Charles Ryan Belgesel Filmi Üzerine Söyleşi: Yapımcı Murat Dereli, İzdiham’ın Sorularını Yanıtladı
Bu belgeselin fikri nasıl ortaya çıktı? Projeye başlama sürecinizden bahsedebilir misin?
Ben Avustralya’da yaşayan bir iş insanıyım. Hem iş hem de kültür-sanat anlamında projeler gerçekleştiriyorum. Son yıllarda Türkiye’de daha fazla yaşamaya başladım. Her yıl Türkiye’de bulunduğum sürece bir kültür-sanat faaliyetine katkıda bulunmaya çalışıyorum. NFT tasarım projeleri, gezi ve sinema programları gerçekleştirdik. Prodüksiyon faaliyetlerinde bulunduk. 2024’te ise Türkiye’ye geldiğimde televizyon, dijital platform ve sosyal medya alanında program yapmak için çeşitli kişiler ile görüşmelere başladım. Görüşmelerimden biri ise şimdiki belgeselimizin yönetmeni Vedat Yenerer Bey’leydi. Kendisi benim Avustralya’da yaşadığımı bildiği için bana dedi ki, “tam sana göre bir proje var, sen bunu film ya da belgesel haline getirmelisin”. Osmanlı ordusunda görev yapmış, ayrıca Osmanlı Devleti’nden madalyalar almış, yıllar sonra ise Osmanlı’nın karşısında savaş görevinde bulunmuş bir Anzak doktorun hikayesinden bahsetti. Bu proje Türkiye-Avustralya arasındaki var olan dostluğun daha fazla pekişmesini sağlayacak, her iki taraf içinde çok ilgi uyandıracak ve onurlu hissettirecek bir hikaye olması, Türk-Avustralya vatandaşı olan, benim için son derece ilgi çekici oldu. Bu proje tam bana göre dedim ve belgesel yapımcısı olarak buldum kendimi. Kısaca Üç Harp Bir Doktor’a başlama hikayem bu şekilde.

Belgeselin araştırma süreci nasıl ilerledi? Hangi kaynaklardan ve uzmanlardan yararlandınız?
Proje başlar başlamaz hem Avustralya’da hem de Türkiye’de bir ekip oluşturduk. Ekip arkadaşlarımızı ayrı ayrı görevlendirdik. Türkiye ekibinin başında yönetmenimiz Vedat Yenerer ile yapım koordinatörümüz Deniz Kaim yer aldı. İlk etapta belgesel için bir senaryo yazılması lazımdı. Bu konuyu konuştuk. Yanı sıra derin bir tarihi araştırma içine girdik. Ayrıca uzman kişilerden görüşler aldık. Çanakkale Savaşı alanında ihtisas yapmış tarihçi ve yazarlar ile konuştuk. Arşiv taramaları gerçekleştirdik. Belgeselin konusu Gelibolu savaşları sırasında geçtiği için Çanakkale Alan Başkanlığı ile de görüştük. Onlardan büyük destek aldık. Belgeselimizin ana karakteri Dr Charles Ryan’ın yaşayan izlerini takip ettik. Kendisinin akrabalarına ulaştık, hem Avustralya’da hem de Türkiye’de kullandığı eşyaları bulduk. Torununun torunu Siobhan Ryan ile röportaj gerçekleştirdik. Belgeselimizin ana konuşmacısı olarak Çanakkale hakkında bir çok kitaba sahip Anzak Barış Ödüllü tarihçi-yazar Dr Vecihi Başarın yer aldı. Ayrıca Dr Charles Ryan’ın şimdiki meslektaşları olarak Prof. Dr. Mete Düren ve dört kuşaktır cerrah olmak aile geleneği haline gelmiş Op. Dr. Ömer Arıkan’ın ailesi yer aldı.
Kullanılan arşiv görüntüleri, röportajlar veya dramatik canlandırmalar konusunda nasıl bir denge kurdunuz?
O biraz kurgusal boyuta giriyor. Açıkçası benim tam alanım değil. Ben sadece süreci takip ettim. O konuda kurgu yönetmenimiz Oğuz Erçan ve yönetmen asistanımız Gülce Erçan’a teşekkürler etmek lazım.
Geçmiş projelerinizle kıyasladığınızda bu belgesel sizin için nasıl bir anlam taşıyor? Yeni belgesel projeleri veya farklı türlerde çalışmalar planlıyor musunuz?
Bir yapımcı olarak kültür ve sanatın her alanında faaliyet göstermeye çalışıyorum. Belgeselde bunlardan biri oldu. Üç Harp Bir Doktor özellikle konu olarak ve insanlığa Dr Charles Ryan tarafından yüz yıla aşkın zamandan sonra tekrar barış mesajı vermek ve barışı hatırlatmak adına bana çok güzel duygular yaşattı. Kısa ya da uzun metrajda elbetteki yeni prodüksiyonlarımız olacak. Farklı türde ise müzik ya da daha başka içerik üretimi alanlarında yatırımlar yapmak istiyorum. Yine bir yapımcı olarak bana sunulacak güzel fikirlere ve projelere de açığım.
Burcu İkra Kılıç
İZDİHAM