Bektaş Şenel, Kaldır Başını
-Biriniz gelsin
Bir şeylere dışarıdan bakacağız-
I.
Şimdi biz hayatın bir yerindeyiz ya, hepimiz
Hani yetmiş kışın ardı üç torba kemik
Biliriz ya, yoktan somurturuz, yere bakarız hep yoktan
Çizgilerimiz vardır, alındır, eldir
Kaderdir, ortasındayızdır Doğu’nun
Aslına bakmazsak bu pek çok şeye delildir
Sokaklar toplarız hayatlardan, zeminler
Sıklıkla çoğalan, sıklıkla boşalan sokaklar
Anlamı bükülmez asfaltların, ezberi
Yürüyeni ölüdür, yürütenden bilinmez
Sokaklar
Ayak tabanlarımızdan alıp tepemize
Koyduğumuz sokaklar
İsmimizi bilmez
Ama biz onları çok iyi tanırız sokaklar
-Geldin mi, hoş
Kapı şurası, hadi çıkalım-
II.
Gel bak
Bak burası, bak en çok burası
Elinle gösterebilirsin kadar burası
Bizim
Kuracağız birazdan, kuracağız bozarak bir şeyleri
Sessiz kalan adların bir bir silineceği tahtadan
Ellerimizi kuracağız, aklımızı; sevgimizi kuracağız
Çekinme, gülümse
Buna kurulanlar olacaktır, elbet
En çok onları kuracağız
Birazdan bir şeyleri unufak edeceğiz hep
Birlikte unutacağız, şaşacağız, ayrılacağız çizgiden, yoldan
Doğru yol başka nasıl bulunur
Birazdan bileceğiz
Getir ellerini, kulaklarını getir
Bak şimdi orta yerinden bükeceğiz bir ayıbı
Böylelikle çok yanılgıyı iyi edeceğiz
Çok yıllık bir felaketi lehimize çevireceğiz belki
*Bir sayı mı bekliyorsun, tamam, on dokuz
-Biraz daha yürüyelim
Geldik sayılır-
III.
Kapıyı ardından kapama
Şimdi biraz duralım, kırışıklı olsun, uygunsuz duralım
Kapısız duralım
Hiçbir şeysiz ve hiçkimsesiz
Renk renk değil ve isim isim
Duralım ve bir tepeye isim olsun
Bu durmak
Sen senliğinle dur, ben benliğimle
Hayır, onu susma, evet söyleme onu
Biz olmak için önce biz olmaya gerek
Yok
-Burada anlaşalım-
IV.
Bak bu manzara bizim, en çok
Şu gevşeyen yüzler, şarkılar
Hatta şiirler, heykeller, resimler
Duran insanlar bir bahçede
Ve görüntüsü o bahçenin
-Yanlışın yok, kelepçeler de bize ait
Ama bize dahil değil-
Özet mi istiyorsun, peki:
Yarına ve dününe insanlık salgınının
Dahil olmayan
Ve olmayan kötünün kılıcı
Her şey, herkes bizim
-Birazdan birini yakasından tutacağız,
Korkma öyle değil-
V.
Hazır olmadan önce
Karanlığı hafif kısalım mı, tamam
Sen sese akıl ver, işle şu gürültüyü
Ben ardından geleceğim, ne
Evet bir gülüşle yapamazsın bunu
Öğreneceğiz, tamam
Evet
Düşenlerin türküsüydü duyduğun
Bu da düşecek yükseği olmayanların belki
Sesi açalım
Ne yazıyor şu tabelada
*Biz bu derde düşmezdik, bizi ittiler
-Birileri hala şaka yapabiliyor
Evet, bu komik-
VI.
İşte burası, işte hayat
İşte renkler, işte yalanlar
Sınırlar, çizgiler, çukurlar,
Şurası dünya, biz buradayız, bizimkiler burada
Ama gerçeği sıkı tut, bırakma elini
Gülümse, hatta bir poz verelim, tarih bizim için burada
Evet
Bir pantolon bir tişört, burası için iyi
Bakma, boş ver onları, biz soyunmaya geldik:
Dedim ya, orta yerinden, bir ayıbı
İşte
Şunlar
Gördün mü bak, gülüyorlar gördün mü
Şu senin varlığın hafif eğimli
Diğeri benim
Sırtında ayak izi olanın süzülüşüne
Düşene gülüyorlar gördün mü
Evet
Düşenlerden dişli yapıyorlar çarklara
Şu üçlü az önce tökezledi, dördü eğiliyor çoktandır
Korktun mu, hayır
Yo
Eğme başını
Hayır
-Bir çift göz şiirin kadrajındadır-
Ama senin
bakışlarında ne çok el var
Kaldır başını
Bektaş Şenel, Kaynak: bubisanat
İZDİHAM