Dino Buzzati, Tatar Çölü Kitabından Bölümler
Başlangıçta hep böyledir. Yeni gelenler kazanır. Herkes için durum aynıdır, insan gerçekten güçlü olduğunu zanneder ama bu yalnızca yeni gelmiş olmanın yarattığı bir durumdur, sonunda […]
Başlangıçta hep böyledir. Yeni gelenler kazanır. Herkes için durum aynıdır, insan gerçekten güçlü olduğunu zanneder ama bu yalnızca yeni gelmiş olmanın yarattığı bir durumdur, sonunda […]
Efendim, benim de hayatım roman, daha doğrusu gülmece. Neden öyle küçümser bakışlar yerleşti gözlerinize? Duyduğuma göre yazarmışsınız, yani muharrir. Daha pembe yanaklarımın yeni yeni tüylendiği […]
Anahtarı her çevirişinde içerideki koku biraz daha hissediliyor; kapı açılınca keskinleşiyordu. Girişteki karanlık, açılan kapı ile biraz olsun aydınlanmıştı. Odanın küçük bir penceresi olmasına rağmen, […]
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültür Daire Başkanlığı ve Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) İstanbul Şubesi işbirliği ile bu yıl ilki düzenlenecek ‘İstanbul Öykü Festivali’ 15-16 Mart’ta […]
Allah bizi bir erkek ve bir dişiden yarattı. Bu kelâmı söze “önce namazdan soracaklar” diye başlamışken yazışımın serencamı içine ne münasebetle dâhil ettim? Bunu bana […]
Benim tanıdığım Alper ölü doğdu. Ebleh insanlar yaptıkları aptallıkların ortaya çıkmasını engellemek için tarafların ya da bilirkişilerin birbirleriyle görüşmelerine engel olurlar. Böylece yapıkları hataları örttüklerini […]
Türk tiyatrosu denilince akla gelen ilk isimlerden biridir Haldun Taner. “Haldun Taner Tiyatrosu” ekolünü oluşturmuş ve Türkiye’de kabare tiyatrosunun temelini atmıştır. Fakat yaşamı boyunca sadece […]
Bir adamla bir köpek de vardı bu seferinde. Koca Ben’i, yani ayıyı sayarsak iki hayvan ve iki adam, Boon Hogganbeck’i sayarsak, ve Sam Fathers’da akan […]
1859 yılının 20 Mayıs günü, sırtında tozlu bir palto, ayağında damalı kumaştan bir pantolon, kırk yaşlarında bir beyefendi, … Şosesi’nin üzerindeki yolcu hanının alçak eşiğine […]
Güray Süngü, 1976 yılında İstanbul’da doğdu. Birçok dergide yazıları yayınladı ama en güzellerini İzdiham’da. Düş Kesiği adlı romanıyla 2010 Oğuz Atay Roman Ödülü’ne, Kış Bahçesi […]
Binlerce yıl öteden bir masal getirdim, dedi adam, kadının yorgun ve asırlardır ona dönmeyen yüzüne bakarak. Tepkisizliğe inat üzeri yıldız kaplı çuvalı karıştırmaya başladı ve […]
Babam ve sayısını hatırlamadığım, içlerinden sadece birini tanıdığım –Golçin, ilkokul dördüncü sınıf öğretmenim– birkaç genç adamla İsfahan’ın Zayenderud* nehrinde yüzüyorduk. Geceydi, dolunay vardı ve gökyüzü […]
Yanımda yolculukta karışmış bir valiz gibi ölümlü öznelerle yüklü pişmanlık valizleri taşıyorum. Hep öznelerim ölümlü, cümlelerim devrik. Adı yakarmak gibi olan Havara taşından yapılmış bir […]
Lidyalılar pişman, Sokrates yorgun bu aralar. Çağımızı anlatıyorum aklınız karışmasın. Ve Sümerler dertlenmemizi sağlayan tek kavimdir. Neden mi? Buyurunuz efendim. İlkokula giden bir çocuğu düşünün, […]
Sevgisine muhtaç olduğu insandan hakaret işitmekten geliyordu. Sıradanlaşmış sevgide değersizleşen ne varsa onda şaşkınlığa sebep oluyordu. Saçlarına hafif bir dokunuşla elini uzatmamış bir insanın olmayışına […]
O akşam ailecek yatakta uzanırlarken Xu Sanguan şöyle dedi oğullarına: “Aklınızdan en çok geçen şeyin ne olduğunu biliyorum. Yemek yemek, pilav yemek istiyorsunuz, yağda kızarmış […]
Irk Şenliği’nin yapıldığı 12 Ekim 1936 günü, Salamanca Üniversitesinin konferans salonunda büyük bir tören düzenlenir. Salamanca Piskoposu Dr. Plá y Daniel’in de hazır bulunduğu törenin […]
Onun için geldi ve geçti diyorlar. Bu sözde biraz dargınlık var elbette biraz sitem. Sadece diyorlar alıp oradan oraya attığı yetmezmiş gibi bir de saçlarımızdan tutup […]
