Egemen Doğan, Deli Dumrul ve Bir Gazeteci: Tuhaf bir Hikaye
Oğuz ilinde aylardır tuhaf bir şeyler oluyordu. Meraklı muhabir, kafasını kaşıyarak, “ne ola ki” diye düşünüyor, bu eşsiz esrar perdesini aralamak istiyordu. İcra edeceği meslek […]
Oğuz ilinde aylardır tuhaf bir şeyler oluyordu. Meraklı muhabir, kafasını kaşıyarak, “ne ola ki” diye düşünüyor, bu eşsiz esrar perdesini aralamak istiyordu. İcra edeceği meslek […]
Ben düzenli gazete okumaya bir berber dükkânında başladım. Biraz utana sıkıla yazıyorum, doğru kelimeler mi kullanıyorum, emin değilim acaba “berber dükkânı” ifadesi doğru mudur? Dilim […]
ODA Susar ve örersin haroşadan bir hırka. Bir ters bir düz gelir gider anılar. Acılarından bir atkı bir hırka. Annen der ki ‘Sıkı giy üşüme!’ […]
Eczaneler benim için hep rahatsız iş mekânları, kalfalar ise güvenilmemeleri gereken kişilerdi. Ne de olsa bu iş sağlıkla ilgili olduğu için eczacı her zaman bizzat […]
Beton binaların balkonlarına can sıkıntısı asmış can veren annelerin, ekmek telaşına düşmüş oğullarının mahşer yeri gibi bağırıp çağırdığı “salı pazarına” geçiyoruz. Sesler artıyor, renkler de […]
Çarşamba Her avukat, başka bir deyişle “dava vekili” “kültürel anlamda çokyönlülüğünün” kibirli kanaatinde keyif çatar, (çünkü ne de olsa “yasa biçimler” herhangi bir köhne […]
“Epigraf kullanmayın, çünkü yazının içindeki esrarı öldürür!” Adli “Böyle ölecekse, öldür o zaman sen de esrarı, esrar satan yalancı peygamberi öldür!” Bahti Yatağın başından ucuna […]
Tanıtım bülteninden “Öykü yazmak mühim bir görevdir. Yanan evdeki küçük bir kızı kurtarırmışçasına aceleyle yapılması gerekir. “ Etgar Keret Türkiye’de öykünün güçlü bir tarihi […]
BATI SANATINDA KISA BİR PARODİ ÖNİZLEMESİ Parodi, modern ve postmodern sanatı birbirine bağlamıştır, James Joyce’u Salman Rushdie’ye, Pablo Picasso’yu Cindy Sherman’a, Sergei Prokofiev’i Luciano Berio’ya… […]
“Lithuril 300 mg kapsül, üç dozla başlayalım. Atak sırasında altıya kadar çıkabilir.” Hocam bir şeyim yok, demeye takatim yok. Gece çok yoğun geçmiş. Ellerimin görünür yerlerinde […]
Burada ele almak istediğim meselelerin her biri Şarkiyatçılık‘ta tartışılmış olan genel meselelerden kaynaklanıyor. Bunların en önemlileri: Başka kültürlerin, toplumların, tarihlerin temsil edilmesi; iktidar ile bilgi […]
En elde edilmemiş şiirdin sen. Kuşluk vakti yazılanlardan. Bıkkın bir rahibin, bir sabah, yorgun bir vezirin akşamın alacakaranlığında muhtemelen yazacağı. Masadan doymadan kalkmış gibi okunmalı. […]
Öyleyse neden şiirin Bir kadının suya değincedir ayakları Ve şiir sayılmaz, neden Kadınların ayaklarına değen su (s.29) Hem kişisel hem de siyasi olanı şiir meselesinin merkezine […]
23 yıl önceydi. Çocukluğumun son günü, 9. yaşım. Balçova ilkokulu yolundan eve doğru kız kardeşimle yürürken beslenme çantamızın değişeceğinden, uzun yıllar boyunca her sabah sadece […]
Kabul, 12.9.1938 Emine Esendal’a Kızım Canım, Ben eyi bilmiyorum ama öyle sezinliyorum ki sen iki meslekte başarı gösterebilirsin. Bunun biri Ahmet gibi hekimlik, öteki de […]
Klasik Rus edebiyatının büyük yazarlarından Fyodor Dostoyevski, ölümüne üç ay kala tamamladığı son romanı Karamazov Kardeşler’de hayatı boyunca işlediği temaları bir araya getirdi. Roman karakterlerinden […]
İçime bir ürperme geliyordu. Müthiş bir korku ruhuma girip çıkıyordu. Kalbim sıkışıyordu. Bir ânda başım döndü, yere kapaklandım, ellerimi inanılmaz sıkmıştım, ağzımdan köpükler çıkıyordu. Bir […]
Bir yerden bir yere bir şekilde bazı şeyleri geride bırakarak götürdüğün bazı şeylerle birlikte değişerek (eksilerek mi demeliyim) gitmeye taşınmak diyoruz. Öyle veya böyle her […]
Neden sizlere, “Baylar, değerli okuyucularım” diye hitap ettiğimi bilmiyorum. Yazacağım itiraflar ne yayımlanabilir, ne de birilerine okutulabilir. En azından ben, kendimde böyle bir cesaret görmüyorum […]
