkovsky

 “Gelecekten korkuyorum. Çinlilerden, afetlerden, kehanette bulunulan felâketlerden. Çocuklar için, Larissa için korkuyorum. Tanrım bana gelecek için güç ve inanç ver. Seni yüceltecek bir gelecek ver bana! Ben de içinde yer alayım. Tanrım nasıl perişan bir haldeyim! İçim bulanıyor, kendimi asma noktasındayım. Çok yalnızım ve bu duygu yalnızlığın ölüm olduğunu anladığımda daha da kötüleşiyor. Herkes bana […]

1 Ocak 2017