Arzu Kadumi, Çal Bahtiyar kitabı çıktı
Beklemek cehennemdir, ama beklerim seni.
William Shakespeare
Arzu Kadumi bekleyiş ve direnişin simge ismi. Savaş her insan için kötülük ve acıdan ibarettir. Ancak bazıları bu acı ve kötülüğe şahitlik etmekle yetinirken Arzu Kadumi gibi insanlar bizzat yaşadılar, çok ağır yaşadılar. Öykülerinde bile yazmaktan çekineceği birçok kötü olaya tanık oldular. Gazeteci olan eşi Beşar Kadumi 2012 yılından bu yana kayıp. Suriye’de olduğu düşünülüyor. Yetkililerden hiçbir ses çıkmıyor. Sesini duyurmak için birçok eylemde bulunan Arzu Kadumi beklediği ilgiyi asla göremedi. Suriye konsolosluğunun önünde elinde ‘’ Suriye Meslektaşlarımızı Geri Ver’’ yazan pankartı ile günlerce beklemesi de bir işe yaramadı. 3 yıldır insanların ‘eşini arayan kadın’ olarak tanıdığı Arzu Kadumi, bin günden bu yana hala belirsiz ve zor bekleyişini sürdürüyor.
İlk Öykü
Çal Bahtiyar. Karabatak başta olmak üzere birçok edebiyat dergisinde başarılı öyküleri ile yer alan Arzu Kadumi’nin ilk öykü kitabı. Yazarın kendisi tarafından iyileşme sürecinin meyvesi olarak görülüyor. Bu görüş dik duruşu ve Edebiyatın gücünü gösterir nitelikte. Yazmanın, okumanın insanlar için önemini gösteriyor bir nevi Arzu Kadumi. Verdiği röportajlarda öykü yazmaya başlayınca kullandığı ilaçları bıraktığını belirten yazar hayata daha iyimser bakmasını edebiyatın sağladığını söylüyor.
Şule Yayınlarından çıkan Çal Bahtiyar içerisinde 21 ayrı öykü barındırıyor. Öyküleri genel olarak gerçek hayatlarla örtüşüyor. Yazarın ruh halinden ve hayatından parçacıklar bulunuyor. Yöresel kelime ve tamlamaların bolca kullanılması daha da bir yaşanır kılmış öyküleri. Mizah, ironi, tecrübe ve yaşanmışlıkların bulunduğu bu eser okuyan herkesin kendisinden bir şeyler bulabileceği bir konumda. Bir Torik Hikâyesi ile başlayan kitap ismini aldığı Çal Bahtiyar Öyküsü ile veda ediyor okuyucularına.
Kitaptan;
Hac zamanının, torik mevsimine denk geldiği beş yıl önceki o sonbaharda, kutsal topraklardan dönen kafile, iskelede bekleyen kalabalıkla kucaklaşıp ağlaşırken herkesin aklında olup da sormayı taze hacılığına yakıştıramadığı, tavaf sırasında bile geçmiş senelerin torik çetelesini tutturup sonrada tövbe istiğfar ettiren o meşum istek, Binnaz’ın yetmiş yaşındaki anacığının dilinden öyle bir heyecanla dökülmüş, kadın öyle bir hasretle sormuştu ki, Hac ibadeti boyunca doksan dokuzluk tesbihi “ Torik, torik, torik…” diye çekerek dolandığı sanılan kadıncağıza, iskeledeki kalabalık hep bir ağızdan cevap vermişti.
Künye: Çal Bahtiyar, Arzu Kadumi, Şule Yayınları, 2015
Enes Aras değerlendirdi
İZDİHAM