Cahit Zarifoğlu: Açık Açık Çağırır Aşkını
I Çabuk akan tez giden ilk geyik avında ölenler çarpıntı başlarıdır insanlığın Uzakta, ta burada Ünlü bir can sıkıntısını Ufalar bir zümrüt sakal Yeldeğirmeni ve […]
I Çabuk akan tez giden ilk geyik avında ölenler çarpıntı başlarıdır insanlığın Uzakta, ta burada Ünlü bir can sıkıntısını Ufalar bir zümrüt sakal Yeldeğirmeni ve […]
I Bir ateşli hastalık Orak ucu gibi geçmiş karnına Bilinmez rahmet saatı Birden çıtçıt – çıtçıt – çıt İsyan davulunu o Asmış boynuna Baktı ki […]
sevgililer yüzüne karşılık geldim kaygı bağırdı gözevlerimde günlerin yamanan yıldızlar ve üzülen gökkuşaklarıyla doluluğundan söz ediliyor evlerde çocuklar arşınlanıyor ve alkışlanıyor babalar ki tütün başında […]
Yüklenip geliyor gökyüzü evimizden yeryüzümüze Dilimize onur veren kelime Güzel ticaret ettik Çölü okuyabiliyoruz deveyi çözebiliyoruz / Delicesine yalnızlıktan yana reyi Eller berrak ve dolu […]
Ve elbet Gözlerim sularımdan çekilince ürkek bir ceylanla anlaşırım yüzünün çok yakını olan bir limana dilinin ve ağzının verdiği baş dönmesine bahçeni tutan tavşanlara sığınırım Kanımdan geçilmiyor […]
Seni kamçılardan çıkardım Tevbelerle başladı rahmet vuruşları İnsan ağlar oldun yürekli göğüsler kurdun Sesimi işkencelerden alırdın Elimin altına dökerdin etlerini Hızlı varışlara bile hazırım daha […]
Yağlasam sesini duyar mısınız , Menteşelerinde Dokunabilir misiniz Kapı koluma Ferforje ellerinizle Bilmezdim kapı kollarının bu kadar soğuk Kirişlerin de kifayetsiz olduğunu Bu yalnızlığa düşmeden […]
Hayvanlarımı dinliyorum gözlerim kapalı Önce hafiften bir kız geçiyor Yavaş yavaş sallanıyor Gözler bakışlarda Yakınlarda , çok yakınlarda Hayvanlarımın hiç durmayan hayvanlıkları Hayvanlarımı dinliyorum , […]
Çirkin olduğuna inananlar erken ölecekler rosalia tarihe yaklaşan gece yarısı kızıl bir bayrakla kadınlığın hiç çizilmemiş bir resme karıştıracak yüzündeki adamları öpüşüyormuş gibi uzun mu […]
Nerden mi anlıyorum yaşlandığımı Kadınlar gittikçe daha güzel Güneş daha hızlı adımlıyor gökyüzünü Sular daha soğuk rüzgâr daha serin Eskiden her konuda konuşurdum istekle Bir […]
i. bir zamanlar hep fotoğraflar çekerdim bütün gün orda burda dolaşıp gemi yolcularını, liman meyhanelerini çan kulelerini, düğün törenlerini, kız kardeşlerimi göğsünde döğmeler olan bir […]
Haykırır paleti tutuşan ressam, melezim ben haykırırlar bana kovalanan hayvanlar, melezim ben, sızlanırlar gezgin şairler, melezim ben, tekrarlar her köşenin günlük acısında rastladığım insan, […]
Yaşayan bir şey kalmış taşlarında ey yeşil şafakların kız kardeşi. Gerçek mezarları şaşırtır ellerinin sessizliği. Rengarenk gözlüklerin türlü keyfiyle sorumsuz kazma yaralar kalbini ve yabancı […]
gözleriniz de en az yüreğiniz kadar kurumuştur bayım. ağlamanızı beklemiyorum. yahut daha büyük dertleriniz vardır şimdi, sıkmayayım sizi, atacağınız kahkahalar vardır çünkü. siz hanımefendi. böyle […]
içimden çıkarıyorum kelimeni, karıncalar çoğalıyor. şiirin nasıl bir şey olması gerektiğinden bahsediyor kirpiğin. şimdi yeniden okuyorum -zamanın öldüğü bir akşam- insan yaratılışını mitolojinin. güvercinlere saygı […]
Hangi dünya içimizden daha güzel Diyorum, güzel günlere inanan insanlar Güzel günlerden de güzel Bunu böyle buyursun derviş. Lafım yok, tüm bunları saymazsak Saymazsak bir […]
Çok devamsızlık yapıyorum dünyaya Böyle yaşanmaz biliyorum Bu özçelişki koca bir buz parçasını Eritiyor kalbimde soğuyarak çekiyorum ellerimi Neye uzatsam camdan Kendine dikkat et demenin […]
‘Güz‘ şiirinde “Bu güz öleceğim, bütün işlerimi bitirdim” diyen 82 yaşındaki şair ve yazar Gülten Akın, uzun süredir tedavi görmekte olduğu hastanede yaşama veda etti. […]
