30 Eylül 2016
Birhan Keskin, Arka Bahçe
Birbirine dolanan hayaller yumağıdır hayatımız
kim karar verebilir birbirine dokunan taş ve su
hakkında, kimin kimi ayakta tuttuğuna, ve günün
aslında kumdan, tuzdan ve ışıktan oluşmadığına?
boşlukları doldurduğumuzda belirecek hayatın
anlamı, taşı ve suyu doğru yorumladığımızda, bir
yarı öbür yarıyı anlayacak: olgunluk bize yaban
meyvesi gibidir; gevşek ağızlarımıza dokunan zehir!
kim sana verdiklerimi, senden aldıklarımı çözebilir?
birbirine dolanan hayaller yumağıdır hayatımız,
hayalleri dik tutmak gerekir.
ben yumuşak tuşlarına basacağım hayatın
sen çatıyı kur.
sırları soracağım ben,
sen hayatın anlamını ara.
yazın yönünü değiştireceğim ben
sen yolculuğa çık.
ben arka bahçeyi özleyeceğim
sen inat et…
Birhan Keskin
İZDİHAM
dünden yarına tanrının izin verdiği ölçüde.
kavradığımız oranda evreni
tümüyle yanılsama dünyada cennet
ağudan beter bir şarj olma gibi
perde arkasına çekilen melekler
tümüyle zebaniye özgürce bir merhaba
cinnetin söz gelimi ölüme yakınlaşması
envantere dökülen cibril dokunuşu
tümüyle sarsak bir kelam kabullenmeden
insan ne ile yaşar sorusunu sormuş tolstoy.sevgi bağlamında bir sürü değişkenle izah etme hayatı.tekrara düşmek zoraki bir kabullenmeyle absürde varan denetlenen hayatlar yorumlanamayan metinlerin dilsiz yakarışı neyi ciddiye aldığımız konusunda iyimser değilim.sosyal hayatın kabataslak bir gövdeyle çevrime tabi tutulması bir nevi gösteriş alanı gibi.savunulacak bir birikime ulaşmadan buharlaşıyor felsefeler ve fikirler.neyin sıkıntısıyla gurbeti yaşadığımız meçhül.deneylerin amacı bilimsel yargıda bulunarak hurafeyle savaşmak anlamınamı geliyor.yoksa bütün bunlar şeytanın saltanatına tuğlamı taşıyor.faustta olduğu gibi kötülüğün bir iyimserlikle insancıllığın bir kusuru olarak görülmesi ve şeytanın insancıllık karşısında şaşkınlığa uğraması.sonrasında faşizmin zülme bir araç olarak görülmesi kazanan ve kaybeden kim doğa kanunlarıyla bombalanan şehirlerde getirilen tekbirler hangi inancın semeresi.zihnimizi işgal eden fiziksel kanunlarca kutsanmış düşünüş biçimleri.sanatsal kaygılarla yeterli düzeye getirilen inanışların algısı kimin cephesinde kimin askeri.yorgunluk düzeyinde hissedilmeyen onaylanmış hayat biçimleriyle avutulan yalnız hayatlar.