Edip Cansever, Su
Bir gün, bir uzun gün hep denize baktık Miller ve ağırlıklar bitti Gelip geçmeler bitti, gemilerin Beyaz ve kocaman gövdeleri Gözün kahverengi suyuna geldik. Palamutlar […]
Bir gün, bir uzun gün hep denize baktık Miller ve ağırlıklar bitti Gelip geçmeler bitti, gemilerin Beyaz ve kocaman gövdeleri Gözün kahverengi suyuna geldik. Palamutlar […]
Kalmaz ortada acıma Yoksulluk olmayınca; Ne de merhamet Bizim gibi mutluysa millet Birbirini korkutup barışı aradıkça Sevgiyi kendine sakladıkça; Zulüm sarar dört yanını Pusularla tutarlar […]
Balıkların gözünde meşhurdur nehir Gürültü sessizliğin gözünde, Dünyaya varis olacağından haberdar, Kimse bunu demeden önce. Çitlerin dibinde uyuklayan kedi Meşhurdur yuvasından bakıp duran Kuşların nezdinde […]
Asırlık bir bekleyişin oturdum yanına belki bir türkü başlar da beraber söyleriz diye İş bulamayan bir bulutum gökyüzünde öylesine avare öylesine başıboş Para nedir ki […]
Ben ne zaman sevsem seni iki kuş ayrılır pencere pervazından biri sana doğru süzülür biri hep kaybolur gökyüzü iki ayrılık arası dinlenme tesisi tüm durakların […]
Sabaha karşı oturup ağladınızAma mesela şimdi benNe aradığımı bilmiyorum Sabaha karşı oturup ağladınızÇünki sizin aşkınız vardıKurumuş çiçekleriniz vardıAşina yıldızınız gökteOturup çok çok ağladınızAğlayıp iyi ettinizSize […]
Demir Atıma bindim, Gök çekecek beni birazdan Ben ki Bir ses yerine koymuştum, Kendimi, geldiğim zaman İp sarkıtıldı Çok yukarılardan, Kuru ağaçtan okundu ezan Üç […]
Şehitler tepesi boş değil, Biri var bekliyor. Ve bir göğüs, nefes almak için; Rüzgar bekliyor. Türbesi yakışmış bu kutlu tepeye; Yattığı toprak belli, Tuttuğu bayrak […]
Göz göze bir geldik mi Yalım yalım tutuşur kardan örtüler Yaklaşan güneşin altında Açar kollarını pencereler İyiliğin yolları boyunca Açılır kuşlar açılır eller Günler açılır […]
Akşam vakitlerinde içmekteyiz sabahın kapkara sütünü ve öğlenlerle sabahlarda bir de geceleri hiç durmaksızın içmekteyiz bir mezar kazıyoruz havada rahat yatılıyor Bir adam oturuyor evde […]
Altın kafes idi benim durağımDost elinden yaralandı yüreğimEvvel yakın idim şimdi ırağımFelek beni nazlı yârdan ayırdı Dostumun yaylası çayır çimendiŞu şirin dillerden ikrarın verdiYeminler eder […]
Her şey büyüyüp güçlenecek yine bir gün: sular dalga dalga hep, karalar düzgün, ağaçlar kocaman, duvarlar küçücüktür; vadilerdeyse güçlü, çok yönlü, görürsün bir çobanlar ve […]
Bu yekpâre akış, durgun, derinden… Her aynada yalnız kendi görünen Bu yüz ve şifasız hüznü eşyanın Kendi cevherinde mahpus bir ânın Dağıttığı dünya hep yaprak […]
Dokuz ay koynunda gezdirdi beni Ne cefalar çekti ne etti anam Acı tatlı zahmetime katlandı Uçurdu yuvadan yürüttü anam Anaların hakkı kolay ödenmez Analara ne […]
insan sevdiğine son kez bakamaz oysa ben deşilen bir yaranın nereye akacağını bilmeden, ellerim ceplerimde, bir gitmek sakladım bir gitmek ki; suriye kadar dağıldım her […]
Öyle güzel ki ölürüm artıkBeyaz uykusuz uzaktaKars çocukların da Kars’ıÖlüleri yağan kardaDonmuş gözlerimin arası Sen küçüğüm sımsıcakNe derler ona – bu kızaktaBoyuna türküler yakıyorsun yaSanki […]
Gümüşüm ve aynen. Yok önyargılarım. Ne görürsem ben, yutarım aniden. Tam olduğu gibi, sevgiyle ve nefretle puslanmamış Zalim değilim ben, doğrusözlü yalnız — Küçük tanrının […]
“her gün biraz daha eksilenlere, tüm eksik kalanlara” Açık bir yara gibi başlıyorum her güne Sadece telefon, sadece yüksek baslı bir müzik Türküleri bitirdik, sazları […]
Her şey tehdit ediyor bizi: zaman canlı kırıntılarda ayırır gibi geleceğimle şu anda olduğum şeyi, palayla yılan gibi; bilinç, berrak, dolanır durur bir o yana […]
Eğer bir gün susarsam, bu artık söylenecek hiçbir şey kalmadığı içindir; her şey söylenmiş, hiçbir şey söylenmemiş olsa bile. Kendimi öldürmeyi hiç düşünmedim ama, sessizce […]
