Arzu Özdemir, Üç Küçürek Öykü
TANIK
Her sabah onu istasyonda görüyordum
Önceleri bir yerlere gittiğini sandım.
Daha sonra anladım ki trenlerin geliş gidişlerini izleyip sadece bekliyor.
Bir gün dayanamayıp yanına gittim ve ne beklediğini sordum.
Cevap vermeden kalktı, yolcuların olduğu yere yürüdü.
Madeni ses duyulunca bana döndü yüzünü.
Bir şahit, deyip bedenini raylara bıraktı
SANIK
-Maktul en son sizinle konuşmuş. Sizinle konuştuktn sonra canına kıymış.
Dolayısıyla iddia ettiğiniz gibi tanık değil, sanıksınız. Tekrar soruyorum: Ona ne dediniz?
-Ne bekliyorsun, dedim.
-Neden bekliyorsun anlamında mı, kimi bekliyorsun anlamında mı?
-Dirini değil ölünü fark edecek insanlar yüzünden hayattan vazgeçme, anlamında.
YARGIÇ
Boyuna bekliyordum nezarethanede.
Sürekli o uğursuz cümleyi kurduğum anı düşünerek.
Nasıl oldu anlamadan birden gardiyana seslenmiş bulundum: Hey, baksana! Ne bekliyorum ben?
Gardiyan acıyarak yanıma yaklaştı ve şunları dedi:
Lehinize savunma yapacak bir şahit…
Muhayyel Dergisi 1.Sayı
İZDİHAM