23 Ekim 2019

Çevrimdışı İstanbul Dergisi’nin 12. Sayısından Mısralar Seçtik

ile izdiham

Belki sevgilinden ayrılmanın en zor yanı
günlerin birbirini yinelemesini seyretmektir.
Sanki elimi zaman kavanozuna daldırıp
bir avuç mavi, yeşil şeker gibi
alabilirim, başka bir ülkede,
geçen yıl Nisanın sıcak günlerini
Anne Carson, Gözeklemek, Çev. Gökçenur Ç., Çevrimdışı İstanbul 12. Sayı

beni mi daha çok seviyorsun yoksa dağlarca’yı mı, diye soruyorum. kafanı çevirip dağlara bakıyorsun hiç konuşmadan. dağlarca’yı daha çok sev, diyorum. ben seni dağlarca seviyorum.
Gökhan Arslan, Senden Önce Kuşlarla, Çevrimdışı İstanbul 12. Sayı

doğuda taşıyla küs bir nehir
şiir okuyor sessiz…
Barış Ersin Aydın, Orada, Çevrimdışı İstanbul 12. Sayı

ay benim babamdı…. iyi biliyordum bunu
göğsümde ölü bir baştankara…. uzanıyordum yanınıza
yalanları sandınız içinizde tutarsınız…. haha
tanrıyla konuştum geçen gün… daha
Selahattin Yolgiden, Bir Kurt Neyi Ulursa, Çevrimdışı İstanbul 12. Sayı

Yağmurlu bir gece yarısı çalındığında kapılar
yazılmaya başlandı zamanın kara yazılı defteri
yetmedi harfleri ve gülleri düşünmek

ölmek için hiçbiri yetmedi
Betül Dünder, Gece Bahçesinde Harfler ve Güller; Çevrimdışı İstanbul 12. Sayı

Bahçesinde bir kara dut, bir mavi nar
Dibine gömülmüş iki kimlik, biri kimdi unuttuk
Adam olacaksın sanmışlardı seni Gökçenur
Adın deliye çıktı, haytaya çıktı, şaire çıktı.
Gökçenur Ç., Bir Karadut Bir Mavi Nar, Çevrimdışı İstanbul 12. Sayı

bir ırmağın elinden tutmuş da geliyorsun ya bana
bütün göller, akarsu olmaya özeniyor bu akşamüzeri
Mustafa Köz, (Emel Kaya’nın “”Aşkın Heryerdeliğine Önsöz” yazısından.) Çevrimdışı İstanbul 12. Sayı

Haybeden ölmemek için doğulmuyor ölmeden.
-ki Allah hep reşiddir.
Bundandır aşkı kuduz bir köpek gibi içime salması.
Çağla Çinli, Hiç, Çevrimdışı İstanbul 12. Sayı

Sandaletler, çömlekler, insanların elleri ayakları
şimdiki zamanda daha. “Rüya” gibi diyorum.
Der demez bir rüyada olduğumu anlıyorum.
Uyanmasam diyorum, uyanırsam
her şey harabeye dönecek.
Cem Uzungüneş, Rüya Rüya İçinde, Çevrimdışı İstanbul 12. Sayı

Haydi ben hayatı bağışladım
Denetimli serbestlik getirdim kuşlara
Her sabah gelip uykuma imza atacaklar
Cihan Oğuz, Gerçeğin Ta Kendisi, Çevrimdışı İstanbul 12. Sayı

Gelir, yıldızlardan gelir âlimlerin kokusu
Allah’ın kokusu Yemen’den gelir
gelir mezarlıklar ölülerini gömmek için Bağdat
sen ölümün anasısın gözlerin ilelebet yaşlı
Emrah Yolcu, Doğunun Şarkısı, Çevrimdışı İstanbul 12. Sayı

Issız şiirler çağırıyor elimi
Belki bir kez görünebilirim
Gülce Başer, Görünüm, Çevrimdışı İstanbul 12. Sayı

Şimdi ses çalan martıları sor bana
Biliyorsun bunu, kış kalbime çarptı
Kış kalbime çarptı, suda bir nergis kamaştı

Koştum durdum ırmak boyu akan yerlere
Bu neonlu aşktan bana, bir sarhoşluk bulaştı
Onur Sakarya, Kış Kalbime Çarptı, Çevrimdışı İstanbul 12. Sayı

Bu bir kedi şiiridir
İçerisinde kedi olmıyan
Artık kedi yok
Bütün kediler İstanbulludur çünkü
Umut Yalım, Her Perşembe Bir Kara Kedi Uyuklar Batman, Çevrimdışı İstanbul 12. Sayı

Dallara da sorabilirdim
Bir gövdem olsaydı eğer
Değil mi ki sabrı topraktan öğrenmiştim
Yapraklar konuşurdu belki benimle
Yok mudur sanki yaprağın bir ilişkisi
kökle?
Zarife Biliz, Bahçeyle Konuşurken Duyulmaz Olur Sesler, Çevrimdışı İstanbul 12. Sayı

Nasıl olur nasıl gene
Nasıl olur da ağabey baba oğul koca enişte
Nasıl olur da kız kardeş anne karı yenge
Nasıl olur da herkes bir aradayken yok ortada hiç kimse
Mirolsav Kirin, Takip, Çev. S. Yolgiden, Çevrimdışı İstanbul 12. Sayı

Edebiyat hızlı koşmakla ve bireysel bankacılıkla
ilgilenmeyen durgun ruhların hayali ve tesellisi yalnızca
.
İş ya da tatil günü olup olmadığını
sokaktaki üç bisikletten anladığım
bir adada yaşamalıyım.
Darija Zilic, Durgun Ruh, Çev. Ç. Meknuze, Çevrimdışı İstanbul 12. Sayı

Aslında hiç kimse önemli bir şey söylemez.
Çünkü hiçbir şeyin önemi yoktur
kaplumbağa ilk defa bir pet şişe
ısırdığında
ve balıklar çamaşır makinelerinde yaşadığından beri
denizin dibindeki
Alen Brlek, Gece Teorileri, Çev. G. Bektaş, Çevrimdışı İstanbul 12. Sayı

Yüzün güneşli ve soğuk gökyüzü
Bir yerin bir yere uzaklığı gibi
Yan yana geçerken selam vermediğin
Mezara bakar gibi bakma yüzüme
Gürsel Bektaş, Pencereyi Açmak Yüzüne Kan Gelmesi Yerine Geçer
Çevrimdışı İstanbul 12. Sayı

Ben annemi, çoraplarımı veya aşk hayatımı anlatmaya çalışmakla başladım şiire, ama sanırım daha iyi bir şair olsaydım hepsini atıp havayı, karı veya ışığı yazabilirdim.
Anne Carson, Paris Review Söyleşisinden, Çev. GÖkçenur Ç.

Hazırlayan: Atakan Yavuz

İZDİHAM