Alper Gencer, Bile Bile Çöle Öle
evlere ve şehirlere kapısından girenlere… ey çoğunluk, azalın! azalın siz çoğaldıkça muaviyeleşiyorsunuz birlik putunuz olmuş merhametten çok cezayı konuşuyorsunuz daha kendi fethiniz tamamlanmadan atlara […]
evlere ve şehirlere kapısından girenlere… ey çoğunluk, azalın! azalın siz çoğaldıkça muaviyeleşiyorsunuz birlik putunuz olmuş merhametten çok cezayı konuşuyorsunuz daha kendi fethiniz tamamlanmadan atlara […]
Sırdaşlığın Tarihi! af edersiniz! ayakkabılarımı bağlamalıyım, şu sırrı bir dakika tutar mısınız?.. ya bir dakika diyorum, basıp basıp düşüyorum iplerime… aaa olur mu, bırakıp kaçar […]
güzel anacığım, bana başını belaya sokma demiştin. bela başıma soktu kendini. görenler şapka yakışmış diyorlar. sen görsen o şapkayı tek terlikte uçururdun başımdan. terlik konusunda […]
dünyanın bütün bahaneleri bir araya gelse, yaşadıklarımızı berkitemez. birimiz neden bahsettiğimizi unutmalı! neden bahsettiğimizin ne önemi var? hem neden bahsedebiliriz ki biz?! bahsettiklerimizin ne kadar ötesine geçebiliriz? mesele şu; biz bir şeyden bahsederken, bir şeyden bahsettiğimizin her daim farkındayız! susup, sadece birbirimize baksak? ve bu sıra gözlerimiz dahi konuşmasa… sanki o vakit, gerçek bir suskunluk koyabiliriz aramıza.
oralardan bir geyik çıkar gider ormanı ve tam olarak burada sen kadraja girersin o kadar güzelsin ki nasıl demesem yani işte susunca çıkmayan her şey […]