Ayşe Sevim İle Röportaj
İşlenmemiş Suç’u kabullendi Ekim iki bin on üçte. Suç’unun cezası kesildi çok geçmeden ESKADER tarafından. Şu sıralar Sinop’ta gün sayıyor.Yeni bir suça ne zaman karışır […]
İşlenmemiş Suç’u kabullendi Ekim iki bin on üçte. Suç’unun cezası kesildi çok geçmeden ESKADER tarafından. Şu sıralar Sinop’ta gün sayıyor.Yeni bir suça ne zaman karışır […]
‘Öğrendiğim her şeyi yalnızlıktan, ıssızlıktan, sessizlikten ve çok fazla bakmaktan öğrendim.’ Şule Gürbüz, yıllar önce Kambur’la şaşırtıcı bir başlangıç yaptı, Zamanın Farkında’dan kısa bir süre […]
Kocam, Rükneddin – namı diğer Küçük Molla – Bey’ in annesinin ” şekerleme ” uykusuna ne dediğini bilmiyorum. ( Zira oburlukta annesinden farksızdı amma böyle […]
Ey zaman, uzaklaşmaktasın benden şimdi. Yaralanıyorum her kanat çırpışınla. Ama kalınca yalnız, söyle, neye yarar ki dudaklarım, gecem ve gündüzüm tek başına? Yok bir sevgilim, […]
Genç Şaire Mektuplar. Bu metin sadece İzdiham’da. Paris, 17 Şubat 1903 Çok Sayın Bay, Mektubunuz birkaç gün önce elime geçti ancak. Bana karşı beslediğiniz […]
Platon’un Devlet Kitabı’ndan; ― Herhalde fark etmişsinizdir ki, duyularımızı yapan usta, görme ve görülmeye, ötekilerden daha çok emek vermiş. ― Hiç düşünmemiştim bunu. ― Düşün […]
Gelmiş iken şu dağları gezeyim Ölüm ile ayrılığın elinden Dertsiz bulamadım derdim yanayım Ölüm ile ayrılığın elinden Yaz gelince bulanayım coşayım Elim ile mezarımı eşeyim […]
Asıl yalnızlık; yalnız hissetmenize sebep olan kişilerle yaşamak zorunda kalmanızdır. Aslında çok konuşan kadın yoktur. Karşıdaki hiç bir şey anlamadığı için açıklama yapmak zorunda kalan […]
Görüyorum ki fikir ve hayal aleminden henüz yere inmiş değilim. Oysa, ben İstanbul’dan çıkarken bütün ıstıraplarımın kaynağının kafamda olduğuna karar vermiştim.Ve onu orada bırakmak istemiştim. […]
“Büyüden Gerçeğe Bize Işık Tutan Hanımefendi” İki insan davetsiz bir yere gelirse bu işgal olur. Fantastik roman ve bilim kurgu edebiyatının mihenk taşlarından olan LeGuin […]
Buralar eskiden hep dutluktu dinlenmek mi lazım? Ama niçin? Rüyalarımızda o çok yaklaştığımız soğuk dağ suyuna ulaşamadık diye, küskünlüğümüz mü abartıldı da, yorulduk? Annen olsa […]
İncir ağacısın gam götürensin Her ayrılıştan sonra olmaz mı? Ona ait her şeyi çöpe atarsınız, yeni kıyafetler alırsınız, gittiğiniz yerlere bir süre gitmemeye çalışırsınız ama […]
Özellikle Nazizm sonrasında yeni bir kimliğe bürünen etik kavramı, günümüz dünyasına gelinene değin düşün alanında gitgide daha fazla yer kapladı. Her şeyden önce insan hakları […]
Problemleri konuşmak münevverlerin işidir. Şiddete başvurmadan. Gezideki ağaçları koruma amacıyla başlayıp, daha ilk dakikalarında Taksim Darbe Komitacıları diye nitelenebilecek bir grubun denetimine giren Taksim merkezli […]
İsmet Özel’i yazınca herkes Hilmi Yavuz’u konuşuyor. Ayda bir yazarsa daha çok konuşulur. Hilmi Yavuz, son iki yazısında İsmet Özel’in medeniyetle ilgili bundan yaklaşık 35 […]
1- Her sabah okula birlikte gideriz. Bir gözümüz saatte, bir gözümüz çantada, kapıda, yolda… Arabada hep aynı şeyleri yaparız: 1. Küçük parkın köpeklerine selam. 2. […]
“Batılılar, kendilerini tutmasını bildikleri için büyük başarılara ulaştılar, değil mi? Ölsen bir yudum su vermezler.” “Başkalarını mühim bulmayanlar, bir gün kendilerini de mühim bulmayanlarla karşılaşacaklardır, […]
” Belki yarın sabah soğukta uyanmanın bir anlamı olur, sana çay pişirmek gibi.” “…; kurduğum hayaller, bir bekar odasının dağınıklığına boğuldu.” “Sabahları kimseyi uyandırmadan sessizce […]
Felsefenin bilgi kuramı, etik, estetik, metafızik, varlık bilgisi gibi ana kollarında etkisi çağımız düşünürlerine dek ulaşan görüşlerin sahibi büyük Alman filozofu. Rene Descartes ‘ın usçuluğu […]
