Ümit Köksal, Geriden Gelen Kestirme
“Yıldız çobanı oldum sayende Uykusuz geçen gecelerde yıldızları saya saya.” Nükteler ve Mizahi Öyküler Kitabı, İbn Abdirabbih Temas ettim. Serçe yorgundu. Tüyünden daha çok yaralı […]
“Yıldız çobanı oldum sayende Uykusuz geçen gecelerde yıldızları saya saya.” Nükteler ve Mizahi Öyküler Kitabı, İbn Abdirabbih Temas ettim. Serçe yorgundu. Tüyünden daha çok yaralı […]
Gözlerinde büyüyen korkuyla bahçeyi izliyordu. Küçücük yüreği, üzerine yüklenen ağırlığı kaldırabilecek miydi? Oysa düne kadar bu bahçeyi seviyordu. Yaşlı söğüt ağacının yerleri süpüren eteklerinin altında […]
-At sahibine göre kişner dedim. -İyi demişsin de; cezayı yersin. Kimi kastettiğin çok belli. -Ya öyle de, olayı analiz ettim. Memuru amirine göre davranıyor manasında. […]
O tarihte babam Paris’te öğrenci imiş. Eğitim ataşesi onlarla irtibata geçip hemen yurda dönmelerini; öncelikle Paris’teki elçilik ve ataşeliğin Marsilya’ya kaydırıldığı ve o yüzden bir an […]
2 NisanSusmayı aşeriyorum3 NisanAnneler ölmesin4 NisanKırk yıllık eski kitaplığımızı odaya getirdim. Karşısına oturdum neler neler anlatıyor. Alt kısmındaki dolap gibi yere girip saklandığımı hatırlıyorum5 NisanKuşların […]
Yeterince dikkatli dinlersem bir ses duyabileceğime inandırmıştım kendimi. Tüm varlığımla uzun uzun dinledim. Başta konuşmalar duyduğumu sandım. Deli olacaktım sevinçten. Kalbim küt küt atmaya başladı. Sesler yaklaşsın […]
Ben hep acı içinde yaşayan bir adamım! Bu sıkıntı âdeta kendimibildiğim anda başladı. Belki daha dört yaşında yoktum. Ondan sonra yaptığımdeğil, hattâ düşündüğüm kötülüklerin bile […]
Uyandım. Saat 08:09’u gösteriyor. Her zaman ki gibi. Asla uyuya kalamıyorum. Hoş, kalsam da 08:30’da saatim buna izin vermezdi. Yorganın içinden kollarımı çıkarır çıkarmaz tüm […]
“Nerelisin” sorusu bana hep biraz garip gelmiştir. İnsanların sohbete girmek için sordukları ya da birbirini tanımayan insanların birbirlerini biraz daha tanımaya çalışmak için sordukları basit […]
Kasabamızın neşesi ve uğuru sayılır Dehdeh Süleyman. Kasaba dediğime bakmayın, aslında kasaba kadar küçük bir ilçe. Dehdeh’i görmeyen esnafın işinin rast gitmeyeceğine inanılır. Herkes Dehdeh […]
Bir çocuk gördüm; yüreği yaralı, gözleri kanlı. Yanına yaklaştım usulca. Yaralı yüreğine merhem olmak, yaraları kabuklandırmak ve izi kalmadan silmek istiyordum. Ayağındaki terlik yüreğimi üşütüyordu. Yanına oturdum. […]
Uçağın havalanmasıyla dudaklarından ve bakışlarından eksildi âşıklar şehri. Mecazıyla küçülüyordu her şey. “Hoşçakal Verona” dedi kesik bir tebessüm eşliğinde. Başını geriye yasladı ve içindeki tatlı […]
“Ver benim sazım efendim ben gider oldum Süremedim lavantayı konsola koydum.” Tanışmalarına vesile olan, mutlu yuvalarının başköşesinde duran bir kasetçalar. En sevdikleri türkü süzülüp geçti […]
Acil servis göz kliniğinin gece nöbetinde gideni geleni azdır. Demir tornada çalışan genç bir işçi çocuk gözüne batan demir kıymık için geldi. Göze saplanmış demir […]
MÜTAREKEYE SON 1 GÜN İki müttefik ülke binlerce füze imal etmişti. Diğer ülkeler de hakeza aynı şekilde ordularını sıkı bir eğitimden geçirmekteydi. Savaşa son bir gün […]
Katil Silah sesini duyan mahalleli apartmanın önüne koştu. Sokağın her tarafına yayılan soğuk hava ve barut kokusuna ambulans sireni karışırken polis arabaları da göründü. Herkes ağzında […]
Bulut seni severiz, sakın yanlış anlama. Evet konuştuk biraz, tartıştık açıkçası. Ben söz aldım, dedim ki endişeye mahal yok. Bulut bu gelir elbet. Ötekiler tepkili; […]
Bilinmeyen Adanın Öyküsü kitabından bir alıntı Peki ya tayfa, diye sormuş kadın, gördüğün gibi kimse gelmedi, Geleceğim diye söz veren bile mi çıkmadı, diye […]
Bernadotte Bulvarı’nda, otobüs terminalinin hemen yanındaki duvarda bir delik var. Bir zamanlar bir ATM makinesi varmış orada, ama bir gün bozulmuş ya da makineyi kimse […]
