İnsanoğlu ihtirastan, hele büyük ihtiraslardan nefret ederi. (sf.47)
Gerçekten istediğim bir işi, bir projeyi, bir ideali ya da insanı bulursam, bütün dünyaya bağımlı duruma gelirim. Her şeyin diğer şeylerle bir bağlantısı var. Birbirimize öyle sıkı bağlıyız ki! Bir ağın içindeyiz hepimiz. O ağ bekliyor. Ve hepimiz onun içine bir tek arzu nedeniyle itiliyoruz. Sen bir şey istiyorsun, o şey senin için değerli oluyor. Onu senin elinden kapmak için bekleyenler kim biliyor musun? Bilemezsin. Belki çok karışık, çok uzaklarda olabilir, ama birileri onu kapmak için hazır bekliyor. Ve sen de onların hepsinden korkuyorsun. Büzülüyorsun, sürünüyorsun, yalvarıyorsun ve kabulleniyorsun… tek ki almasın, sende bıraksınlar. (sf.186)
Biliyor musun bizim genel olarak insan ırkı hakkındaki düşüncelerimiz çok garip bir şey. O kelimeyi söylerken hepimizin kafasında belirginlikten uzak, pırıltılı bir tablo oluşuyor. Ciddi, büyük, önemli bir şey. Ama aslında bu konuda tek bildiğimiz, kendi hayatımız boyunca karşılaştığımız insanlar. Bir bak onlara. Gerçekten büyük, ciddi bir yanlarını görebiliyor musun? Öyle birini tanıyor musun? (sf.187)
Hesaba gelmeyen heyecan unsuru insanda her zaman vardır. Soğuk mantık, bununla savaşamaz. (sf.263)
Mizah anlayışından kutsal şey yoktur. (sf.315)
İnsan bir konuyu hiç bilmiyorsa, bilmediğini bu kadar vurgulamazdı. (sf.321)
Cesetleri çiğneyip geçmeye hazır olurdu. Kiminki olursa olsun. Hepimizinkini. Ama yine de mimar olurdu. (sf.323)
Bir fikri yargılamaktansa, bir insanı yargılamak çok daha kolay gelir. (sf.429)
Dürüstlük, bir fikri savunabilme yeteneğidir. (sf.430)
Mantığa karşı mantıkla savaşabilirsin. Mantıksızlığa karşı nasıl savaşırsın? (sf.475)
Mallory sonunda bunun farkına vardı. “Kaygılanma Mike, bağıracak değilim,” dedi. “Kimseyi vuracak da değilim.”
Mike, “Sen midene dikkat et, evlat,” diye karşılık verdi. “Mideni kolla, yeter. İnsan mecbur olduğu için kusmaz.” (sf.478)
Bir insanın “Seni seviyorum” diyebilmesi için önce “Ben” demesini bilmesi gerekir. (sf.518)
Dürüst olmak çok büyük zalimliktir. (sf.611)
Zaten anlatması en zor şey, apaçık ortada duran, ama herkesin görmemeyi seçtiği şeydir. (sf.697)
Çünkü bir şeyi gerçekten istemek çok büyük sorumluluktur. (sf.836)
Gerçekten bencil olan insan, başkalarının onayından etkilenmez. Ona hiç ihtiyacı yoktur. (sf.846)
Tasma dediğin iki ucunda da ilmik olan bir iptir. (sf.926)
Her şeye ihanet edilebilir, herkes bağışlanabilir. Ama kendi büyüklüklerinin cesaretine sahip olmayanlar bağışlanamaz. Alvah Scarret bağışlanabilir. Onun ihanet edecek bir şeyi yoktu. Mitchell Layton da bağışlanabilir. Ama ben bağışlanamam. Ben elden düşmeci olmak üzere doğmamıştım.
Ayn Rand
İZDİHAM