Gökhan Özcan, Bülent’e veda
Erken ölüm diye bir söz var dilimizde, genç kaybettik dediğimiz kimseler de oluyor. Elbette takdir-i ilahi tartışmaya açık değil, haşa… Bu anlamda her ölüm tam […]
Erken ölüm diye bir söz var dilimizde, genç kaybettik dediğimiz kimseler de oluyor. Elbette takdir-i ilahi tartışmaya açık değil, haşa… Bu anlamda her ölüm tam […]
Sadece ben öksüz kalmadım, sadece üç kardeş biz öksüz kalmadık, onlarca meyve ağacı, yüzlerce çiçek, dünyadan kurtarılmış bir gümrah bahçede öksüzlüğü derinden yaşadık. Ben ağaçların […]
Yaşadığımız şu zamanda insanı arızalandıran şeylerin en önemlilerinden biri, “insanı insana yetmeyecek kadar dar bir kalıba sokmaya çalışmak” yanlışıdır. İnsanı, kendi hakikatinden kopararak bir girdaba […]
İnsan, kendisinin acıklı bir karikatürü olmaya doğru gidiyor hızla. Ölmekten ‘ölesiye’ korkan ve fakat neredeyse her yaptığıyla hayatın bir parçasını yok etmekten geri durmayan acayip, […]
Durağanlıktan sıkılan biri olmamıştı hiçbir zaman. Kendini vakit geçirme baskısı içinde hissetmiyordu, hissetmemişti. Zamanın içinin neyle doldurulacağı konusunda kendine özgü bir cevabı, bir netliği, bir […]
“Nasıl oluyor da gerçeği bildiğinden bu kadar emin olabiliyorsun?” diye sordu oturan. “Bir şeyden emin olmanın gerçekle ne ilgisi var!” dedi ayaktaki. “İnsanların düşünceleri çoğunlukla […]
Birileri hakkında düşünür, konuşur, bir kanaate, bir yargıya ulaşır ve onları ulu orta ifade ederken adaletin terazisini dosdoğru tutuyor muyuz? Başkalarına bakarken hep içimizdeki savcı […]
İnsanın kendisiyle yüzleşmesi giderek zorlaşıyor. Çünkü hepimiz o kadar büyük bir boş meşguliyetler döngüsünün içinde esir durumdayız ki dönüp kendimize bakacak vaktimiz olmuyor. “Hakkınızdaki kötü […]
82 yaz sonuydu, belki de Eylül, üniversiteye kaydımı yaptırmak üzere ilk kez geldiğim Ankara’da yaptığım ilk iş Kızılay’a giderek Selanik Caddesi’ndeki Mavera bürosunu bulmaktı. Mavera […]
İnsanları kitleler halinde öldüren, şehirleri baştan başa tarumar eden bombalar icat ettiler, yetmedi. Onları yakan, zehirleyen, dumanla boğan ve daha kim bilir neler yapan yeni […]
Yine hepimizi sarsan bir suç var ortada, birkaç da suçlu, çokça da lanet… Ve yine o suçun içinde işlenebildiği bir toplum yokmuş gibi davranıyoruz.
Evet, böyle dehşet verici suçların orantılı cezalarının olması lazım… Ancak toplum olarak insani değerleri ayakta tutamazsak bu ağır cezalar yine de caydırıcı olmayacak. Amerika’da idam var ama dünya tarihinin en meşhur, en acayip, en acımasız seri katilleri de Amerika’dan çıktı, çıkıyor.
Bir şeyleri çok daha iyi düşünmemiz ve çok daha iyi anlamamız gerekiyor, aksi halde ‘insan’ın içine yuvarlandığı karanlık girdapları çözemeyeceğiz!
Daha önce bir “saniye koleksiyoncusu”yla tanışmış mıydınız? “Nerelisin sen?” sorusuna “Ölümlü” diye cevap veren bir öykü kahramanı da aklınıza gelmemiş olabilir. Gökhan Özcan’ın yeni öykü kitabı […]
Kendimi bildim bileli, seni de biliyorum. Kendimi ne kadar kendimden biliyorsam, o kadar senden biliyorum. Bir yerde durdum duralı, sen de yanımda duruyorsun. Belki de […]
Kavgayı ne için icat etmiştik, hatırlayan var mı? Uzun zamandır her konuda sadece deliler gibi didişiyor ve kendimiz dışında herkesi insanlık dairesinin dışına atmaya çalışıyoruz. […]