I Bir balık vardı kalbinde; Çin denizlerinden getirmiş; Ufacık, gelir geçerdi bazen Gözlerinin içinden. Gemici idi ama unutmuştu Meyhaneleri, portakalları; Gözleri suda. II Ötekinin sabun […]
Aldanmıyorsam bir zamanlar hayatım, önüne bütün gönüllerin açıldığı, yoluna bütün şarapların döküldüğü bir şölendi. Bir akşamdı dizimi oturttum Güzelliği-Terslik edecek oldu-İler tutar yerini bırakmadım ben […]
Ölü bir arkadaşın yasını tutuyorum, Benim gibi iyi bir marangozdu o da. Birlikte sokaklarda ve düzlüklerde gezdik, Ve savaşlarda, kayalıklarda, hüzünlerde. Nasıl da görürdü her […]
Bir yaranın ucunda dolaşıp hüznü kendinde yer edinen, ötekileştirilmiş bir yalnızlığın içerisinde savrulan bireyin acısını ilmek ilmek işleyen bir şair İlhami Çiçek. Satranç’lı söylemleri dizelerine […]
işte ben dans eden ayısı bu şizofreni sirkinin ne numaralar yapayım sizlere? abuk-sabuk konuşup çığlıklar mı atayım? postumu yırtıp parçalamamı ister misin? kedilerle kuşlarla konuşmamı? […]
Haramsız mal azaldı, haramzade çoğaldı Bu çağda helâl yemek büyük cesaret ister İnsanı sıfatıyla anmak geride kaldı Domuza domuz demek büyük cesaret ister.. Abdurrahim Karakoç İZDİHAM
Ve sen, sürgün: Konup göçücü olmak, hep konup göçücü, han misali bir dünya ve bizim olmayan gökleri seyretmek, bizim olmayan insanların arasında yaşamak, bizim olmayan […]
Ağır, ağır çıkacaksın bu merdivenlerden, Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak, Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak… Sular sarardı… yüzün perde perde solmakta, Kızıl havaları […]
Kısacık yoğun bir akşam herkesin yüzünün bir anıya karıştığı yoğun bir akşam bana bir memur gibi davrandılar hastanelerde ve bir intihar üstüne söylenti bütün kıyıları […]
manolya hanım bembeyaz broşu yine takınmışsınız yeşil parıltınızda havalısınız, rahatına düşkün, şenlikli satılamayacak katlar gibi her devir bina, zina, kahkaha çekmiş tulumları operatör kaslarını sökmeyi […]
1. titrek bir mum alevinin havaya bıraktığı bulanık bir is ve yollara dökülen göz gözü görmez bir sis değildik biz. bir genç kızın çeyizlik elişiydi […]
“Türkiye evlatlarına kendisinden başka bir şeyle meşgul olmak imkânını vermiyor.”Ahmet Hamdi Tanpınar Çok yorgunum TürkiyeÜstelik canım da sıkılıyorBiraz sendenBiraz da zamanın sefil ruhundan Çok ciddisin […]
Bir sabah, sabahçı kahvesinde diye baş, Başlamak diye bir bitirmek çalıyorum insanoğluna Bir kaldırım dolusu ayak, sömürülmek için yine… Yoksulluğun yok sayıldığı bir toplumda Gayet […]
Şafak sökerken, kiraz ağacının çiçeklerine vurup geçer yağmurun sesi.. Çisil çisil yağan yağmurda, kiraz çiçekleri eğilmiş. İncecik yağan yağmur kiraz çiçeklerinde kaybolup, çam ağacında çıkıverir […]
Artık ne bekleyebilirim, yenidenBuluşsam da o gonca çiçektenCennet ve cehennem seni bekliyorDuygular kararsızlık dalgalarında sarsılırken,Bitsin bu kuşkular artık! İşte gök kapındaKaldırıyor yerden seni kollarıylaİşte cennete […]
Rüzgar çok şiddetli esti, sular köpürdü Bir gemi karaya vurdu Yüz insanoğlu kurtuldu Kumların üzerine diz çöktü Altımışı boğulmuştu, altmışı savrulmuş Siyah kayaların üzerine, vaziyetleri […]
Çocuklar tepeden yuvarlanırlar Çekerler kılıçlarını servilere karşı Beyaz bir gökkuşağıdır onların rüyaları Ben de bir vakitler oturmuştum bir tepeye Kara bir tren ovayı teğetliyordu Düşlerim […]
“ Tanrının şaheserleri mi yoksa Şeytan’ın kötü bir şakası mı olduğumuzu artık bilmiyoruz. Biz, insancıklar: Her şeyin yok edicisiyiz, hemcinslerimizin avcısıyız, atom bombasının, hidrojen bombasının […]
Tekmil ufuklar kışladı Dört yön, on altı rüzgar Ve yedi iklim beş kıta Kar altındadır. Kavuşmak ilmindeyiz bütün fasıllar Ray, asfalt, şose, makadam Benim sarp […]
ey bedenime sürtünen soğuk, beni buğula tenimdeki hayvanı boğ, aklımı öv ve kutsa ruhumu biç, biçim ver ona hatalarımı arkala, bana arsızlık bağışla durgunluğumu boz, […]