Cemil Meriç: Sözler
Cumhuriyet Döneminde Bir Marksist… Ulu çamlar fırtınalı diyarlarda yetişir. Aldatmayan tek sevgili var dünyada: mutlak güzel. Din, bir susuzluk, sonsuza karşı duyulan özlem. Bilgi değil, […]
Cumhuriyet Döneminde Bir Marksist… Ulu çamlar fırtınalı diyarlarda yetişir. Aldatmayan tek sevgili var dünyada: mutlak güzel. Din, bir susuzluk, sonsuza karşı duyulan özlem. Bilgi değil, […]
Servet-i Fünün Dergisi, Fecr-i Ati Encümeni Beyannamesini yayınladığında Ahmet Haşim henüz yirmi altı, Fecr-i Ati’den bir yıl önce (1909) Fütürizm Bildirgesini ilan eden Filippo Tommaso […]
Benim bir hamal olarak dille münasebetim ve bir yük olması hasebiyle dilin benimle münasebeti bunca yıl hangi şekli husule getirdi? Böyle veya buna yakın sualleri […]
‘Hayat tarzı’nı belirleyen nedir? Pek çok unsur sayılabilir ama bunların başına kişinin ‘Allah’a, Peygamber’e, Âhiret Günü’ne Kitab’a’ inanıp inanmadığını koymak icap eder. İnanıyorsa o zaman […]
Kitap fuarlarında ya da kitabevlerinde sık sık başıma gelmiştir: Efendiden bir adam yanıma yaklaşıp imza ister. Ya karısı içindir, ya kızı, ya da annesi. “Kitap […]
Evin önünde hark vardı, Harkın önünde alçacık köprü, Köprünün üstündeki çocuklar Hayalet gibi bir kuş gördü. Eğilip baktık tahtalar arasından Uzaklardan gelme bir garip kuş. […]
“Çerviakov evine giderken şöyle düşündü: “Bunda hiçbir alay yok. Bir türlü anlayamıyor, bir de general olacak. Öyle ise artık ben de bu palavracıdan af maf […]
Benim kuşağımın gençlik yılları, günlerin bir yerlerine iliştirilmiş intifada haberlerini duymakla geçti. Gazze’den gelen haberlerdi bunlar; Batı Şeria’dan, Nablus’tan, Eriha’dan. Bütün bu kentler, insanlığın vicdanını […]
Kimi vakitler her neye dokunsam, bir faniliğin tozu kalkar üzerinden. Dünya uzun bir uykuya çekilmiştir sanki; eşyalar manasız bir yığın gibi durmaktadır etrafımda; ışık sövelmiş, […]
Gitti son ulak;gözü titrek bir mühür gibi hurucunda taşıyarak şehrin çarşılarında bingün bir arya üşüttü mangal yüreğini taş konakların ilkin alıcı kuşlar düştü sonra elleri […]
“Seninle yalnızca şiirlerimizi paylaşmadık. Kimi geceler uzun uzun şiir üzerine konuştuğumuz da oldu. Sen de biliyorsun ki insanların neredeyse tamamına yakını hayatları boyunca iyi bir […]
Yazar Ali Ayçil, 20 Kasım’da Güray Süngü’nün sunduğu Geçmiş Zamanın İzinde Roman söyleşisinin konuğu oldu. Yazar Mitat Enç’in Uzun Çarşının Uluları kitabının anlatıldığı söyleşi, Türk […]
Edward Said’in vefatı üzerine gencecik komşum Nazlı Çakıroğlu’na, “Filistinlilerin başı sağolsun!” diye telefon açan kendisi kadar genç arkadaşının taziye sözleri, müteveffa düşünürün ülkemizdeki indirgemeci imajının […]
Ben bir Kürt aydını olsaydım, halkımın Batı’nın gündemine Mezopotamya’da petrol bulunmasından çok daha önce, dini nedenlerle girdiğini, 1800’lü yılların daha ilk yarısında “Havarilerin ruhlarıyla donanmış, […]
acının bağırla ilişkisi üzere o kurum konsolosun dönüşü de dâhil uykudan tüm iadeleri açıkladı ülkeme bulurum seni santralden diye yapılan nükleer karşıtı eyleme verilen son […]
1963’te ölen İngiliz yazar Huxley. Salt duyuştan güzelliğin sezinlenişine, sevinç ile acıdan sevgiye, gizemci coşkunluğa, ölüme değin –temel olan, insanoğlunun ruhunu derinden etkileyen her şey […]
Yazmanın farklı bir biçimi olsaydı.. Ya da yazılacak başka bir şeyler olsaydı..” Sessiz kaldı ve sonra, “Biliyorsun,” diyerek devam etti, “Sözcükler bulmada oldukça ustayım -insanı […]
Açık denizde dev dalgalarla boğuştukları aylarca süren fırtınalı deniz yolculuğunun sonunda o sabah, Anakara’nın güneybatı körfezine özgü yumuşak rüzgârın o tanıdık kokusuyla uyandı. Kendine özgü […]
Van Gogh’un akıl sağlığından söz edilebilir, o ki, hayatı boyunca sadece bir elini pişirmiş ve bundan başka da bir kez sol kulağını kesmekten öteye gitmemiştir, […]
