2 Mart 2018

Dergah Dergisi’nin 337. Sayısı Çıktı

ile izdiham

Dergâh dergisinin Mart sayısı raflardaki yerini aldı.

1990 yılının Mart ayında yayın hayatına başlayan Dergâh, bu sayıyla beraber 29. yaşına girmiş bulunuyor. Dergi, 337. sayısında da şiirden hikâyeye, denemeden makaleye, arşiv belgesinden hatırata, dopdolu bir içerikle çıkıyor okuyucuların karşısına. 

Mart sayısında, içlerinde Tuhfe-i Hattâtîn, Bâleybelen ve Aşçı Dede’nin Hatırları’nın da olduğu bazı önemli eserleri yayına hazırlayan Mustafa Koç, Revnakoğlu arşivini Dergâh için aralıyor. İlk yazının başlığı ‘Kubbe Tekkesi’. Cemalettin Server Revnakoğlu’nun arşivi, yakın dönem kültür tarihimiz hakkında çok sayıda bilgi ve belge içeriyor.

İbrahim Yolalan, Atakan Yavuz, Selçuk Küpçük, Çetin Alpagut ve Yavuz Altınışık Mart sayısının şairleri.

‘Derkenar’ sütununda Şadi Kocabaş ve Funda Özsoy E.’nin yazıları var.

Merve Aytaç ve Eda İşler Mart sayısının hikâyecileri.

Necip Tosun, yazarın edebiyata adanmışlığının önemini örneklerle anlatıyor.

Mustafa Özel ‘Necip Mahfuz’dan Bir Türkiye Romanı’ başlıklı yeni makalesinde, bürokraside yükselmeye çalışan insanların hikâyesine odaklanıyor.

Feyza Betül Aydın, Alison Gibbons imzalı bir metni çevirdi: ‘Postmodernizm Öldü. Sırada Ne Var?’
Mart sayısının ‘Orta Sayfa’ konuğu ilk kitabı ‘Kamburlar, Kaçaklar ve Kurbağalar’la edebiyat dünyasına şık bir giriş yapan genç hikâyeci Sinem Torun. Söyleşiyi hazırlayan Gülşah Sanin.

Ahmet Demirhan, hep tartışılagelen II. Yeni şiirinin adlandırılması meselesine farklı bir cepheden yaklaşıyor.
Mustafa Çiftci, toprak sahasında ‘her işi yaparım abi’ diyen tipleri ağırlıyor.

Ali Ayçil, ‘Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nün tek hayvan kahramanı olan Seyit Lütfullah’ın kaplumbağası üzerine bir deneme kaleme alıyor.

İsmail Kara, ‘Beylerbeyi’ kitabının yayınlanma hikâyesini paylaşıyor. Kara’nın bu tarz metinleri, ‘günlük’lerin kültüre katkısına iyi birer örnek. 

Cantürk Coşkun, babası sahaf Ethem Coşkun’un yönettiği, Vankulu Lügati’nin Müteferrika baskılı bir cildinin müzayedesiyle ilgili bir hatırayı aktarıyor. Mustafa İbakorkmaz, düzyazının bir türü olan ‘deneme’ üzerine, türü el üstünde tutan bir yazıyla katkıda bulunuyor. Özkan Gözel, aşk, mutluluk ve hakikat gibi kavramları bir felsefeci gözüyle irdeliyor. Arka kapakta Mustafa Kutlu’nun ‘Mavi Yelek Mor Düğme’ başlıklı denemesi var.

İZDİHAM