Kerime Cesur, Keder Şiirleri
Üç gündür temizim Henüz başlamadı nöbetim Hayat kolay geçecektir Ve bir sevda böyle bitemedi derken Züğürtlükle eleleydik Dostlarımız –ki onları severiz onlar da bizi sever […]
Üç gündür temizim Henüz başlamadı nöbetim Hayat kolay geçecektir Ve bir sevda böyle bitemedi derken Züğürtlükle eleleydik Dostlarımız –ki onları severiz onlar da bizi sever […]
sorup duruyordum kendime kendim duruyordum çünkü soruluyordu verilebilecek tüm cevaplar hazırdım nasıl olursa olsun hazırdım bir bir anda soruluyordu duruyordum da ayakta ondan soluyordum yatakta […]
Uyumuyorduk artık, çünkü zemberekleri arasında yatıyorduk hüznün ve büküyorduk göstergeleri çomaklar gibi, ve fırlayıp kamçılıyorlardı zamanı kan çıkasıya, ve söylüyordun büyüyen alacakaranlığı, ve oniki kez […]
Çölün tek gölgesi çöldü. gökyüzü bulamıyordu kendini gökte –tümden kara oyuk tümden gökyüzü– yoktu gözünü aradığı yerde bir körün aşağılarda annem uyuyordu yukarılarda gözyuvarları büyüdüm […]
bulvarda bir zambak uyanıyor usulca küsüyor bir yaprak dalına ağzının yarısı tütüne kesmiş bir işçinin adımları kardeşimin gülkurusuna boyadığı kundura sevdiğimin ağlatan mektupları ve adı […]
ta başından biliyordum desem yalan mahkumdu saçlarının karasına beslediğim hakikat nasıl da yakışmıştı bahtımın karasına gardiyanlık nagihan bi isyan patlak verdi bir gece yalnızdım yine, […]
Kendine düşen kedileri diri diri gömerler; alarm çalarım sesimden uzak. Saatler, yüzünü döner hayatın; köşede cinayetler… Dilimde bedeniniz, yalnızlıkların bekareti bozuk; peşin peşin yakamam ışıkları, […]
Ömrüm şimdi ilk kez gittiğim bir şehrin Kamil Koç bekleme salonunun televizyonundan Otobüs geldiğinde yarım kalacağını bile bile izlediğim bir film. Nasıl da dışardan bakıyorum […]
Ya kurtulmasaydık diyordum tufandan Ya çağırmasaydı bizi Bir dağ gibi içine gömülseydik Sulardan aşkı doğurabilseydi analar Anlardık o zaman Havanda demir döven adamları Anlardık Davud’un […]
Ne zor yazarak anlatmaya çalışmak sustuklarını. Demek takvim yapraklarıyla saçlarını keseceklermiş. Bir gün, ateşin onları iyileştirdiğini unutarak ellerini de yakacaklar. İyi ki unutacaklar, en iyi […]
Bir sınıfta tam kırk çocuk dizili; Bir kara tahta, üstünde bir üçgen; Bir koca daire, sağır, çekingen; Merkezi güm güm eder davul gibi. Dilsiz, vatansız […]
Ayaklarıma bağlanmış tenekelerden tanıyorum kendimi, Yüzüme geçirilmiş bin bir renkli çuval, İzlediğim şu an ekranından evrenin tam da benim. Adıma yaşanmışlıklar giydirmişler, Her biri görseniz […]
Kadınsın sen Göğsünde fundalık çiçekleri Alnında, yeni açmış çiçeklerden bir sis. Rüzgardan bir ata binmiş de uçuyorsun unutulmuş ülkeme doğru bir başkasının boynuna dolanmış kolun […]
Birkaç dakika daha çal ömrümden hayat bir uzun ip gibi dolansın boynuma rüyama uzanan el kırılır bir gün tabutuma değdiği yerden kaf dağından kalkan duman […]
Biliyorum daha önce Talip’te de söylemiştim bunları Çünkü bir tekrardan ibaret benim hayatım ya da bir talipten ibaret hiç gelmeyen geldiğini zanneden, yahut gelmiş gibi […]
Portakalı soydum Mustafa Başucuma seni koydum Bak mezar genişliğinde bir yatak Kendimi dibe öylece sunduydum Kılıç ince, kan ince, ölüm ince Bu kınanmışlığı ben uydurdum […]
tam temmuz güneşine hasretim kabarmışken ayın uzak soğukluğu gibi dokunuyorsun alnıma sanki bir ayrılık şarkısı söyler gibisin buzdan bir gerdanlık gibi üstüme titriyor gökyüzü yoksun […]
Gidersen yıkılır bu kent, kuşlar da gider Bir nehir gibi susarım yüzünün deltasında Yanlış adresteydik, kimsesizdik belki Sarışın bir şaşkınlık olurdu bütün ışıklar Biz mi […]
Ben bu sesten alındım bir şey düştü üstümden eğilip alınacak gibi değil tüy gibi döndüm kesildiğim kapıya sussam uzayıp gider papatyalar ve banyoda çatlayan fayans […]
