Eyyüp Akyüz, Tadilat
biri beni onarsın n’olur çırak ya da kalfa, usta lüks olur onarsınlar beni niçinse niçin kullanışlı değilsin diyorlar hiç kimse için rol yaparsam musa diyorlar […]
biri beni onarsın n’olur çırak ya da kalfa, usta lüks olur onarsınlar beni niçinse niçin kullanışlı değilsin diyorlar hiç kimse için rol yaparsam musa diyorlar […]
İşte suyumuzu kestiler ama masamda yine bir çiçek bir çiçeğin akşamı elbet bir çiçeğe benzeyecek nasıl güzel nasıl diri bir çiçek dipdiri adamlardan biri bir […]
İşidin ey yârenler kıymetli nesnedir aşk Değmelere verilmez hürmetli nesnedir aşk Hem cefâdır hem safâ Hamza’yı attı Kaf’a Aşk iledir Mustafâ devletli nesnedir aşk Dağa […]
beni koyup koyup gitme ne olursun durduğun yerde dur kendini martılarla bir tutma senin kanatların yok düşersin yorulursun beni koyup koyup gitme ne olursun bir […]
yaktığım ateşi rüzgara adayarak başladım hata yapmaya geçmişin içinden geçerek yarını geçmiş oldum anladım kendimden geçmiş oldum bilmem nereye bilmem hangi gümrük antlaşmasına dayanarak yağmuru […]
Düşmemiş Hezarfen Efendi’yle karşılaşır mı acaba? Bir bakmışım baloncusu uçmuş kan mavisi balonlar Kuşların vurulduğu mevsim Üsküdar iskele alanında Bir bakmışım gökyüzünde gömülmez bir cenaze […]
Doğrudur felek bugün bizi rüsvay eyledi Amma hey! Sen sen ol tenhada elime geçme Anam Daniela ismiyle müsemma değil Yan der bana, yan ama besmelesiz […]
Feride için Gün batarken sula fesleğenleri balkonun kokusu sokağa taşsın sokaklar kayıp çocuklar gibi hırçındır, ürkek ve biraz şaşkın Sular bulutlanır sen susarsın […]
Yalnızlık yalnızlığı yer ikimiz kalırız, böyle kalalım Eski ve yeni yaralardan, yaraları kaşımaktan Vazgeçerek çoklukla şikâyet edip az ile çatışmaktan Kâğıda bir kesikle kapanan makas […]
Yüreklice bir akşam çıkardı Titrek güneşten Yepyeni bir kentin soluğuyla Sığ umutların yarattığı çocuklar Ve lekeli camlarda kan Bambaşka insanca Yıldız tozu silkeler gözlerime Sarışın […]
Eski bir mandolindi ölümdü anlatılan Kır kahvesinde çocuklara çalardı Temmuz örerken evini sarmaşıkla Çan çiçekleri göğsünde kuru kalbi Serilince bahçeye rakı sofrası Kucağında mandolin, mandolin […]
Ne çok sevdim seni, ellerin bir bahardı Bestelenmeye kıyılmayan boyun Tüm aşk şiirlerine meydan okurdu Tüm şiirlere ve kazanılmış bütün zaferlere Dönüşünü beklerken kenarında perdelerin […]
I Akşamüstü saat beşte. Saat tam beşti akşamüstü. Ak çarşaf getirdi bir çocuk. akşamüstü saat beşte. Bir sepet kireç hazırlandı akşamüstü saat beşte. Gerisi ölümdü, […]
Şu kopan fırtına Türk ordusudur Yâ Rabbi Senin uğrunda ölen ordu budur Yâ Rabbi Tâ ki yükselsin ezanlarla müeyyed nâmın Galip et, çünkü bu son […]
yalnızlık bana benzer onun da uzanan divanı oturan koltuğu alt üst oluşları var neden yalnızlık libidonun saklandığı yerden çıkıp piyanomun tuşlarında kanayan parmak uçlarıyla gezer […]
fener olacak yaşadıkça; ileride, eski fotoğraflar kadar, yaprakları sonbahar, yolun aşağısında ve pis çaputlara sarılı uyuyan çocukların ardında. evet, bir fener bulunacak yoksa bir hiç. […]
Sevdiğim sert uzun gözlü uzun boyludur Ayakta iken, tutar uzun sert ellerini Giysisi üstünde sessizce, uzun sert bedeni Şaşırtıcı beyaz bir tel gibi doludur Yatmak […]
Bak, dönüyorlar işte; hey bak şu denenen kıpırdanışlara, ve ağır ayaklara, Şu güçlükle atılan adımlara ve kuşkulu Kararsızlığa! Bak, dönüyorlar işte, birer birer Korkuyla, yarı […]
Terziler geldiler. Kırılmış büyük şeylere benzeyen şeylerle daha çok koyu renklere ve daha çok ilişkilere Bir kenti korkutan ve utandıran şeylerle. Kumaşlar bulundu ve uyuyan […]
Hayattan ders veriyor diye öğretmenleri kızdıran Tuzu bir bulmuş çocukları saklamadan güldüren dünyaya Su kaçırmaz bir eşeğin sesine açıktır penceresi Bir sınıfın, batı son dersinde, […]
