Tek bir noktanın etrafında dönen bir ânım.
İşitmeyi dilediğim her düş, yarattığım toprakta birer yonca.
Yani varım.
Hala.
Yalnızca üşüyorum, güz tenime değdiğinden olsa gerek.
Fakat yine o, yüzümü seherden evvel aydınlatan.
Ben onu her taşın altında buldum da kimseciğe söylemedim.
Onlar bilmezler.
Bir odanın söyleyeceklerini biz bilebiliriz.
Onlar yalnızca yaşarlar ve bunu aynaya rağmen yaparlar.
Cesaret edemeyecek kadar kör oldukları mevzuyu dillerine dolarlar.
Oysa göğe olan arzunun ne olduğunu bile bilmezler.
Korkarlar.
Gördükleri sadece iki artı iki , yani elim.
Oysa ben binlerce anı hissediyorum dimağımda.
Bir görüntü yahut görünüş olarak kalmayı yeğlemek
Elbette yapılacak tek şey ‘ötekiler’ için.
Bu bahis korkakları ezer geçer.
Bazılarını yaşatan şey onları hep ürkütecektir.
Dert değil.
Bir ağaca gülmediği için kızamazsın.
Betül Sena Erdoğru
İZDİHAM