Karışır kıpkızıl acılarla çocuğun alnı Daha cıvıl cıvılken düş arıları yüzünde bozbulanık Yatağına yaklaşır alımlı ablaları Zarif parmaklarıyla tırnakları gümüşten Oturturlar çocuğu pencere kıyısına Geniş […]
Son iki yıldır gördüklerimizden sonra, hiçbir doğruluğun, doğrudan doğruya ya da dolayısıyla, bir adamı öldürtmeye hakkı olacağını kabul edemeyeceğimi söylediğim bir gün, düşüncelerine zaman zaman […]
Çıplak olarak ölü bulunduğunda Romy Schneider’ın avucunda sıkışmış bir kağıt parçasından babası Wolf Albach-Retty’nin bir zamanlar kendisine yazıp bir yaş gününde hediye ettiği şu sözler […]
Bana şöyle diyordunuz: «Yurdumun büyüklüğüne paha biçilmez. Onu büyük yapan hiçbir şeyin anlamı olmayan bir dünyada biz genç Almanlar gibi, uluslarının gücünde bir anlam bulanlar […]
Uçmaklara uçanlara uçuşa Bu çok fazla İlk sendin elini tutunca ayakları yerden kesilen Hep aynı kalmanın laneti üzerinden gitti İlk uçuşundu ya da kaçıncı acemiliğin […]
O sabah ana mektebinin bahçesinde fevkalade bir telaş ve canlılık vardı. Talebe bayramı günüydü. İlk ve orta mektepler, kafile kafile marşlar söyleyerek sokaklardan geçiyor, şehrin […]
Hadiye’ye Mektuplar, Reşat Nuri Güntekin’in yaklaşık on beş yıllık bir süreçte karısına yazdığı mektupları bir araya getiriyor. Yıllarca müfettiş olarak ülkenin her yerini dolaşan romancı, […]
İki sene evvel bir iş için Fransa’ya giden bir arkadaş anlatmıştı. Eşya olarak bir bavulum vardı, bir de ahbaplarımdan birinin Marsilya’daki bir dostuna gönderdiği […]
Pavese, Malcolm Lowry. İkizlerim. Gece de sonsuz değil, kötülük de. Ben de denedim. Lav fokurdarken, gidip geldim delilikleri. Bin vampir besledim şuramdaki inde. Sövdüm […]
Çok az şey saklamışım yaşamımda; ne bir fotoğraf var ilk aşklardan ne bir mektup, dostlardan beş on tane; şunları yazmış Stockholm’den Demir Özlü 1983’te: […]
siyahın gezginiyim: her gün daha derine yanar akşamla caddede vebalı lambalar, bezgin, sıkıntıyla bakar herkes benzerine; redingotlarıyla mumya gibi otururlar iş yerlerinde, kahvelerde. ve akar […]
Avusturyalı yazar ve muhabir Stefan Zweig, 28 Kasım 1881’de Viyana’da doğdu. 18 yaşına geldiğinde, Viyana Üniversitesi Felsefe ve Edebiyat Bilimleri Fakültesi’ne girdi. Yüksek öğrenimini burada […]
Kendimi hep bir rasyonalist olarak düşünürüm ve bana göre bir rasyonalist, insanların rasyonel olmasını isteyen kişidir. Rasyonellik günümüzde birtakım sert eleştirilere uğramış bulunuyor; öyle ki, […]
Çünkü gök sıkıntıyla ağar rüzgâr buruşur, bir yaprak düşer ve kaçıyordur solgun mavilikte maviler ve al geyikler. İşte altın ve kara akıntılar: analar, yitirilmiş resimlik […]
Sevgili Ekmeleddin Amca, Öncelikle, neden Bey, Beyefendi, Sayın gibi sıfatlar kullanmadığımı belirtmek isterim. İsmi Ekmeleddin olan birine ancak bu gider diye düşündüm. Yani siz Hulusi […]
Her zaman dürüst biri olduğunu, bununla da gururlandığını biliyorum. Ama kendine tek bir soru sor: İnsan niye gerçeği söylemek zorunda? Bizi böyle yapmaya zorlayan ne? […]
Bülent Parlak “İzdiham” sitesini dergiye çevirdi, ikinci sayısında genç, dinamik, parlak bir hüviyete ulaştı. Umarım böyle devam eder. “İzdiham” sadece internet ve dergi yayımı değil, […]
[Prag, 9 Ağustos 1920] [Cumartesi] Pazatesi Öğleden Sonra (Aklım Fikrim Cumarteside) Bugün sabah yazdığım mektuptakinden daha fazlasını söylemesem, bir yalancı olurdum; üstelik sana, senin karşında […]
Eğitimli ve bilge kişilerin ortaya koydukları akla dayalı bilgi yaşamın anlamını reddederken büyük insan kitleleri, bütün insanlık, bu anlamı akıldışı bilgiyle algılıyordu. Bu akıldışı bilgi […]
Pişmiş el sadece bir kahramanlıktır. Van Gogh’un akıl sağlığından söz edilebilir, o ki, hayatı boyunca sadece bir elini pişirmiş ve bundan başka da bir kez […]
Hoyrattır bu akşamüstüler daima. Gün saltanatıyla gitti mi bir defa Yalnızlığımızla doldurup her yeri Bir renk çığlığı içinde bahçemizden, Bir el çıkarmaya başlar bohçamızdan Lavanta […]