Bülent Parlak, Aklıma Düştüğünde
Sen aklıma düşünce ellerim tutuşuyor ellerim
Sen aklıma düşünce yetmişinde ihtiyar
Küçük bir sokakla arkadaş, biraz daha yaşasa sanki kıyamet kopacak
Sen aklıma düşünce
Parmak izlerinden tanınıyor; parkta reddedilmiş bir âşık
Teşhis ediyorum çiziklerde o amansız veremi
Sen aklıma düşünce
Berlin’de dazlaklar saçlarını uzatıyor
Sağdıcı oluyorum gelinler at üstünde
Sen aklıma düşünce rütbesi sökülmüş babalar
Yeniden dönüyor evlerine
Çocuklar şen şakrak, çocuklar şen şakrak, çocuklar.
İçimdeki gardiyan mahsustan unutuyor
Mahkûm odalarının kilitlerini… İyi halden yırtıyorum
Sen aklıma düşünce gül kokulu kızım
Sırrını çözüyor Mısır’da piramitlerin
Kalbim beter oluyor sen aklıma düşünce
Sen aklıma düşünce ne güzel heceliyor
Bir kekeme dört kitabı
Sen aklıma düşünce bendeki tuhaflıklar
Bir bir yok oluyor, bitiyor bendeki bu yabani başkaldırış
Toplanıp dert ediniyorlar ülkeyi konken oynayan kadınlar
Sen aklıma düşünce bir kuyunun içinde
Yusuf’a mektup geliyor kör olmamış babası
Ve anlıyor “bir ülkeye hükümdar olacak” güzel yüzlü o çocuk
Sen aklıma düşünce Diyarbakır Radyosu “Sarı Gelin” çalıyor
Sen aklıma düşmüşsün, ben içine türkünün
Sen aklıma düşünce
Üstüme yemek dökecek kadar ihtiyarlıyorum
Ellerim titriyor ellerim
Çor tutmuş bağlar yeşeriyor birden bire
Kızılderili reis tüylerini yeniden takıyor başına
Oturan boğalar ayaklanıyor bozkırda köylülerle
Sen aklıma düşünce kim gelse aklıma
Unufak oluyorum.
Bülent Parlak, Sevgili Huzursuzluğum
İZDİHAM