I Kurbağalara bakmaktan geliyorum, dedi Yakup Bunu kendine üç kere söyledi Onlar ki kalabalıktılar, kurbağalar O kadar çoktular ki, doğrusu ben şaşırdım Ben, yani Yakup, […]
Değilim bu yolun yolcusu İndiriyorum silahımı Ne olur kalsın süngüsü Yıldız kesiği alnımdan, gece akıyor Dayanamıyorum ana! Kırış kırış ve terli, bir yere yaslanamıyorum Yok […]
Afraze Güneşin doğuşuna inandır beni Senden sonra batan Namlunun ağzında inancımın çöküşü Tandıra düşmüş çocuk gibi alevler içinde Baştan ayağa yanan Alevkeş halime susamışsan Yed-i […]
Hangi ara Zeynep oldun sen şimdi Eteğin hangi elde hangi kırdan dikildi Gökten düştüysen göster nerde gök Bu derinlik üstüne ne diye sindiGelemeyesin yanıma ah […]
1. Gün (Kahramanın Ağzından) Bu harpte nefsi müdafaa yoktur Yalın yakarışlar vardır Uzun sıçrayışlar diğer güne Bu yakamoz yakamoz güneş martıları Çivilenmiş dudak ucuna kerpeten […]
Otobüsten inince ilk iş sigara yakanların adına diyebilirim ki; yanılanların yeridir dünya. Ve sen kendini saçlarından asmışsın dünyaya. Son bir kez daha pişmanlığımı yanılıp Bir […]
yeraltına inelim oğlum karanlık adamlara silahlara ve yapış yapış masalarda oturup kalanlara elveda. alışveriş merkezinden çıkan o çocuk hiç büyümeyecek sigara içmeyecek ve fazladan bin […]
Rabbim beni sazlıktan koparmışlar gibi kalbime yeni bir nostalji download ediyorlar ve işte böğrüme bir mızrak daha saplıyorlar hayır dudakların kadar öldürücü değil Rabbim bir […]
Bir gülün gölgesi düşmüş yüzüne Kötü gülün, zalim gülün, dar gülün Gel otur biraz yaşlanınca kalkarsın Yüzün biraz, sesin biraz, kal biraz Annenin elleriyle aynaları […]
Beş Ses İçin Metin “Bağlaç” olmakla kalacağını sanan dosta bir tüy, bir telek bir dal- gınku- şun ar- dında bırakı- verdiği havadan o- luşmuşgi- biyumu- […]
Ejderhanın yıktığı, yaktığı bir şehir. Cadde boyu evler bir var, bir yok.Var olan da yok gibi; bir köşesine, bir balkonuna, bir çatısına ejderhanın yıkıcı, yakıcı […]
tarihe kastım var tırnak içinde geçmek gibi hünerim kalmadı yaşlıca bir maydanoz demetinin sapından ayıklanıyorum kimse nereye gideceğim konusunda kafa yormuyor zamanın tekerliğinden conta çalsam […]
kesikli bir şiir olucak bu çünkü nedensiz olur sevmek, burdan geçen patika yada beni ismimle çağır diye başlayan günah içindeki kelimelere dikkat et diyen tabela […]
bir mavi kuş var yüreğimde çıkmaya can atan ama ben ondan güçlüyüm, kal, diyorum ona, kimsenin seni görmesine izin veremem.bir mavi kuş var yüreğimde çıkmaya […]
En iyilerimizin sonu genellikle kendi ellerinden olur sırf uzaklaşmak için, ve geride kalanlar birinin onlardan uzaklaşmayı neden isteyebileceğini bir türlü tam olarak anlayamazlar. […]
tibet’e git deveye bin incili oku ayakkabılarını maviye boya sakal bırak kağıttan bir kanoyla dolaş dünyayı the saturday evening post’a abone ol çiğnerken sadece sol […]
Sanki bin yaşındayım, o kadar hatıram var. Gözleri bilançolar, manzumeler, ilamlar, Romanslar, sevgi talan mektuplar, makbuzlara Sarılı gür saçlara dolu bir büyük masa, Saklamaz daha […]
Agathe, uçtuğu var mı ruhunun arasıra, Büyülü, mavi, derin ve ışıl ışıl yanan Bambaşka denizlere, bambaşka semalara, Şu kahrolası şehrin simsiyah havasından? Agathe, uçtuğu […]
Ölüm, avutan da -ne çare ki- yaşatan da; Hayatın sonu; yine de tek ümit, tek güven; Bizi bir iksir gibi kavrayan, sarhoş eden; Karda kışta, […]
Ey dalga dalga omza kadar uzanan yele! Ey bukleler! İhmalle yüklü güzel kokular! Bu akşam loş odamı bu saçlarda uyuyan Hatıralarla -Ne haz! Ne gayş!-doldurmak […]
Derdim: yeter, sakin ol, dinlen biraz artık; Akşam olsa diyordun, işte oldu akşam, Siyah örtülere sardı şehri karanlık; Kimine huzur iner gökten, kimine gam. Bırak, […]