“Her deha aynı zamanda hem benzersiz, hem de bayağıdır.”
Bu metin sadece İzdiham’da.
*Çünkü yaşamak kendi başına bir değer yargısıdır. Soluk almak yargılamaktır.
*Öyleyse birey tek başına, savunmak istediği değerin kendisi değildir. Bu değeri oluşturmak için, en azından bütün insanlar gerekir. Başkaldırıda, insan başkasında kendini aşar.
*İnsanlar herkeste herkesçe benimsenen, ortak bir değere dayanamıyorlarsa, insan için insan anlaşılmaz kalıyor demektir.
*İnsanlık koşulu genelleştirilmiş ölüm cezasıyla tanımlanırsa, başkaldırı, bir bakıma, onunla çağdaştır.
* Köle adalet istemekle başlar, krallık istemekle bitirir işi.
* Doğaya başkaldırmak kendi kendimize başkaldırmakla birdi. Başını duvarlara vurmaktır. O zaman tutarlı olan biricik başkaldırı intihardır.
*Varlık, taştır.
*Ruh, zindanda, boyun eğiş aktöresi olmayacak bir aktöre kuracak ölçüde güçlüyse, bir buyuruculuk aktöresi kurar çoğu zaman.
*Yok etme serbestliği yok edenin de yok olabilmesini içerir.
*İnsan ” tümüyle maddeden oluşan bir tür bitki” ise, ancak bir nesne, hem de deney konusu bir nesne olarak ele alınabilir.
* Ölüme ve haksızlığa duyulan kin, kötülüğü öldürmeyiuygulamaya almasa bile savunmaya götürür insanı.
* Başkaldıran insan, kendini suçsuz bulduğundan, kötülükle savaşmak için iyilikten vazgeöer ve kötülüğü yeniden yaratır.
*Yalnız çığlık yaşatır insanı; coşku gerçek yerini tutar.
* Birey saygısından çok kişilik saygısını başlatır romantizm.
*Her şey kımıldar, hiçliğe koşar, ama alçalmış kişi dayatır ve hiç değilse gururu ayakta tutar.
*Züppelik çileciliğin yozlaşmış bir biçimidir. Züppe için yalnız olmak hiç olmak demeye gelir.
* Birey, yaratık olarak, yaratıcıya karşıt olamaz.
* Gerçek acımanın acısını çeken kişi için kurtuluş yoktur.
*İnsan, var olmak için, “yapmaya” karar vermelidir.
*Devrimci olmak için inanılacak hiçbir şey yokken, hâlâ bir şeylere inanmak gerekir.
* Ayaklanan insan bencillikleri ancak kendi bencilliği birleştirdiği ölçüde, birleştiği sürece uyuşacaktır öteki insanlarla. Tek varlığı olan var olma istediğini yatıştıracaktır yalnızlıktadır gerçek.
* İnsan kendisini boğan düğümler arasında ölmek istemiyorsa, onu bir vuruşta kesip atması, kendi değerini kendi yaratması gerçektir.
*Dünya çarkı durup da insan var olana evet dediği zaman, öğleye ermiş özgürlük vardır. Ama varolan oluşur.
*Başkaldırmış şiir, on dokuzuncu yüzyıl sonu ile yirminci yüzyıl başında bu iki uç; yazın ve güç sistemi, usdışı ve ussal, umutsuz düş ve dizginsiz eylem arasında gidip gelmiştir hep.
*Adaletsizliği adaleti yerleştirerek düzeltemeyince, hiç değilse en sonunda yok oluşla birleşen, daha geniş bir adaletsizlik için içinde boğmayı yeğ tutar insan.
*Kendi kendimizden nefret etmemiz için, suçsuz olduğumuzu bildirmemiz gerekirdi, bu da yalnız kişi için olanaksız bir gözü pekliktir; kendi kendini tanıması bunu engeller.
*Her deha aynı zamanda hem benzersiz, hem de bayağıdır.
Albert Camus
İzdiham