Ahmet Oktay, Acı
Usandım taş basması günler yaşamaktan yalnızlığımı büyütüyorum korkunç yani bağırmak sana sulardan. Her gün yeniden ölmek elinden karanlık adamların yalanla, ekmekle, silahla. Üstümüze bakarken çağlar […]
Usandım taş basması günler yaşamaktan yalnızlığımı büyütüyorum korkunç yani bağırmak sana sulardan. Her gün yeniden ölmek elinden karanlık adamların yalanla, ekmekle, silahla. Üstümüze bakarken çağlar […]
O ki, aşk Ne güzel bir zorbadır sokaklarda Korkardık oysa biz dul kavgalardan Şakaklarımızda biriken efkara Parmak bandırarak emerdik yoksulluğu Aç kalktığımız sofralarda Ki aşk […]
Ben size söylemiştim, bana işiniz düşer Gelmeyen mektup gibi düşerim aklınıza Dünyanın gözyaşını bana sildirir bu halk Oysa benim aklımdan bir sürü dize geçer Az […]
kalbimi nöbetçiler basıyor arthur! adım geçiyor bütün cinnet haberlerinde yürüyorum, yürüdükçe ben istanbul’un topuklarına sıkıyor yağmur artık uzunca bir seyahate çıkmıştır günlerim. lüzumsuz ayrılıklar apartmanı’nda […]
Karanlık sözler yazıyorum hayatım hakkında. Aşklarım, inançlarım işgal altındadır tabutumun üstünde zar atıyorlar cebimdeki adreslerden umut kalmamıştır toprağa sokulduğum zaman çapa vuran adamlar denize yaklaşınca […]
kendi rengini unutan bir çiçeğin alnına değmek istedim hepsi bu. inip inip koştuğum yokuşların sinmek için bir çam iğnesinin evine yüreğini ufalayıp, önüme seren annenin […]
yarası gece annem sustuğunda. gizli bir ırmağın için için iç çekerek gülümsediği bir gökyüzüne doğmuşum kör bir bıçakla ortasından yarılan narın yarısını kayıp yarısını aşk […]
sen daha bir şey görmedin hüseyin bir zamanların bursa’sıydı bizim üsküp altı kardeş tarafından kurulmuş altı depremde yıkılmış göz kaş işaretiyle sevmediği şarkıyı söylemeye başlar […]
Balkan şehirlerinde geçerken çocukluğum; Her lâhza bir alev gibi hasretti duyduğum. Kalbimde vardı “Byron”u bedbaht eden melâl Gezdim o yaşta dağları, hulyâm içinde lâl… Aldım […]
Vara vara vardım ol kara taşa Hasret ettin beni kavim kardaşa Sebep ne gözden akan kanlı yaşa Bir ayrılık, bir yoksulluk, bir ölüm Nice sultanları […]
Sevgilim, işte eylül Ve işte senin usul usul seğiren yüzün. Zaman ki sonsuzdur Bitmemiş şiirler gibidir. Bazı hüzünleri Bazı nehirleri tutup anlatmak gibidir. Biz ki […]
Dağlar dik, çeşmeler kuru, Yarimin benzi çok sarı; Ölüm var, dönülmez geri; Yürü yağız atım, yürü. Dağlar geçilmiyor kardan; Aman yok candarmalardan. Ayrılamadım bu yardan; […]
Gülünce sanki dünyayı topluyorsun yüzüne İnci inci diziliyor gökyüzü, yeryüzü, deniz ve ağaçlar Bahar rüzgârı toplanıyor ve kopuveriyor saç uçlarından Gülünce dünyayı tamamlıyorsun, boy veriyor […]
Biz bu dünyaya çok sert çakıldık baba.Fakat mıhlara pas vuran suyuzdur da. Göz, gözyaşıyla alınmış bütün mevzilerinden kaçıp caysa da, huydur, biz oralardayız. Yaralıyız yağmur […]
Uzaktı dön yakındı dön çevreydi dön Yasaktı yasaydı töreydi dön İçinde dışında yanında değilim İçim ayıp dışım geçim sol yanım sevgi Bu nasıl yaşamaydı dön […]
ölüm onun tek suçudur şimdi sevgi aranızda yarısı söylenmiş bir söz sen tamamlayacaksın unutma dudakların ılık bir tadı özlüyorsa akşam serinliğinde sesi boğazımda acı bir […]
Kadın olmak acı verir, Bir genç kız olduğunuzda, acı verir, Bir sevgili olduğunuzda, acı verir, Bir anne olduğunuzda, acı verir, Ama yeryüzündeki bütün acıların en […]
Sen ey kendiyle yetinen! Fosforun yeri gece, Ne yapar gecesiz ateşböceği? Belki anlamsız ve delice Kumrunun inanılmaz yuvası Bir direğin tepesinde. Ama boşluktur biraz da […]
Allah’ım kaderimde anarşi ve protesto antidepresanlar ve içi boş bir gardırop ne de çok yer kaplıyor mesela Al Pacino yardımın gerekiyor Kadıköy’deyim stop. Allah’ım kaderim […]