aşksız ve paramparçaydı yaşam bir inancın yüceliğinde buldum seni bir kavganın güzelliğinde sevdim. bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! […]
Yorulmadın mı? Bir ileri salınıyorsun, bir geri, Ne istiyorsun? Nereye gidiyorsun, dur durak bilmeden? Sanki sen de benim gibi İki kalplisin; köle ve özgür. Biri […]
Sabah olur, uyanırsın yanımda, kuşlar kanatlarına sesini çizer, durur geceki yağmur, sokaklar güne iner Sen gülersin, gözlerine pazar yeri kurulur, bir çocuk annesini kaybeder, senin […]
Bir sakıncadır, bir tehlikedir bu hâlâ erkeklerin olan bu dünyada yürümek yalnız başına. Her dönemeçte bekler seni pususu saçma rastlantıların. Sokaklar yaralar seni meraklı bakışlarla. […]
Onlar ölmediler yok, Ateş fitiller gibi: Dimdik ayakta, Barut ortasındalar! Karıştı, bakır tenli Çayır çimene, Karıştı, O canım hayalleri: Zırhlı bir rüzgar, Perdesi gibi; Bir […]
Denize yakın mağaralarda bir susuzluk duyarsın, bir aşk, bir coşku deniz kabukları gibi sert alır avucuna tutabilirsin. Denize yakın mağaralarda günlerce gözlerinin içine baktım, ne […]
bu rüyayı gördüğümde sarhoşluktan nasibime düşen kedi yavruları gibi yatıp yuvarlanmak yoktu gördüğümde iki kaşın çatılması gökle yerin sevişmesi gerili bir yay. ışıkları bekçi kapatacak […]
Amerikalı şair. Yüzyıldan önce yaşamış dünyada. Nerede olduğu bilinmiyor. Ben halkım, kalabalıklar, yığınlar, ayaktakımı. Bilir misin, dünyanın bütün büyük işlerini benim yaptığımı? İşçiyim ben, […]
Aklınız durgundur. Oturup “hayat güzeldir” diye yazmak gelir içinizden. Gerçekleşmesini diledikleriniz için “Allah büyüktür.” Belki “geçecek, her şey geçecek” diye yazmak, Şiir yazmak, Bir arkadaşınıza […]
-Ergin Günçe’ye- hep kaybedersem elimden bir şey gelmezse fazla kafir fazla kızlara göz dikip hep fazla ve memurlardan fazla kopuk asgari ücrete burun kıvıranlara yumruğumu […]
Bizim değil gölgelerindir dünya. Sarı bir sabıra bakar insan bazen Sarı bir sabır ne kadar insansa İnsan bazen zeytinlere gider Atları doyurur, perdeyi eller Bazen […]
nereden uçuruyorum sebepsiz bakıncaları kalıcağını biliyorum saçlarımda fütürsuz rüzgarlar söz dinlemiyor mu onca yakıştırmalarım sancısız aktarılan bir günün yok mu sabahı cevap veriyorum içimin pusatlarına […]
Bunlar, ölüm korkusundan beslenen, büyüyen dirim Yaraları; birleşemez sıkıntıyla, iğrenç sövgülerle, Mutlu, güvenli bir varlık, görünüşe bakılırsa. Ölüm kapısında pusuya yatmak içindir bunlar. Bundan gelir […]
her sabah aynı saatte aynı gök yüzüne aynı güneşi monte ederim, sokak aynı sokaktır ve ben aynı ben, gömleğim ,pantolonum ve ayakkabım değişir. evler aynı […]
annem işten dönerdi sonra temizlik, çamaşır, yemek falan ben bütün gün çizgi film izlerdim ne annem gibi olsun istiyordum ne de süper kahraman ölüler artık […]
Dün geceydi yandım “yaşayan sağlam delile dayanarak yaşasın” diyen ayetle … Ey Rab çürük benim delilim Nereye ait ki bu hicranlı suret? Bu gözler çoktan […]
ruhunuzu kışkırtıp ışık hızıyla kendime kaçacağım sadece siz bilin diye geldim sırılsıklamdım dım dım belki de dın çözümsüz şeyleri ve sağduyumu yağmurlu bir güne terk […]
***Babaya. Zarifoğlu’na.. Shakespeare’e Sana Reddedemeyeceğin Bir Teklifte Bulunacağım Baba Tiradı. -shakespeare’ e tam burada sıktılar sahnesi- sol’dan giriyorum öncelikle aramızdaki ırmaklara asfalt dökmeliyiz diyorum ne […]
Yağmur yağarsa silinir Evlerin çocuk kiri, Ağır kapı aralanır Kırık bir basamak altında ürkmez Puslu bir dev aynası ile Yasak şehirler gezmiş suretim. çamda kök […]
Michel Andre, sen ve Philippe’le aşkın üç oyununu paylaşacağım. Savunmanız gereken seçiminizi yapabilirsiniz. Bana hangi seçenek kalırsa kalsın memnun olacağım Ve onun sizinkilere üstün olduğunu […]
Hangi mahallede imam yok, Ben orada öleceğim. Kimse görmesin ne kadar güzel, Ayaklarım, saçlarım ve her şeyim. Ölüler namına, azade ve temiz, Meçhul denizlerde balık; […]