Ayşe Sevim, Er
gök gürültüsünün ona dokunmak istediğine inanıyordu
karda yürürken çıkan sesin kendisiyle konuştuğuna
ve yılanların dilini anladığına
yüz yıl önce kaybolmuş bir anının
bir çukura saklanıp onu beklediğine
yağmurda ıslanmış bir öğle vaktini
iyice sıkıp kurutabileceğine
derste camdan bakan talebelerin birer rüzgargülü olduğuna
ve hızla dünyanın etrafında döndüklerine
ve asla geriye dönmediklerine
atmosferden başını eğip dünyaya bakan yağmurun
kekelediğine inanırdı
neyiz biz peki?
içimize doğru büyümekten vazgeçtiğimizden beri neyiz?
insan mıyız? insanla alakalı bir anı mı? insanla ilgili bir resim mi?
bizim safımızda ne çok hain var
düşmanlarımızsa çok hain
herkesin lider olduğu bu zamanda itaat eden kim?
komutanların hepsi o eri arıyor.
o er kim?
gök gürültüsü dokunmak istiyor ona
yağmur ona bakınca kekeliyor
Ayşe Sevim
İZDİHAM