Yaz kalbiyle gelir aramıza. Çocukça bir nazla hızlanan suskun ve acemi dudaklara.. Yağmuru ve bulutu tutar, gölü efsunlar, soğuk bir bahçe tadı bırakır gözlerin kilitlendiği […]
Denizlerden Esen bu ince hevâ saçlarınla eğlensin. Bilsen Melâl-i hasret ü gurbetle ufk-i şâma bakan Bu gözlerinle, bu hüznünle sen ne dilbersin! Ne sen, Ne […]
“Çok oldu, bir akşam beni sıkıverdi etin türküsü Ön kapıdan bir adım attım doğru o karanlık O kalemler, defterler, yalnızlıklar Edibe’nin koyduğu Bir karanlık iyi […]
Odamın ışığı yanıyor bütün gece Ellerimi dizlerime koyup, ikibüklüm bir olağandışılık arayarak Gördüğüm, duyduğum her şeyde Öylece oturuyorum: Güneş parmaklarını sürünceye dek Koyu bir karanlığa […]
Babama Hangi dilde seni sevsem sabah inkılap olur boynum vurulur şehrin orta yerinde çarmıha bulaşır ellerim İsa’nın ellerinde Nemrut dağında çürümeye terkedilen tanrılar gibi çaresiz, […]
Ben daha iyi yenileyim diye Hafriyat kamyonları dolaşıyor şehirde Noterler daha geç kapanıyor Karaköy köprüsü uçmayı çoktan unutmuş Reji’den dönerken bizim mahalleye Ayşe’nin allıksız yanakları […]
ahir zaman imamı aldığı reytingle muktedir ve ben beklerken dualarla gelmeni tutukluğunu dilediğim hayatın âtılı olmayı istemem etiketin yarısını bulamadım henüz meşrubat kutusunda adını gökten […]
bıraksalar, gözleri önünde dünyanın aşka duracak kadınlar imzasız senetler gibi yetim bir ömrün kapısını aralayıp usulca önce ilan, sonra aşk budur artık yürürlükteki kanun eskir […]
Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil, bütün iş Tahirle Zühre olabilmekte yani yürekte. Meselâ bir barikatta […]
burada her dünyanın en ucunda zayıf bir tiksintiyim kalkıp gitsem bile bir serüven yok ki bağrına içli bir sessizlikle bassın beni burada yasal kötülükler kavrarken […]
Ben oraya koymuştum, almışlar, Arasına sıkışık saatlerin. Çıkarır bakardım kimseler yokken; Beni bana gösterecek aynamdı, almışlar. Kışken ilkyaz, sularımda açardı; Buzlu dağlar gerisine kaçıracak ne […]
Ayaklarımızı bağlayıp iplere Kendi kendimizi astık çocukluğumuzdan Yakup ve ben -yakın arkadaş değiliz- Tahtadan kuşlar yontar,üflerdim uçsunlar diye Yakup kurbağaları dinler, ben karanlığı severdim Etrafımızı […]
doktorum panik atak diyor ensemdeki iğnelere ter bezlerim avuçlarıma saldırıyor hadi bunları zannediyorum, hadi diyelim hiçbiri yok bir küçük zanaks, günde bir defa ativan hadi […]
mutluluk orada bir yerde miydi ben mi görmedim gündüz sefasının bir adı da kahkaha çiçeği kahvenin telvesinde ev özlemi kalırmış ne oluyorsa perdeler kapandıktan sonra […]
gün biterken yanaklarında gölgeler soğur biraz sonra bilemem hangi sevgiyi kovar kokusu yorgunluğun içindeki yağı akıtır ahşap bir kapı alnımızda aldanış ömrün ırmaklarından yavaş yavaş […]
Pusula ben doğduğumda çocukları delirmesin diye anneler hasan dağıttılar o kadar çok baktım ki uzağa öldüğüme inanmadılar bir gün dünyanın sonunda oturdum aklım bir kuş […]
Omuzlarında intihar etmiş mor elbisen Acını çoğaltır da durur gövdeme doğru Sen; iki kızın ve bir oğlun göğsünde Tel örgülere astın iç edilen insanlığımızı Kameralar […]
1. Cüsseli babalar büyük soğuklar getirir dar kapılardan Sakallarıyla ısıtıp öyle yedirir evlatlarına Çoğalan adımlarıyla kapılarda beliren kadınlar Aniden doğurur, hızlıca büyütür, anne olur Yaklaşınca […]
kimi sevsem sensin / hayret sevgi hepsini nasıl değiştiriyor gözleri maviyken yaprak yeşili senin sesinle konuşuyor elbet yarım bakışları o kadar tehlikeli senin sigaranı senin […]
her gün, göğneğime kan bağlamış çaputlar sarıp, bir dizeye ahmet erhan’ca; “biz bu yaşamın neresinde yanıldık” diye diye. sendeleyen tayların ilk adımlarında gidip geldim, sana […]