Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur
BİRİNCİ BÖLÜM İHSAN Mümtaz, ağabeyi dediği amcasının oğlu İhsan’ın hastalandığından beri doğru dürüst sokağa çıkmamıştı. Doktor çağırmak, eczaneye reçete götürüp ilaç getirmek, komşunun evinden telefon […]
BİRİNCİ BÖLÜM İHSAN Mümtaz, ağabeyi dediği amcasının oğlu İhsan’ın hastalandığından beri doğru dürüst sokağa çıkmamıştı. Doktor çağırmak, eczaneye reçete götürüp ilaç getirmek, komşunun evinden telefon […]
Beni anlamalısın. Çünkü ben kitap değilim, çünkü ben öldükten sonra kimse beni okuyamaz, yaşarken anlaşılmaya mecburum. Bu kalbin, birini sevmeğe ihtiyacı vardı. Ve sen bunu […]
Ne içindeyim zamanın, Ne de büsbütün dışında; Yekpare, geniş bir anın Parçalanmaz akışında. Bir garip rüya rengiyle Uyuşmuş gibi her şekil, Rüzgarda uçan tüy bile […]
Benim günlerim Soğanağa’da geçti Bir pencere, avuç kadar bir gök Sevim Matilda Hayrünnisa Eleni Her Allahın günü daha bir sevmek Daha bir cumhuriyeti, İlya […]
Siz ne güzeldiniz benimle bilemezsiniz A harfinden bir çarşı güneşi yüzünüzde Hèlene uyruklu bir rüzgârdınız her şiirde Benimdi, Ronsard’ın bir ülkesiydi yeriniz. Şimdi kim bilir […]
Uyandırdım Hudson’u, tıfıl bir su gibi Mırıldanıp duran olduğu yerde Ben ki okudum suları okumadıklarıma geçtim hızla Okyanus’ta sallandım durdum ölümle bir gece Bilmediğimiz sokaklara […]
Bir buğday büyüyorsa şimdi Türkiye’de Yeminle aşkla büyüyor. Yeminle lavanta çiçekleri, haşhaşlar, kekikler aşkla büyüyor. Koyunlar, keçiler, sığırlar Mısır, pirinç, yulaf Aşkla büyüyor dünyada. […]
I Benim yüzüm bir bayram telâşıdır Küller ve biraz da deniz artıklarıyla Ben ki çocuklarla büyüdüm ve (Bu yüzden uzundur ya biraz kollarım) Bir denizde […]
Nihayet on dört on beş yaşıma geldiğimde siyasetten bahsedildiği sıralarda Yahudi kelimesini duymaya başladım. Bu sözler ben de az da olsa bir itiraz etme duygusu […]
Ölüm daha kolaydır sevmekten, der ya Aragon Anla ki ölüme benzer sevmek. Sözcükler ki alevdir Ve karadır şairlerin hayatı Hem nice şiirlerde nice aşklarda Tarar […]
Yavaş sessiz senin buyruğunda toplanır altın yavaş sessiz Yavaş sessiz senin buyruğunda dağılır buğday yavaş sessiz Yavaş sessiz senin buyruğunda bölünür halkın ekmeği. Seninle hızla […]
Babasının dedesi 93 Harbi’nde Kafkasya’dan gelip Oltu’ya yerleşir [Erzurum vilayetinin kuzey ciheti matuf harp zamanında Kafkas halklarından yoğun olarak hicret almıştır]. Çok küçük yaşlarda babasının […]
‘İntiharlar her akşam ıslak – yapışkan saçlarıyla girip odama paniğimden pay toplarlar.’ İlhami Çiçek (1954-1983) Babasının dedesi 93 Harbi’nde Kafkasya’dan gelip Oltu’ya yerleşir. Çok küçük […]
yeryüzü kırlarında böyle yürekleri taşıtlardan yana çarpan yaramaz adamlardı sürücüler bakarlardı dikiz bir bencillikten boyuna yalnızdık aradan bunca dağ geçti. patikalar boyu iz sürüp taşradan […]
Kör bir köpeğin köpek dişleri dişlerken düş kuran bir köpeği törpülenmiş bir dil kadardı bütün sesi piyano tuşlarına yapışmış notaların aynı manzaradan sıkılmayan çınar yerine […]
kendini bildi bileli yalnız konumuyla ilgili yalnızlığında gerçekten yalnız olduğunu sanarak çıldıran korkunç kalabalık bir adamdı dünya süreli nöbetlerle köpükten giysiler biçip ağızlara çarpmalarla geliyordu […]
Tam gülecekti ki otobüs geldi. Ve işte her şeyi sana göre ayarladım. Saatimi sana kurdum, saçlarımı sevdiğin gibi taradım, bunu öğrenmem kolay olmadı ama asla […]
I bu tuvalde akşam bir kurdeladır gök çözük sevgili saçlarıyla anlatıldığından ayrıca ırmak yataklarına yer verilmemiş ressam diyor ki su düşlemek için vardır –aya gelince […]
uzun bir nehirdir satranç kıvrak ve uzatarak boynunu nice güneş batışını yerinde görmüş boynunu oysa veba tarihçileri bilmemişlerdir her karenin bir karşı veba girişimi olduğunu […]
