Fernando Pessoa, Bir Kaçığım Ben
I Bir kaçağım ben. Doğduğum günden başlayıp El etek çektim kendimden, Kıldım beni bana dönek. Gerekliyken yorgun düşmek Aynı yerde olmaktan Neden yorgun düşmemek Kendine […]
I Bir kaçağım ben. Doğduğum günden başlayıp El etek çektim kendimden, Kıldım beni bana dönek. Gerekliyken yorgun düşmek Aynı yerde olmaktan Neden yorgun düşmemek Kendine […]
Halı; bir evin içinde dekoratif değeri ve dolayısı ile ona ayrılan bütçenin yüksek olduğu ancak melankoli yolunda verilen önemin aynı raddede değerlendirilmediği obje. Kederin ve […]
“Dannnn” kocaman bir metalin devriliş sesi, Bir 19. yüzyıl sahnesi gibi London’da. Barikatların arkasına çekildiğimiz akşam gibi Paris’te sonra. Ben bunu hissetmiyorum ama, Karıncalar yola […]
*Türk kızı diye bir şey, bir yerlerde yaşamamış olmalı. *Devlet Bahçeli’nin Kamyoncularla Oskar sohbeti, bir tutunuş – bir hakikat kıpırtısı – Zizek’e izletilmeli. * Gecenin […]
I Sevgilim bana gol atabilir, hacı abi sen de atabilirsin; gençliğimde Şenol Güneş değildim. II Rencide ruhlara merhem sürülür. III Votka şişesi yarılanınca çünkü; Poe’nun […]
Çünkü ayrılıkların da sevdaya dahil olduğu durumu; bizi noktalı virgülün de, iki nokta üst üstenin de, es’lerin de, de ve ki’leri ayırmanın ve ayırmamanın da […]
Aralarda böyle yaparım; geçen gün yine böyle yaptım. Bir şeyi sürekli böyle yaparsan, artık o “şöyle yapmak” oluyor, bu sırada onu da anlamış oluyorum. Felsefede […]
İyilerden iyi yalancı çıkmayacağı, çok açıktır. İyiler – İşler iyi gitsin diye; daha çok yalan söylerler – ve sürekli bu yalanların onları karşı tarafa dahil […]
Yazarımız Ufuk Akbal şu an hastanede. Umarız aramıza tekrar gelir. Son şiirini yolladığında altına şöyle bir not düşmüştü Ufuk Akbal. 16 Şubatta intihar edeceğim. İnanmamıştık. […]
“Tekrarlayayım. O yazı size hiçbir zaman layıkı ile anlatabileceğimi sanmıyorum. Sanmayacağım. Kitabın kapağı kapandığında, benden bir miktar nefret ettiğinizde, beni hiç sevmeyeceğinizi kendi kendinize beyan […]
Birçok kere yitirdim denizde kendimi Yeni kesilmiş çiçeklerle dolu kulaklarım Dilim sevgiyle, acıyla dolu. Birçok kere yitirdim denizde kendimi Bazı çocukların kalbinde yitirdiğim gibi. Kimse […]
Her akşamüzeri bir çocuk ölür, Her akşamüzeri Granada’da. Her akşamüzeri yerleşir de su Dostlarıyla konuşur baş başa. Yosundan kanatları var ölülerin. Bulutlu yel ve duru […]
Ama nereye bakacağım? Birdenbire yalnızlık düğünün ortasında Havada el, dudakta gülüş ve bomboş Nereye bakacağım? Hep yeni hep yeni olması gerekli Dönüp yeniden yenilmek, çünkü […]
II. Richard, sahne II. Bir sürü nesneye böler bütün olanı Düzgün bakınca karmaşadan başka bir şey Görünmeyen ama yamuk bakınca biçimi Ayrıştırılabilen perspektifler gibi: […]
Sone 88 Gün gelip artık bana değer vermez olduğunda, Senin yanında yer alıp kendime karşı çıkacağım, Hor görüp yüz çevirdiğini gördüğüm zaman bana; Haksızlık etsen […]
Allen, sadece bir sinemacı değil aslında. Kendisi aynı zamanda bir yazar. Yaşadığından daha çok bilir birçok şeyi. Gazeteler yine UFO’lardan sözetmeye başladı, onun için bu […]
Woody Allen kalbi temize çalan bir insan. Simmias : En bilge filozofumuz korkak mı? Allen : Korkak değilim. Kahraman da değilim. İkisinin ortasında bi yerdeyim. […]
Dursun Ali’yi mi sordunuz nevşehir’den, dışardadır, almanya’da “karanfil suyu neyler”i söyler durmadan nevşehir koca bir şehir, bakmadan kim geçebilir yanından Seyfettin’i mi sordunuz, dışardadır, almanya’da […]
her şey akıp gider oh onlar birer ayçiçeğidir yüzler güneşe ve aya dönen hep güneşe ve ben ruhçulara göre şaşkın zevcelere göre alkoliktim […]
