Yuja Dab, Göç veya Geç
Karıştım, kaldırımın hiç de öyle olmadığı zamanlarda Gecekondu öksürüğüne tutulmaya. Tütsülere inanalım diye Süzme bir o kadar da peynirli taban, Küflü evlerin ardından bakıyor bize […]
Karıştım, kaldırımın hiç de öyle olmadığı zamanlarda Gecekondu öksürüğüne tutulmaya. Tütsülere inanalım diye Süzme bir o kadar da peynirli taban, Küflü evlerin ardından bakıyor bize […]
gece, denizden yeni çıkmış bir kadın gibi uzanıyor yatakta, omzuna bıraktığı ıslak ve uzun saçlarıyla. kadife kaplı maun koltuğun üstünde, sayfaları darmadağın olmuş doğu öyküleri […]
Gün olur, alır başımı giderim, Denizden yeni çıkmış ağların kokusunda. Şu ada senin, bu ada benim, Yelkovan kuşlarının peşi sıra. Dünyalar vardır, düşünemezsiniz; Çiçekler gürültüyle […]
Hayatım temsili bir yenilgi gösterisidir Okulu seven çocuklara bıkkınlık getiren Yağmurda yalnız kalır, seyircisi yoktur Onun için yaşamak alelade bir lükstür Rüzgara karşı kalem oynatır […]
herkes bir sebepten ölür, sorun değil bu asıl sorun yalnızlığından kaçmaları bazılarının herkes birinin kalbindeki bir yeri açar dokunduğu zamana kadar bilinmeyen bir narı parçalayıp […]
Kazayı, belayı, eceli; Habil’i, Kabil’i Melek olduğuna güç inandığım Azrail’i Affettim. Beddualarıyla dili; Sonu gelmeyecek masallarıyla Başı, ayağı, eli, Afettim. Açarken yapraklar, açarken güller Diyar […]
büyüyeceksin çocuk, sıkı giyin kalbini. öğreneceksin; sana atılmayan her ok önce sana saplandığında. anlayacaksın; kavmin yanlış yerlere göçtüğünde hiçbir yerin doğru olmadığını. -bu hançer fazla […]
Martın bir armağanıyım şu yaşam evrenine. Belki de kapanmayan boşluklardan birisiyim. Otuz iki farklı yöntemle anlatılır otuz iki farklı dil ile Önemsiz! Belki de martılara […]
Büsbütün şavkın da tutmuş alemi Parlıyor cemalin nur diye geldim Ağılı hançeri vurdum sineme Dertliyim hallerim sor diye geldim Görmesin gözlerim ezel ben ölem Sakınırım […]
Ben bir bulut değildim karanlıkta Yarına bir yumruktum belki düne bir düşmüş Dün düşmüştüm ben bugün değil Tükenmişti sanki tüm duymak istediklerim Ve eşdeğer değildim […]
sana uçak alamıyorsam türkiye ekonomisi kötü gidiyor demektir. ama düşün ve unut hemen şimdi bisiklet ölüme inandırmaz insanı sana uçak almak da istemem motorların sesindeki […]
Ya olmasaydın, Tanrım, Ya olmasaydın! İnsanların en hakiri olduğumu düşünüp de Ruhumu oruçlarla, erdemlerle Kırbaçladığımda Bakışlarımdaki kibri aynada Yakaladığım zaman Utançtan yüzümü avuçlarımla Kime kapardım, […]
Gülmelerin çok giyinik biraz üstünü çıkar İçtiğim kahveye kokusu sinen kadın Sesin suya karıştı daha gelmedik daha Kan bozar rüyayı susmaman lazım Ucum bucağım görünmez […]
Necmi’ye Hükümdar süsleri apayrıyız biz sevgiliden onun sizlerle başarıları bitmiştir, bir yıldız kayar sen anlatamazsın şiirlerimizi onunla da evet sadece yazılarımız var. Övünürsün şimşek çakınca […]
beni el aleme verdiğin gündü evine gelmiştim dağın içinde bu kadarım demiştim beni almadığın kadar benden arta kalansın demeni nasıl da beklemiştim tutup boşluğu usulca […]
Hızır Paşa bizi berdar etmeden, Açılın kapılar Şah’a gidelim, Siyaset günleri gelip çatmadan, Açılın kapılar Şah’a gidelim. Bunda bilmeyeni bildirirler mi Eli bağlı namaz kıldırırlar […]
İnkar edeceğim Karşıma alıp kavgalarımı Acısını tebessümle gömmeye çalışan herkes gibi Biraz sahtekar olacağım belki Belki de iki elin parmaklarını geçmeyecek Kavgalarımın ardından tuttuğum yas […]
Bana yenilmek için bir devlet aramış sevgili mushafla yüzünü yıkayanları geçmiş bedestende biriken serinliği balkonunda afyon yetiştirilen bir şehirde ikinci el bir cumhuriyette bulmuş bana […]
Yürekler vardır ki Devran elinden, Onlara gam sunulduğunda, İri güller gibi kan ağlayıp Sessiz, dünyayı seyrederler… Yürekler vardır ki onlar, Kırgınlık ve yalnızlığı tadınca; Sokak […]