Yum gözlerini, yitir kendini karanlıkta gözkapaklarının kırmızı yaprakları altında. Gömül vızıldayan sesin düşen sesin halkalarına ve uzaklarda yankılan dilsiz bir çağlayan gibi, davulların çalındığı yerde. […]
“Müzik ve ekmek, süt ve şarap, aşk ve uyku. Bedava. Büyük ölümcül kucaklaşması birbirini seven iki düşmanın: Her yara bir çeşme. Arkadaşlar, zamanın sonuna dek […]
Bir gülücük düştü çimene telafisi olanaksız! Ama nasıl yitirecek kendilerini Gece dansların. Matematikte mi? O ne saf zıplayışlar öyle, o ne kıvrılışlar Elbette sonsuza değin. […]
Ama enine olmayı tercih ederdim. Ben kökünü toprağa batırmış bir ağaç değilim Taşları ve o ana sevgisini emen Bu yüzden büyüyemiyorum parlak yapraklara her nisan, […]
İntihar, kimine göre psikiyatrik bozuklukların yansıması bir edim, kimine göre tanrıya bir kurban… Kimine göre bir sanat, kimine göre muhalefet. Çağlar boyunca süregelen söz konusu […]
Miksoak’ta, yanmış dudakların köyünde, yalnız incir ağacı bildirir, yıldaki değişmeleri. İncir ağacı, altı ay, ötümlü elbise giyinmiş ve diğer altı ay, yaz güneşinin kömürleşmiş harabesi. […]
Gitmekle kalmak arasında kıpırdamayan gün, katı bir saydamlık kalıbı. Hepsi görünüyor ve hiçbiri anlaşılamıyor, ufuk dokunulamayacak bir yakınlık. Masada kağıtlar, bir kitap, bir vazo: nesneler […]
Bizde gizlenmiş bir Allah sesi var; ona kalp diyoruz. Onun yapısı arzu ve haset olan etle, zulüm ve kuvvet olan kemikten başkadır. Onlara büsbütün yabancı […]
“Bir ben vardır bende benden içeri” Yunus Emre Sırtımızda sanki ağır bir yükle dünyaya geliyoruz. Sanki adımlarımızı köstekleyen bir zincir var. Yolumuzun üstünde bir biri […]
Nasıl söyler türküsü o ağız, Dudakları dikilmişken, beyim? Bir Arap ozanı ölünce bugün Kim yakarır onun için? Benim şiirim el öpmez Şiirimin ellerini öpmek Sultanlara […]
Aşkına müteşekkirim O benim son mucizem Mucizeler çağı geçtikten sonra Teşekkürler aşkına.. O bana öğretti okumayı, yazmayı O donattı beni sözlerin en güzeliyle Aşkın bir […]
1 Boya kutusunu önüme koyuyor oğlum Bir kuş çizmemi istiyor benden Kül rengine batırıyorum fırçayı Bir dörtgen çiziyorum, üstüne bir kilit ve çubuklar Oğlum, gözleri […]
Arif Çağlar için 1. Atlasları getirin! Tarih atlaslarını! En geniş zamanlı bir şiir yazacağız 2. Harbi karşılık verecek ama herkes Göğünde kuş uçurtmayan şu üç […]
Buraya bakın, burada, bu kara mermerin altında Bir teneffüs daha yaşasaydı, Tabiattan tahtaya kalkacak bir çocuk gömülüdür Devlet dersinde öldürülmüştür. Devletin ve tabiatın ortak ve […]
Belki ona gideriz yarın, Belleksiz sevgiliye, Poplin elli korkak çocuğa, Duyarlığı, unutkanlığının kanı anaya- Ona belki gideriz yarın, Gören gözlü kör güzele, Çılgın gülüşlü bebeğe, […]
onun bedeni bir tımarhane içinde çok işçi, deli ve çalışkan! onun bedeni bir kule. içinde çok basamak, karanlık ve nemli. güdürerek çıkarır merdivenlerden, ağlatarak indirir […]
emel’e “ben babamın yuvarladığı çığın altında kaldım.” çolak mırıltılarla dövmelenen çocuk her gün her gece eğer adasında,gözü ağzı elinden alınmış, yosunlar sarmış bedenini çığlıklarken bunu […]
yontusal bir dinginlikle sıralarım sözcüklerimi vasat bir yere bu duyumlanmaz imgeleme – taşkınlıktan ırak mı ırak ah! ya benim ele geçirilemez coşkularım varolamamış henüz biçimleyemediğim […]
1985. zaman da aynı karanlık aynı yarasaydı, Manolya delirmezden önce. Büyükannemizin kocaman bakla bir evi, Uzun pencereleri vardı, sedirinde ölü doğmuş fareler pembeliği. Okurduk leziz […]
Kimdi o kedi, zamanın eşyayı örseleyen korkusunda eğerek kuşları yemlerine, bana ve suçlarıma dolanan? Gök kaçınca üzerimizden ve yıldız dengi çözüldüğünde neydi yaklaşan yanan yatağından […]
günlerden bir özge gün müdür yaprak dökümü müdür gizemli neylerin dağlar leyla albenisiyle mi donanmıştır bulutların doluktuğu bunlar sözcük müdür yoksa tuz ırmağı mı Roma’ya […]