Köyü defalarca bombaladılar. Öyle ki yıkılmadık hane, taş üstünde taş kalmadı. Erkekler cepheye gitmişti. Köyde çocuklar, kadınlar ve ihtiyarlar kalmıştı. Onların da çoğu ölmüştü. Köy […]
BİLDİM Hiçbir şey bilmiyorum evet. Çamura can verildiğini biliyorum. Bunu okudum. Okuduğumda öğrendim. Öğrenmek yetmiyordu aslında, inanmam gerekiyordu. Ya da inanmayabilirdim de. Bu, öyle bir […]
Önce ellerini gördüm senin. Esmer ellerini. Bir çocuğun ayakkabılarına uzanan ellerini. Yüzünü gördüm sonra. Sonra sesini duydum. Karşındaki çocuktan bir adım, küçük bir kıpırtı bekleyen […]
Köyün girişinde atlı bir araba vardı ama arabanın atı yoktu. Muhtar atı kesmiş, köy ahalisine pay etmiş, payını alanlar payını evlerine götürmüş, payını evine götürenlerin […]
Emniyetli Yer Ve o an gelmişti: Artık dökülen spagettiyi ve sosu zeminden temizleme zamanıydı, kırık tabakların ve bardakların parçalarını dikkatlice toplamak gerekiyordu, tüm o saflığa […]
ACI YAĞMUR Bir zamandır ablam annemin kafayı üşüttüğünü söylüyordu. Ben pek üzerinde durmadım. Evet, ablam da haklı. Yaşlı bir kadınla her gün aynı evde olmak […]
Sıra bana geldiğinde, gerçek mucize acı’dır, acıya direnmektir, dedim. Bize mucizelerin olağanüstü güzelliklerden oluştuğunu, sonu mutlulukla biten hikâyeler barındırdığını anlattılar. Ben acı’nın doğurduğu bir mucizeye […]
Odada boğucu bir sıcaklık var. Kadın, koltuğun yumuşaklığına bırakıvermiş kendini. Saçları darmadağın. Bir kavgadan yeni çıkmış sanki. Serinlemeye çalışıyor sadece. Elindeki kâğıt yelpazeyi umutsuzca sallayıp […]
İnce boyunlu bir adam bir sandığa girdi, kapağını üstüne kapattı ve nefesi kesilerek soluk almaya başladı. Böylece, dedi nefes nefese soluk alan ince boyunlu adam, […]
Anne, çocuğunu her yaramazlık yaptığında elmayla cezalandırmaya başladı. Elma yemesi yasaklandı. Bu ceza yöntemini yeni bulmuştu. Eskiden odaya kilitlerdi. Şimdiyse elma vermiyordu. Artık karınlarını doyurmak, […]
Yemen ellerinden beri gelirken Turnalar Ali’yi görmediniz mi (Türkü) -Abi baksana telefona! -Niye? -Çalıyor işte! -İyi de kırk yıldır çalar hiç bakmadım ki! -Niye […]
EVDE OLMAK Küçük kız, yalnızca dört yaşındaydı. Aklı birçok şeye yetmiyordu henüz. Annesi yaşamlarındaki büyük değişimi kavratabilmek için, kızını dikenli tellerin yanına götürdü ve uzaktaki […]
Ansızın uyandı kadın. Saat iki buçuktu. Kendisini uyandıran şeyin ne olduğunu düşündü. Öyle ya! Mutfakta biri bir sandalyeye toslamıştı. Kulak kabarttı. Sessizdi her taraf. Pek […]
Penceresiz bir hastane odasında, havasız, nefessiz, ağrılar ve çırpınışlar eşliğinde bekliyorum. Elini tutuyorum, karşılığı yok. Yüzüne bakıyorum, gözlerinin taa içine bakıyorum, karşılığı yok. Sesi yok. […]
Bu güne kadar hiç görmemiştim onu. Dört yıl önce bir fotoğraf yarışmasında derece almıştım. Tebrik mesajı atmıştı. Konuşmaya devam ettik sonra. Hakkında […]
“Bir Hikâyenin İçinde Sürüp Giden Ortaklıklar Aradım” Tekerlekli sandalyesinde gece gündüz demeden oturan yaşlı kadının bir gün ne olduysa ayağa kalkmasıyla başlayan, yaşlı kadınla birlikte […]
Sisli bir kasım akşamı saat sekizde kentin büründüğü o sessizliğe girmek, genleşen beton kaldırıma basmak, üzeri et kaplı çatlakları adımlamak ve elleri cepte sessizliklerin arasından […]
Pederi yukarı attım. Önce onu bir sandalyeye koyup yatağı söktüm. Üzeri daha yalanıp temizlenmemiş birkaç dakikalık buzağı gibi oturup durdu o sandalyede, sarsak bir kafa […]
Bu kadar düz bir adamın kendini öldürdüğüne inanamıyorum. Herkes intihar edebilir. Bir sarhoş, bir deli, sıkılmış bir adam, mutsuz bir kız, hayatta her şeyi denemiş […]
Türk Edebiyatı’nda minimal öykü, çok kısa öykü, öykücük, kısa kısa öykü, kıpkısa öykü, sımsıkı öykü, kısa kurmaca, minik öykü, mini öykü, küçük öykü, ani öykü, […]
Bir işi vaktinden önce yapmanın rahatlığıyla günü sonlandırıyorum. Akşam, yorgunluğumu alırken, beni geceye hazırlayan motivasyonu da sağlıyor. Gün şahane bir şekilde rengarenk batıyor. Önce turuncu […]