Kaan İnce, Anne
hüznün damlalarıdır sevgime yağan dolduğunda çatırdayan kalbim uçurum yarıklarıyla dilim dilim kesilmekte gözbebeklerim sarkarak toza bulanan işte o zaman ışığına dolanıp düşlerinin göğsüne yatardım karışık […]
hüznün damlalarıdır sevgime yağan dolduğunda çatırdayan kalbim uçurum yarıklarıyla dilim dilim kesilmekte gözbebeklerim sarkarak toza bulanan işte o zaman ışığına dolanıp düşlerinin göğsüne yatardım karışık […]
Bir dostum ‘şiirle düzyazıyı harmanlayarak sunmaya dair her türlü plan intihar demektir’ diyor bana ‘çünkü şiirler bir eylem talep ederler, bir yoğunluk, hatta düzyazı karşısındaki […]
Yazmaya ilk başladığımda her şeyin yazar tarafından belirtilmesi gerektiğini düşünüyordum. Mesela tek başına “ay” demek kesinlikle yasaktı; yazar ona bir sıfat bulmalıydı, “ay” için malumu […]
1 dağ ve ikindi neler dediler bana, unuttum gitti. 2 o engin gece başka hiçbir şey değil, koku sadece 3 seher zamanı uçup giden düşlerim […]
Ona görülmeyen müzik verildi, Bir armağanı zamanın, ki zamanla duracak. Ona güzellik, trajik bir güzellik verldi. Aşk verildi, ki en müthişi armağanların. Bütün kadınların güzelliğinin […]
Bombeli kapağı, şişman bir adamın göbeğini andırırdı. O sandığın dibinde, düğün çarşafı olduğu için kullanılmayan çarşafların, düğün hediyesi olduğu için kullanılmayan gümüş yemek takımlarının, envai […]
Foucault’nun ölümü. İnsanın kendi dehasına duyduğu güveni kaybetmesi. Mutlak referans olmak ölüm tehlikesi getiriyor beraberinde. Her tür cinsel görünümün dışında bağışıklık sistemlerini kaybetmek, diğer sürecin […]
Acaba bu gerçek mi, yıldızların yıldızı Seni tekrar kalbimin üstünde sıkıyorum! Ah, şu ayrılık denen gece nasıl bir acı Nasıl derin uçurum Evet neşelerimin Sevgili, […]
Taşında otlar biten şu sokakta yürümek. Bir bahçe duvarının kokulu gölgesinden. Uzakta, mektepteyken okuduğumuz şarkı. Su içmek o tasasız günlerin çeşmesinden. Kalbe aşina bütün rastladıklarım, […]
Rabbim, nihayet sana itaat edecegiz… Artik ne kin, ne haset, ne de yaşamak hirsi, Belki her sabah vakti, belki gece yarisi, Artik nefes almayi birakip […]
Winston, “Benden çok yaşlısınız,” dedi. “Ben daha doğmadan, siz yaşını başını almış bir adamdınız herhalde. Devrimden önceki günleri hatırlıyor olmalısınız. Benim yaşımdakiler bu konuda […]
1984. Geçidin sonunda bir yerlerden, zafer kahvesininkine benzemeyen gerçek bir kahve kokusu ortalığa yayılmaktaydı. Winston elinde olmaksızın durakladı. Bir iki saniye için yeniden çocukluğunun yarı […]
Buralar eskiden hep dutluktu dinlenmek mi lazım? Ama niçin? Rüyalarımızda o çok yaklaştığımız soğuk dağ suyuna ulaşamadık diye, küskünlüğümüz mü abartıldı da, yorulduk? Annen olsa […]
İncir ağacısın gam götürensin Her ayrılıştan sonra olmaz mı? Ona ait her şeyi çöpe atarsınız, yeni kıyafetler alırsınız, gittiğiniz yerlere bir süre gitmemeye çalışırsınız ama […]
sessiz cuma terk edilmiş cuma eski sokaklara benzer hüzünlü cuma hastalıklı tembel cuma sünen sinsi esnemeler cuması bekleyişsiz cuma teslim olmanın cuması boş ev sıkıntılı […]
Bu film 1963 yılında Oberhausen Film Festivali, Belgesel dalında en büyük ödülü kazanmıştır. Metin yazarlığını, montaj ve yönetmenliğini üstlenen Furuğ Ferruhzad, yapımcı İbrahim Golestan’ın yardımcılığını […]
Başımızın Üstünden uçan Ve giren serseri bir bulutun karışık düşüncelerine Ve sesi kisa bir mızrak gibi geçen, ufku baştanbaşa O karga Kente götürecek bizim haberimizi […]
Bu yaşa erdirdin beni,gençtim almadın canımı ölmedim genç olarak ,ölmedim beni leylak büklümlerinin içten ve dışardan sarmaladığı günlerde bir zamandı heves ettim gölgemi enginde yatan […]