Tertemiz şeylerden sözedeyim İlk sevdalarımdan, ilk dostlarımdan. Ne toprağın kokulu çiçekleri Ne yıldızlar Ne vahşi gönüllü, vahşi ruhlu insanlar ; Hiç, hiç bir şey kalmıyor […]
17.10 birini uğurlardık sen ağlardın bakmadığın göklerin kuşları ağlardı gök ağarırdı meraklarını saplayınca bir yokuşu bir kuş kanadı gibi hafif yorardın kırılgan bakraçları taşırdın tüyden […]
şebçerağ söndü mü diye bir ses sahi şebçerağ nerde iskender! iskender! diye bir ünlem bu nasıl iskender aramaz bengisuyu diye bir hüzün ‘hişt! dostlarıma şunu […]
Merak ettikleri sen değil Senin nasıl geldiğin Yelkenin yırtık kırık küreğin Merak ettikleri nasıl Yüzüne baktılarsa Renklerin uçuşunu Yakalayıp gitmeyi İstediler onlar gibi ol Bir […]
hiçbir şey olmuyor iki kez ve olmayacak da. Bu nedenle işte deneyimsiz doğmuşuz ve rutinsiz öleceğiz. yinelenmeyecek tek bir gün bile, birbirine benzer iki gece […]
Bir ırmak bir ırmağı seviyor sakın heyecan yapma Bir deniz aylar boyunca yükselme halinde endişelenme İçinde tomurcuklar patlıyor o sese tanıksın Binlerce serçe oynuyor ağacın […]
Kandırmak istemem kendi kendimi, Ama sisli yüreğimde hep bir kaygı var. Bilmiyorum niçin bana, O Yesenin rezili Bilmiyorum niçin bana, O şarlatan diyorlar. Ne bir […]
Bir lise müdürü öğretmenlerine şöyle mektup yazarmış. “Bir toplama kampından sağ kurtulanlardan biriyim. Gözlerim hiçbir insanın görmemesi gereken şeyleri gördü. İyi eğitilmiş ve yetiştirilmiş mühendislerin […]
Sevinç, karaya ait bir ruhun Gitmesidir denize Evleri geçerek, burunları geçerek Sonsuz derinliğin içine! Bizim gibi dağların ortasında yetişmemiş Bir denizci anlayabilir mi Karadan ilk […]
Ayvalık’ta, sahilde yanarlı dönerli arabası ve şıngır mıngır çıngıraklarıyla bir dondurmacı bağırıyor: “Herkese bir top ölüm !” ilk sevgililer tadıyor bunu gözlerinde yaşanacakların özlemi böylece […]
sesin uzak kıyılardan işitiliyor; şen şakrak ellerim soğuk ve hazin bir şarkının nakaratı “dalgın geceler” günde uçan bir martı gibi düşüyor işte sevdiğim ağaçtan o […]
Boşuna izlemedi zor harfler zor heceleri geceler gündüzlere çengellenmedi boşuna sanki bir nehir kendinden kendine aktı önce -her nehir gibi- sonra koptu kolları, şaşkın delta […]
Sonunda farkettiğinde yalnızca trenlerin durmadığı kentleri sevdiğimi bundan sonra unutabileceksin beni anlayabilmek için kim olduğumu gerçekte. Gerçekte kimim anlayacaksın ve ağaç kabuğundan alyanslarla yapıp düğün […]
I bir örnek giysili efendileri beklemekten yorgun fincan gibi turtularının gülümsemesi yani afrikalı artık kimseler gelmiyor; cezayir yabancı dil kursu parmaklarını taklatınca kuşları havalanmıyor bella’nın […]
Havsalam almıyordu bu hazin hali önce Ah, ey zavallı cami, seni böyle görünce Dertli bir çocuk gibi imanıma bağlandım; Allahımın ismini daha çok candan andım. […]
Bir şeyler düşündükçe dolaşıyor zihni eşyada ve dönüp garipçe eşyaya bakmakta gözleri. Bir şeyler tasarladıkça, dili dönüyor,işte: “Ya Şairân! Ya Hûbân! Titrek sakallı dervişân! Ey […]
Şu dünyada düşeceksen yollara, İyisi mi yedi kez doğmaya bak. Bir kez, yangın çıkan bir evde doğ, bir kez, buzdan soğuk sellerde, bir kez, azgın […]
Hava keskin bir kömür kokusuyla dolar Kapanırdı daha gün batmadan kapılar Bu afyon ruhu gibi baygın mahalleden Hayalimde tek çizgi bir sen kalmışsın sen! […]
Sözü vardı bize suskun dudaklarının ne oldu?! Yıllanmış şarabı vardı aşk kadehinin ne oldu?! Kaldı aşk ayakları altında arzuların, Allah aşkına, Ferhâd, Şirin ağızlı sevdasındaydı […]
Hâlbuki sadece birkaç yıl önce ölmüştün Temiz bir yüz, açık tenli eller, hepsi yok oldu şimdi Bu dünyadan ayrılmak o kadar çetin bir iş ki! […]