https://www.youtube.com/watch?v=qx32IsJQwRY https://www.youtube.com/watch?v=44Bn1SiJpXA https://www.youtube.com/watch?v=x1_Qeq8W-M8 […]
hayır pes etmek yok yok, hayır hayır yenilgiye bu kadar yaklaşmışken pes etmek yok, hayır sana bak bu küçücük çiçekler sana bu topal atlar yalvarmakta […]
Nasırlı eller sevdaya durmuş yelkenli gemiler gibidir Bilirim, Hele bir de ceplerinden birkaç istasyon miktarı dökülen, Benzi tütünden sarı elvedaları, unutmaya yol alırken, Beyaz bir […]
peşimi bırakın diye bağırıyordum bir eşiktim nihayetinde sarı bir kovan gibi sırıtıyordum herkesin sarı olduğu kovanların arasında peşimi bırakın, lütfen yanılmıyorsam on sekizinci yüzyılın sonlarıydı […]
uzay çağındayız ey şair sen ki daha çözemedin yağmurun ipliklerini bir çiçek açıp durdukça ses hızını katmerleyen sen tanrı misafiri olacağın eski çağları özledin endişelendin […]
Ne zaman elleri zambaklı padişah olursam Sana uzun heceli bir kent vereceğim Girilince kapıları yitecek ve boş! Azizim, güzel atlar güzel şiirler gibidirler Öldükten sonra […]
ve toma ve shortland ve iett otobüsü ve kumanyasında bir elma eksik çıktığı için geceye bıçak bilemek zorunda kalan suça ve suçluya inancını diri tutan […]
insanın yatağında nehre dönüştüğü çocukluğunun kangrene sardığı vakit hınçla bölüyor elindeki ekmeği yedi kişi oturulan sofrada ağlamak çünkü yelkenleri doldurmuyor naylonun damıtılıp kalp yapıldığı bir […]
Kış çetin geçerdi usta efil efil yağardı karHer çıtırtı bir kabus gibi takılırdı kulağımıza Çocuktuk kahramandık sıcak yataklarımızda Ama güneşle birlikte göle uyanırdı kardeşlerim O […]
beni unutma aşk yalnızlığın ikizkardeşidir. kule yıkıldı mı anılar kalır bu avluda, gözyaşı hariç o çamurdan çarmıhın yerini değiştirme zamanıdır. içimdeki tutkal tenime yapışan bir […]
gece kim çıkıp geldiyse yağmur yağdı ıslandım odadan odaya koştum uzak bir kenti hatırlıyor gibiyim aklımda sokaklar caddeler evler kapı önlerinde hoparlörler ölümden mi söz […]
sessizliğinde gecenin saklanmış çocuklar var uçurum kenarında yürüyen korkmuş ama illâ yürüyen korkmuş ama vazgeçmemiş gözleri kandil gibi yanan bir kedi ve kokusu kedinin sisin […]
İşlerin iyi diyorlar Roza, Cafer ve Bob, her şey tıkırında Dünyayı soğurup avuçlarına akıyor bak aşüfte Londra Ağzın kulaklarında, dolup taşıyor işte obur kasaların Güzel […]
I gençtim şiire hevesim vardı büyük sözlerden utanmıyordum henüz alnım kırış kırıştı daha o yaşta bir nalbant çırağı kadar sıkıntılıydım atların toynaklarını yonta yonta çöl […]
Senin anladığın dilden bir gül değilim Ağlak bir rengim ağlak bir tabure Topluma anlatamadığım bir ben varım içimde Susmaya başlarsam yanacak olan ben Kavuşmayı içine […]
Fevkalâde memnunum dünyaya geldiğime, toprağını, aydınlığını, kavgasını ve ekmeğini seviyorum. Kutrunun ölçüsünü santimine kadar bilmeme rağmen ve meçhulüm değilken güneşin yanında oyuncaklığı dünya, inanılmayacak kadar […]
Karın yağdığını görünce Kar tutan toprağı anlayacaksın Toprakta bir karış karı görünce Kar içinde yanan karı anlayacaksın Allah kar gibi gökten yağınca Karlar sıcak sıcak […]
İsmet Özel’ e. Gayrıya nikahla peydahlanmak hevesi vurur beni ve içerimde bir temaşa yaratır huzur bir cenaze töreninde karşıma çıkar da yumruğumu haybeye savurmak istenci […]
Şükrü Erbaş / Kar Yağışı Yalnızlığın sesinden bir resim yaptım Kararan kalabalıklardan süzdüm ışığını. Akşamüstleriyle boyadım vazgeçen ağzını Parmaklarını uzattım gece suları gibi ıssız Salkımsöğütlerden […]
Sokakların ne manası var bir gece yarısı Pencere artlarına sıkışan hayaller karşısında Kalmış mıdır o utangaç hayallerimizden Teselli edilmeye veya Kendimizi kandırmaya yetecek kadar Gelmemiş […]
Sarı buğdaylar gibi eskidikçe solan yüzün İzini unuttuğun evin dar köşesinde Yangınsın Bir kez uzaklaşsan dönecek adresin yok Ağlama, Umulur ki pişman olurlar Sırtında tek […]