Çıkarlarını düşünmeyenler unutulacaktır. Her olayda bir kenara çekilenler gerçekten de bir kenarda kalacaklardır. Yaptıkları işlerin gizli kalmasını isteyenler, bunda başarıya ulaşacaklardır. Kimse, onların varlığıyla tedirgin […]
Ahmet Haşim’in harika bir şiiri. Piyale’den. Sene 1926! Annemle karanlık geceler ba’zı çıkardık; Boşlukta denizler gibi yokluk ve karanlık Sessiz uzatır tâ ebediyetlere kollar… […]
Düşünürken buldum kayayı. Otlarla konuşmaktan geliyordum. Ölü bir yaprak, adını unutmuş bir sokak, sav dolu bir tümce, suçlu bir ırmak, bir de partal bir kuş […]
BİRİNCİ BÖLÜM İHSAN Mümtaz, ağabeyi dediği amcasının oğlu İhsan’ın hastalandığından beri doğru dürüst sokağa çıkmamıştı. Doktor çağırmak, eczaneye reçete götürüp ilaç getirmek, komşunun evinden telefon […]
Beni anlamalısın. Çünkü ben kitap değilim, çünkü ben öldükten sonra kimse beni okuyamaz, yaşarken anlaşılmaya mecburum. Bu kalbin, birini sevmeğe ihtiyacı vardı. Ve sen bunu […]
Benim günlerim Soğanağa’da geçti Bir pencere, avuç kadar bir gök Sevim Matilda Hayrünnisa Eleni Her Allahın günü daha bir sevmek Daha bir cumhuriyeti, İlya […]
Siz ne güzeldiniz benimle bilemezsiniz A harfinden bir çarşı güneşi yüzünüzde Hèlene uyruklu bir rüzgârdınız her şiirde Benimdi, Ronsard’ın bir ülkesiydi yeriniz. Şimdi kim bilir […]
Uyandırdım Hudson’u, tıfıl bir su gibi Mırıldanıp duran olduğu yerde Ben ki okudum suları okumadıklarıma geçtim hızla Okyanus’ta sallandım durdum ölümle bir gece Bilmediğimiz sokaklara […]
Bir buğday büyüyorsa şimdi Türkiye’de Yeminle aşkla büyüyor. Yeminle lavanta çiçekleri, haşhaşlar, kekikler aşkla büyüyor. Koyunlar, keçiler, sığırlar Mısır, pirinç, yulaf Aşkla büyüyor dünyada. […]
Nihayet on dört on beş yaşıma geldiğimde siyasetten bahsedildiği sıralarda Yahudi kelimesini duymaya başladım. Bu sözler ben de az da olsa bir itiraz etme duygusu […]
Babasının dedesi 93 Harbi’nde Kafkasya’dan gelip Oltu’ya yerleşir [Erzurum vilayetinin kuzey ciheti matuf harp zamanında Kafkas halklarından yoğun olarak hicret almıştır]. Çok küçük yaşlarda babasının […]
‘İntiharlar her akşam ıslak – yapışkan saçlarıyla girip odama paniğimden pay toplarlar.’ İlhami Çiçek (1954-1983) Babasının dedesi 93 Harbi’nde Kafkasya’dan gelip Oltu’ya yerleşir. Çok küçük […]
yeryüzü kırlarında böyle yürekleri taşıtlardan yana çarpan yaramaz adamlardı sürücüler bakarlardı dikiz bir bencillikten boyuna yalnızdık aradan bunca dağ geçti. patikalar boyu iz sürüp taşradan […]
Kör bir köpeğin köpek dişleri dişlerken düş kuran bir köpeği törpülenmiş bir dil kadardı bütün sesi piyano tuşlarına yapışmış notaların aynı manzaradan sıkılmayan çınar yerine […]
kendini bildi bileli yalnız konumuyla ilgili yalnızlığında gerçekten yalnız olduğunu sanarak çıldıran korkunç kalabalık bir adamdı dünya süreli nöbetlerle köpükten giysiler biçip ağızlara çarpmalarla geliyordu […]
I bu tuvalde akşam bir kurdeladır gök çözük sevgili saçlarıyla anlatıldığından ayrıca ırmak yataklarına yer verilmemiş ressam diyor ki su düşlemek için vardır –aya gelince […]
uzun bir nehirdir satranç kıvrak ve uzatarak boynunu nice güneş batışını yerinde görmüş boynunu oysa veba tarihçileri bilmemişlerdir her karenin bir karşı veba girişimi olduğunu […]
Yum gözlerini, yitir kendini karanlıkta gözkapaklarının kırmızı yaprakları altında. Gömül vızıldayan sesin düşen sesin halkalarına ve uzaklarda yankılan dilsiz bir çağlayan gibi, davulların çalındığı yerde. […]
“Müzik ve ekmek, süt ve şarap, aşk ve uyku. Bedava. Büyük ölümcül kucaklaşması birbirini seven iki düşmanın: Her yara bir çeşme. Arkadaşlar, zamanın sonuna dek […]
Bizde gizlenmiş bir Allah sesi var; ona kalp diyoruz. Onun yapısı arzu ve haset olan etle, zulüm ve kuvvet olan kemikten başkadır. Onlara büsbütün yabancı […]
Nasıl söyler türküsü o ağız, Dudakları dikilmişken, beyim? Bir Arap ozanı ölünce bugün Kim yakarır onun için? Benim şiirim el öpmez Şiirimin ellerini öpmek Sultanlara […]