hızla gelişecek kalbimiz kalbimiz hızla. sürgünlerin umutsuzluğunda kırık kalpler, yaralılar, onulmazlar farksız çarpanların umutsuzluğunda ve köprü başlarının umutsuzluğunda ve köprü başlarının umudunda. sular bitse bile, […]
bir gün, bir yağmurla garip garip -Çoluğu çocuğu terk edeceğim.- Bir sevgiyle doymayacak kalbim, anladım Alıp başımı gideceğim. Asır yirminci asırdır, amenna Bir yanımda sevgilerim, […]
Halbuki birçok şey söylenebilirdi. Yadsınırdı örneğin. Ben vurmadım denirdi. Yalvarırdı, kaçardı hiç değilse insan. Türkü bile çağırabilirdi. Herif sokağın ortasında yatıyordu. Kan içimde yatıyordu. […]
Bu kıvırcık ateşten yalanlar 300.000 Kimi sularca inanıyorum kimi zulüm yakıcı Çocuksu, deli deli zincirler boğuntusu gök Elimde kolumda senin seslerin var gel de aldırma […]
işte bu ellerimle yalnızım işte bu inanmazsan bak bu saçlarımla bu iyi giyimlerimle paralarımla sen varsın ya sen çoğu kez yetmiyorsun uzakta mısın sen misin […]
Sularsa akmak birgün birgün birgün Birgün dağlara çıkmak birer birer dağlara çıkmak birgün Çıkmak çıkmak birer birer birgün dağlara dağlara birgün Birgün birer dağlara Ah […]
Hatırlarım bir akşam bir yokuşa durmuştum; İri atlarımız macardı, dantellerimiz alman… Ne Göksu’da bülbül dinlemek ne Abdülhak Şinasi Bey… Ipılık bir sevgi geçerdi ara sıra […]
İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar Şu aranıp duran […]
Ben hep sıkıntılıyım. Yani bir adamın canı sıkılır, o Ben’im. Çünkü bana en yaraşan durumdur sıkıntılı olmak. Ben silahsız bir askerim de ondan. Törenler askeriyim […]
(Naci’ye ağıt) Ben alır başımı giderim bir gün Ege adalarına şarap içmeye Oturup güngörmüş pazarlarla teslis konuşmaya Ve bir rüzgar koklamaya üçyüz yıl gelecekten Çocuklarımız […]
Bir biz varız güzel öbürleri hep çirkin Birde bu terli karanlık Sonra bir şey daha var muhakkak ama adını bilmiyorum Nereden başlasam sonunda o ışıkla […]
tut ki sen bir şiiri çok iyi yazsan ya da çok iyi bir şiir yazsan bir saatin aralıksız işleyişi bir çocuğun bir sokak kedisini […]
Ölümden çok korktuğum halde, kendimi hayattan koparmamak için çeşitli çarelere başvurmam gerekiyordu. Bu ruh hali benim de kendini şöyle gösteriyordu: Bu hayat, birinin bana oynadığı […]
Kültür endüstrisi terimi yanılmıyorsam ilk defa 1947′de, Amsterdam’da Horkheimer’la birlikte yayımladığımız Aydınlanmanın Diyalektiği’nde kullanıldı. Müsveddelerde “kitle kültürü” terimini kullanmıştık. Fakat daha sonra, yandaşlarının işine gelecek […]
Şunu öğrenmelisin: Sen hiçbir işe yaramaz değilsin. Seni senden çalan toplumdur. Kültür bir şeye cesaret edebilme sorunudur. Okumaya cesaret edebilme, bir görüşe cesaret edebilme, görüşlerini […]
yirmi yaşım ile otuz yaşım arasında aklın bittiği yerleri ve çıldırmanın sınırlarını aradım. Çıldırmanın beni ne kadar ilgilendirdiğini bilmiyorum, bu yüzden onu kendi kafamda ve […]
Ben bendim. Zaman, yaşanmış zamandı. Bir kaç yaşanmamış gün de eklenmişti bu zamana. Kemerle bağlanmıştım. Acılarım vardı…” (s.12) “Beni öldürdüm, her insanı öldürmek kanısı ile […]
o kahkayla güldüğünde, onun kahkahasına bulaştığımın ve onun bir parçası olduğumun farkına vardım, onun dişleri yalnızca rastlantısal yıldızlar olduğu zamana kadar, talim yapan bir manga […]
“Yalnız tek bir merkez olsa da, insanların çoğu kendi merkezlerinde yaşar”. (Heraklit) Şimdiki zamanın ve geçmiş zamanın Her ikisi belki de içindedir gelecek zamanın, Ve […]
Bu hiç bir şey değil!” diye bağırdı öküzünkiler gibi yuvarlak gözlü , şimdiye kadar hep köşede, pencerenin kenarında oturup, sigara içerek bizim hırsızlık ve […]
Bir tırtılın ağır ağır ilerleyişi, kimi zaman bir dağ şeklini alması. Ruhumun besbelli görünme çabası gözlerini ovuşturması,gülümseyişi. Amenna! Bir yanardağ kümesinden, beraberinde getirdiği soluk isleri… […]