Önerilen müzik: Beirut- Ederlezi Kapının sesini duydum, deprem oluyormuşçasına yatağımdan fırlayıp kapıya koştum. Minicikti ayaklarım, annem terliksiz olduklarını görüp üzülmesin diye daha da hızlandım. Odamdan salona […]
Müthiş bir baş ağrısıyla uyandı. Gözlerini açtı. Etrafa baktı. Perdeleri kapalı camdan içeriye gün ışığı sızıyordu. Nerede olduğunu anlayamadı. Ahşap tavanlı taş duvarlı olduğuna bakılırsa […]
Bunca sene aynalara yanlış bakmışım. Otuz yıldır gördüğüm şey, bir biçim, şekil; kaşlarımın, gözlerimin yüzüme oranı ve aslında suretimdeki orantısızlıktı. ”Aynaya çok bakma, aynanın ardına […]
Mitat Enç yeri doldurulamaz, mümtaz bir şahsiyettir. Bir bilim adamı, bir edebiyatçı, kendisini vatanının iyiliği için vakfetmiş biri. 1909 yılında Gaziantep’te dünyaya gelmiştir. Dünyadaki belli […]
Çağdaş Türk şiirine kesin bir başlangıç noktası göstermek gerekir mi? Değişik dünya görüşlerine bağlı eleştirmenler siyasal kaygılarla, kendilerini kuşaklar arasındaki çekişmelere kaptıran eleştirmenler ise bireysel […]
Sanatın, «istenen» ve öne sürülen siyasal bir propaganda değil de, sadece sanat oluşu düşüncesi, kendi çağlarım yansıtan ve belli siyasal akımları güçlendirmeye yardım eden belli […]
Ufak bir salonda oturarak dondurma yiyorlar. Bu esnada birbirlerinin akıllarından geçenleri hiçbir zaman bilemeyecekler ve bunu akıllarından geçirmiyorlar. Dillerini bu kadar çok göstermeleri tuhaflarına gitmiyor. […]
Gencim; susmanın en yakışıksız kaldığı günler bir elbise üzerimde. Gencim; sloganik çözümlerin sadrı kahreden bozulmuşluğu sînemde. Gencim; acıları yudumlamaktan yoruldum. Gencim; beni âdem kılacak duruştan […]
Ömer Çakıroğlu’nun uzun yıllardır titizlikle hazırladığı Semai Kahvehaneleri; 16. yüzyılda başlayıp Cumhuriyetin kuruluşuna kadar devam eden âşıklık geleneği üzerine hazırlanmış çok kapsamlı bir araştırma kitabı. […]
Olur mu ya, erkek kardeşlerinin kafamda boza pişirmelerine bir şey demeden katlandım ama yürüyüşe çıkmak için seni dört gözle beklediğim bir anda sırılsıklam çıkagelmen hiç […]
“Madem artık babanız da yok…” Stella Vaizey, karşısındaki iki yüzün daha da meraklı bir hal aldığını görünce duraksadı. Ne kadar da bilmiştiler! Sizi inatçılar, George […]
Uçakta, senin yanındayken, tehlikeden korkmuyorum artık. İnsan tek başına ölür ancak. Asla yenilmeyeceğim. Yene yene yenik düşeceğim ancak. Bozulan her oyun, sonunda mezarım olacak aşka […]
Onun için geldi ve geçti diyorlar. Bu sözde biraz dargınlık var elbette biraz sitem, biraz hüzün, biraz ayrılık. Ona zaman diyorlar oysa o hep Biraz […]
*Beklemek, karşılaşmaktan daha müthiştir; tehdit, darbeden daha kötü. *Çünkü, düşünen yalnız bir insan, kaçınılmaz olarak kendisiyle meşgul olur. *Gerçek mutluluğun kaynağının bizde olduğunu, mutlu olmayı […]
Tiyatro. İnsanın var oluşundan günümüze yegâne kültür yapıcı, ortak etken. Önce eylem vardı, ilkel insan dilsizdi fakat bir gün mutlaka konuşacaktı, oynayacaktı. Doğa karşısında güçlü […]
Babam öleli 12 yıl olmuştu ve ben 20 yaşına geldiğimde babasız olmanın acısını artık çok daha iyi anlıyordum. Annemle birlikte küçük ama mutlu bir dünya […]
Kendinizi beş metre boyunda ve hiç durmadan yüzlerce kilometre koşacak gibi hissetmek isterseniz nefret, kokaini havada karada geçer. (sf.27) Kadınlar konuşacak bir sürü kişi ister. […]
Sıkı sarıl doktor bana çürük karpuzlar getiriyorum beraberimde Karanlık mı soğuk bir Babil akşamı belki Belki samsun sahi kaldı mı bu kentler bir bir Bir […]
Katıksız demokrasi, ayak takımının despotizmidir, diyor Voltaire. Demokrasinin temeli hırstır, diyor. Demokrasi adaletin temelidir, Vacherot’ya göre. Proudhon’a göre, ruhani ve cismani bütün iktidarların sona […]
1.Sadece soran cevap alacaktır. 2. Her adalet, insanlar tarafından bilinip uygulanması sebebiyle daima yeni bir haksızlık, yine kendisinin adaletini arayan bir haksızlık değil midir? Tekrar […]