Enes Yılmaz’a
yüzünde kurumuş kederle
bir gülü yudumluyor çok sevdiğimiz memleket
tutkalla yapıştırılmış evlere sığmıyor günler
en mahcup halimizden öpüyor müminlerin annesi
herkesin tahmin edebileceği bir hamle bizim için yaşamak
sonrası haritada yerini en kolay bulduğumuz ortadoğu
biraz müzik sürüp denize taşınan avlunun sesine
sarışın delikanlıların avuçlarında bir menekşe gibi açıveren
esmer kızların fotoğraflarına bakıp ağlıyoruz
içinde yalnızlık, içinde maden ocağı geçen bir kelime bulup
bir proletaryanın affı için Allah’a koşuyoruz
bir anneden bir çocuğa atlayan dünya
biliyorum kahroluyor çiçeği sağ elle sevmeye başlayınca
ölümü içimize konuşurken yakalıyoruz
ayetleri dökülen ellerimize bakarak korkuyoruz balçıktan
gömleğimiz kan, ekmeğimiz tuzlu, ağzımız haram
sıkı tutun yaşamanın bahçesine, nar bir daha dağılacak
alnında suya giderken bıraktığın ayak izleri
babil’den dönen kervan yoksa nasıl tanısın bizi
uyumalı erkenden, halka hazırla göğsünü
sabah Türkiye inecek bir trenden
Cengizhan Konuş, İtibar 51
İZDİHAM