Charles Baudelaire, Kötülük Çiçekleri Kitabından Alıntılar
Kutsama
Bilirim ki acı biricik yücelmedir,
Ne toprak diş geçirir ona ne cehennem.
Yükselme
•Ruhum devinirsin nasıl da yeğin, çevik,
Ve suda bayılan yüzücü gibi usta.
•Çok yükseğe uç, unut bu iğrenç leşleri,
Arıt kendini yüce, eşsiz bir uzayda.
Ve iç, bir tanrısal, katkısız içki say da,
Saf boşluğu dolduran parlak ateşleri.
•Ağırlığıyla sisli varlığa yüklenen
Can sıkıntıları, bitmez dertler ardında,
Ne mutludur güç bulup da kanatlarında
Aydın, duru alanlara doğru yükselen
Eş duyumlar
•Bir karanlık ve bir derin birlikte yalnız
Fenerler
•Şurası gerçek ki Tanrım, onurumuzdan
Verebileceğimiz en iyi kanıt, bu tutkun
Hıçkırıktır hep, çağdan çağa akaduran,
Varır kıyısında diner sonsuzluğunun!
Düşman
•Üç beş yerine parlak güneşler vuran
Karanlık bir fırtına oldu gençliğim;
•Ey acı! Ey acı! Varlığı yer zaman,
Yitirdiğimizde kanla büyür, serpilir
Bağrımızı kemiren o sinsi düşman
Kara yazgı
•Sanat uzun, zaman kısadır.
•Gömülü çok mücevher uyur
Karanlıkta, unutulmuştur,
Bir Leş
•Bir garip müzikle yansıyordu bu dünya
Yel gibi, akarsu gibi,
Tohum gibi harmancının hoş bir uyumla
Kalburunda çevirdiği
De Profundis Klamavi
•Yazgısını kıskanır oldum şimdi en beter
Hayvanların, bomboş bir uykuya dalabilen,
Ne yavaş çözülüyor zaman yumağı, bilsen!
Düello
•Aşkla yaralı gönül ne derin kin saklar!
Balkon
•Gökyüzü ne derindir! Ne yaman çarpar yürek!
•Tıpkı bir duvar gibi kalınlaşırdı gece,
•Elimdedir o mutlu süreleri diriltmek,
Yaşarım geçmişimi yanına diz çöker de
Bir Hayalet
•Yazgının kovduğu uçsuz bucaksız
Keder zindanları içinde, pembe,
Hoş bir ışık düşmeyen yerde ben hep
Suratsız konuğum geceyle yalnız
Semper Eadem
•Uyusun gölgesinde kirpiklerinizin tez!
Révérsibilité
•Nedir utanç, acılar, azaplar, hıçkırıklar,
Nedir, yüreği buruşuk kağıt gibi sıkar
Korkunç gecelerdeki dehşet, öyle belirsiz?
•Bilir misiniz sıtmaları, sağlık dolu melek,
Loş hastanenin büyük duvarları boyunca
Ayak sürüyüp giden o sürgünleri, bunca
Zor bulunur güneş peşinde, dudaklar titrek?
Bilir misiniz sıtmaları, sağlık dolu melek?
•Kırışık dolu melek, kırışıklar ne peki,
Yaşlanma korkusu ne, azap ne içimizde
Günah Çıkarma
•Dünyada her şey yalan
Üstü ne çok örtülse de bencilliğimizin
Sırıtır bir aradan
Zehir
•Gözlerinden boşanan zehir gibi ne var ki,
Şu yeşil gözlerinden,
Ruh titrer, ters görünür o göllerde, derinden
Onulmaz
•Bilir misin pişmanlığı ki yürektir hedef
Zehirli okları için?
Konuşma
•Yüreğim yıkık bir saray kalabalıklardan;
İçmeler, adam öldürmeler, kavgalar dolu!
Güz Şarkısı
•Acı gürültülerle çatırdayan dalların.
İç Sıkıntısı
•Ve ölüm, dumanla sarılı dış semte.
Çalar saat
•Anımsa ki zaman hırslı bir kumarbazdır
Hilesiz kazanır, her elde! Budur yasa.
Gün sönüyor; kabarıyor gece, anımsa!
Uçurum hep susuz; su saati boşalır.
Geçen Bir Kadına
•Çevremde gürlerdi sağırlaştıran sokak
Şarabın Ruhu
•Bilirim, bir tutuşmuş tepe üstünde niçin
Onca didinme, ter ve kavuran güneş gerek
Var olmam ve kendime bir ruh edinmem için;
Ama nankör, kötücül olmayacağım gerçek
Katilin Şarabı
•Biz hepimiz biraz kaçığız derim!
Öldürülmüş Bir Kadın
•Uzak artık alaycı dünya, pis kalabalık
Meraklı yargıçlar da
Uyu, rahat uyu, anlaşılmaz yaratık
Bu gizemli mezarda
Kiter’e Bir Yolculuk
•Yüreğim, bir kuş gibi, kanat vururdu şen
Saint Pierre’nin Yansıması
•Bense kanıksayıp çıkacağım elbette
Düşle eylem kardeş olmayan bir dünyadan.
Yolculuk
•Acıdır gezilerden çıkardığımız bilgi!
O küçük, yavan yeryüzünün bugün de dün de
Yarın da her zaman biziz bize gösterdiği:
Bir korku yeşilliği bir sıkıntı çölünde!
•Uçuruma ha cennet ha cehennem dalalım
Bilinmezin dibinde bulmak için yeniyi.
Başkaldıran
•Bil ki sevmen gerekir, yüz buruşturmadan,
Şaşkını, çarpığı, kötüyü, zavallıyı.
İçe Kapanış
•Uslansana, acım benim, dinlenip dursana artık
•Acım benim, elini elime ver; şöyle gel işte
Uçurum
•Yazık! Neler uçurum değil ki- eylem, düş, istek.
Kapak
•Ufacık beyni çalışsa da çalışmasa da,
İnsanoğlu, gizemin dehşeti yüklendi mi,
Gözü titremeden bakamaz göğe arada.
Kurtulmalık
•Biri sanattır, aşktır öteki.
Sonsöz Tasarısı
•Her şeyin özünü çıkardım çünkü,
Sen çamurunu verdin, ben altına çevirdim onu.
Şüheda Betül Kaplan hazırladı.
İZDİHAM