Her gün kendini yenilemeyen aşk, alışkanlık olur, zamanla köleliğe döner. Arkadaşını her koşulda anlamazsan, onu hiçbir koşulda anlayamazsın. Sen körsün,ben sağır ve dilsizim, elini ver […]
Bekliyoruz! Mütemadiyen beklemekle geçiyor hayat. Birisini, ölümü, kıyameti, iyi olmayı ya da herhangi bir şeyi. … ama gelmiyor/sun ve geçmiyor! Kırgınız! Bekle, gitme, yapma, […]
Bir gün Kam Gan oğlu Han Bayındır yerinden kalkmıştı. Şami otağını yer yüzüne diktirmişti Alaca gölgeliği gök yüzüne yükselmişti. Bin yerde ipek halıcığı döşenmişti. Hanlar […]
Daha önce yazdım size ve kesin olarak konuştum, Beş yıllık bir ayrılıktan sonra, niçin daha güçlü olduğumuzu söyledim. Haklı olup olmadığımızı aramak için dolambaçlı bir […]
İnsanın hep yaptığı ve daima da yapacağı, -hatta şimdi bugünün maddeci insanı ve öteki hayata inanmayan mantıkçı filozofları bile yapmaktadır- işlerden biri, örneklikleri, güzellikleri ve […]
Nesnel olarak nitelenen dinin desteğinin yitimi, kapitalizm öncesi kalıntıların feshi olan sosyolojik teori, teknolojik ve sosyal farklılaşma ya da uzmanlaşmayla birlikte kültürel bir kaosa öncülük […]
Samuel Beckett sert ve karmaşık bir ironiyle, “Ölüm bir günümüzü boş tutmamızı istememiştir bizden,”(1) derken, ölümün çat kapı geldiğini ve bir şeylerle meşgul olduğumuz bir […]
İnsanları kitleler halinde öldüren, şehirleri baştan başa tarumar eden bombalar icat ettiler, yetmedi. Onları yakan, zehirleyen, dumanla boğan ve daha kim bilir neler yapan yeni […]
Kuşların kanadının altındaki, bir damardan insanların “çevreyi ne kadar kirlettiğini bilimsel olarak kanıtlamak” için kan alıyoruz, hepsinden de tek özür dileyip salıyoruz. “Özür dilerim Hüüü” […]
Freud’a (1919) göre tekinsizliğin temel kaynaklarından biri tanıdık olan fakat bastırılmayla yabancılaşan nesnenin geri dönüşüdür. Bu bağlamda, ayna, kişiye aşina olunan “ben” imajına dışarıdan bakma […]
19 Aralık saat 19:00 suları. Akşam ne yesem diye düşünürken evin giderek soğumaya başladığını fark ettim. “Ne yesem?” derken ev soğuyordu demek ki. Halbuki annemin […]
Bir bahar düşlüyorum anne, Gözlerimiz kana doymuş. Yine bir baharın gelişine şahit oldu gözlerim. Kaç yıldır baharları beklerken içimde hep bir kuşkuyla bekledim. Yine aynı […]
Roman, küçük bir çatı odasında yaşayan genç bir yazar birlikte başlmaktadır. İç monologlarıyla, genç yazar varlığına kayıtsız kalan bir dünyada, ölüm ihtimaliyle karşı karşıya kalmaktadır […]
Eğer söze, “Ey dalgın, bak bahar geldi!” diyerek başlayacağımı düşünüyorsan yanılıyorsun. Ne sürekli insanlara iyi olmayı telkin eden bir vaiz edasıyla konuştum seninle, ne her […]
Zabıtaları sevmem. Eminim onlar da bana bayılmıyorlar. Her hece rüyalarıma giriyorlar. Gündüzler de anlatırım; gözleri arpacık soğanından üç beş mavili lacivertli adam kovalıyor beni. Biri […]
Dışarıda rezil bir yağmur yağıyordu. Yer, gök çamur rengine bürünmüştü. İçinin bütün sıkıntısını yansıtan yüzünü yaklaştırdı pencereye. Cama birikip iz yapan yağmur damlaları görüşünü engelliyordu. […]
Okunmadık her metin yenidir. Ben ilk nerede okudum bunu? Size hikayemin yolunu gösterirken, ey kari, müsaadenizle etrafta dolaşacağım biraz. Çünkü kahramanların ortak özelliği sıkılmaktır. Soğudukça […]
Sevimli bir çocuğun sevgi ve güven dolu gülümseyişiyle birlikte sarsıcı bir şekilde mekân dışı, zaman dışı, sakatlanmış ve umutsuz bir gülümseyiş. (sf.41) Düşman bir varlık […]
Bu mektubum sana ağabey, Babam yerine koyduğum, adam denildi mi, aklıma ilk gelen özel insan. Ailenin genlerinde var, sevgi gösterilmez. Bana hakaret ettiğinde, kırıcı […]
24 Aralık 1999 tarihinde yazdığım “Asker koğuşunda Kur’an Tefsir olunur mu?” başlıklı yazım müessif bir kazaya uğradı; “sekr-i savm” deyip geçelim ve merhûm Akif’in âilesiyle […]
Elinde bir demet çiçek… Bana doğru geliyordu. Ama hep beni geçip gidiyordu. Ruhumu delip geçiyordu. Ruhum onun ruhuna vurulmuşken onun ruhu benim ruhumun farkında bile […]