Kadın şairler aşktan bahsettikleri zaman Mangalın küle mahcubiyeti artar Divitlerin ucu eğrilir akıtmaya başlar hokkalar Ayırır denizin kibrini bin parçaya ünlü keman Donup kalır kadın […]
Tesis edildiği günden bu güne Mısır’daki şöhretli El- Ezher’in meşguliyeti kimlere hizmet yolunda gitti? Bunun kat’î bir cevabı olarak “İslâm’a! Mü’minlere!” deme cesareti gösterir bir […]
İnsan eşref-i mahlûkattır derdi babam bu sözün sözler içinde bir yeri vardı ama bir eylül günü bilek damarlarımı kestiğim zaman bu söz asıl anlamını kavradı […]
Bir şehrin urgan satılan çarşıları kenevir kandil geceleri bir şehrin buhur kokmuyorsa yağmurdan sonra sokaklar ortadan kalkmıyorsa o şehirden öcalmanın vakti gelmiş demektir Duygular paketlenmiş, […]
Dudaklarından kalkarken boynun kurcalar beni bir yanımı kara çıbanlara saldılar, ıslak bir yanım hiç ayrılmamıştır, gümeçlerde saklıdır ondan ki nefret içinde omzunu okşuyorum ama bana […]
Donyağından yapılmış sabunların ürkütüp sindirdiği gözlerim vardı – ağır – ağır yani çoraplı ve sürgün doğmanın taşınmaz kıldığı. Ben şenlikçisiydim pıhtı kanın keten helvacılardan, bileycilerden […]
Sevgili Sevgili Aşk içinde aşk için seslenişin en uygun biçimini bulduğum kanısındayım. Merhamet belki çok yüce bir şey ve muhtemel ki merhamet aşktan üstündür. Tapınmak.. […]
Ağzının bir kıvrımından cesaret bularak ter yürekte susayışlar yaratan yağmurlara açıldım kalmışsa tomurcuklar önünde sendeleyen çocuklar kalmışsa bir kaç ısrar ölümle yarışacak onların yardımıyla dünyamıza […]
İnsanlığın varoluşundan beri vücut bulan “suç”, ilk işlendiğinde Kabil tarafından, binlerce yıldır sürecek olan huzursuzluğun temeli atılmış oldu. İnsanın olduğu her yerde var olan hırs, […]
“Sanki burnum değdi burnuma yokun Kustum önağzımdan kafatasımı” Necip Fazıl’ın bu dizelerinde mükemmel bir şekilde dile getirdiği şey, “hiçlik”, “ölüm” le burun buruna gelişin yarattığı […]
Hadi bi film izleyip ağlayalım diyenlere. Şair Orhan Veli bir şiir alır kaleme “Tahattur” diye. Sait Faik bir öykü karalar “Menekşeli Vadi” diye. Burhan Arpad […]
Öyle bir film düşünün ki filmden hafızanızda kalan ses, sessizlik dahil tüm kareler bir “yüz”de toplanmış olsun. Kendi güvenilir düş sınırlarımızdan çıkıp, “benim filmlerim rüyadır” […]
İzdiham sinema yazarı olarak vereceğim örnek belki de size garip gelecek ama bu yazıya başlamadan bu örneği vermem gerekli. Şahan Gökbakar’ın Recep İvedik 3’te efsane […]
I (Kimine aşktır yaşamdır kimine, ama nisan bir isyandır senin sessizliğinde.) adını yasak metinlerde buluyorum bir devrin silsilesinde adını ve namını bazen mistik bir güç […]
kentin baskısı kaldı bize ve ışıkları trafiğin ya da kazası oysa biz hep bir düş kazasında yitirdik arkadaşlarımızı karşıdan karşıya geçerken eli bırakılan çocuklardık o […]
‘’gerçek, bende nefes darlığı yapıyor’’ E.M.CİORAN Altı ay önce gitar elinde iğreti dururdu. Şarkıları ağlatamazdı. Eğer şarkılar ağlamazsa, pamuk tarlasında bir zenci, dilsiz şeytan olurdu. […]
İleri karakollarında kaderin Heybeleri yoklanan bir kaçakçıdır halim Unutunca hayatta kalmak için gereken bilgileri Gecikme faizi gibi yağınca yağmur Silahlı ve tehlikeli Bence derhal ağlıyorsundur […]
Tuncay Kara’ya Ve atlılar, katırlarından indiler Beyaz cellabiyeler ve işte geliyorsun Gençliğini bu etnoğrafyada terk ettin Birden korkup, boş odalarda etrafına bakıyorsun Oğullarının […]
Sarman, Babaç Buck Mulligan üzerine bir aynayla bir ustura haçvari konulmuş tıraş sabunu köpüğü dolu tasıyla merdiven başında belirdi. Sarı, kuşağı bağlanmamış ropdöşambrı tatlı sabah […]
Yine! Gel, ver, teslim et bana bütün gücünü! Uzaklardan sessiz bir kelime fısıldar dağılmaktaki beyne Kaderi yazılmış bir ruha dair duyulan korkuyu yumuşatan Zalim sükunetini, […]