ahşap pencerenden atla bu sabah
atlayışına saklansın trampetler
kuş gagalarında bir dünya uçuşuyor
fotoğraflar gözünü ovuşturuyor
duvarların arasında duvarsın
eski gölgenin de gölgesi
seni tenekeye mahkûm etti
baudelaire’in sefihleri
bir sabah at arabasına atla
kadınlarını komşularını topukla
denize ak kabuk çak
yüzündeki gizli zayıflığa sark
bunları bana ya da ortaçağ abdalına anlat
tüysüz suratından kaç kafile
belki kaç çöl ortası gece
ama nice eğlence herakleitos’un gölgesi
tembel göz balığın imgesi
dişi kırık faik martı hamlesi
ne diyorduk gece geçmişlerin canına değsin
uyurgezer komşularına aç bir karga tünesin
ayak bileğinden çene kemiğine biçimsiz bir tünelsin
varsın eli bileğine dar gelenin çenesi düğümlensin
köprüaltı bulldong bonatti kokuyor
ama hayriye swarovski seviyor
epekşi bir yağmur yağıyor
yok kimselerin görünesi
sen yine de
yassı bir ağıtla
karanfilimi kanıtla
çünkü bu dünya aman.
Betül Aydın, Hece Dergisi, Mayıs 2014
İZDİHAM