Durakta safahat okuyan, üsküdar’ı şiirle besleyen kızlar
Sözlüğü ilaç yapıp imeceyle damlatıyorlar halkın diline
Ali Emre
(İtibar / Ağustos 2015)
hatırlasana: ölmüştü muharrem usta
pek çetindi seksen dört kışı
seksen beşte bir zabıta tokadı
kalmış aklımda nedense
bir çolaklık bir de kent sigarası
ve bir gökyüzü girişimiydi yaş ön dört sene doksan
bir uçuş denemesi: insan insanın kanadıdır diyerek
İsmail Kılıçarslan
(İtibar / Ağustos 2015)
orada biraz yas
biraz festival orada
kırık bir bardağı toplarcasına
bir topla bardağı kırarcasına
orada
Suavi Kemal Yazgıç
(İtibar / Ağustos 2015)
Bodrum katının arka odası
Karanlık içinde yaşamak gündüz,
Tebrik ederler, sessiz öldünüz
Yorulduk galiba diyorlar buna.
İbrahim Tenekeci
(İtibar / Ağustos 2015)
Saklanacak ne var sanki besmelesiz kasalarda
Elin adamının bir çıkarına bin memleket evladı
Sallana sallana yürüyebilir aç karnına öyle mi?
Nurettin Durman
(İtibar / Ağustos 2015)
mevrus günah değil, bu mevrus firak
erimiş maden gibi döken kesrete
yasak meyve üstündeki parmak izini
Emel Özkan
(İtibar / Ağustos 2015)
Sen en renkli Afrika’sı yeryüzünün!
Kaşlarını çatarsın bir yağmur ormanları
Gülümsersin başaklar, başaklar, başaklar
Mehmet Aycı
(İtibar / Ağustos 2015)
atları atlarla yakalarlar
.
.
haritalarda gösterilmeseler bile
otların kırılışında sesleri var
Abdüssamed Bilgili
(İtibar / Ağustos 2015)
Tanımadığına rahatça yarasını gösterir insan
Tanıdıkça duyulur gürültüsü sessizliğin
.
Katil rolü hafızaya verilmiş başından belli
Ne iyiydi bilmesek, anlamasak ne iyi.
Zeynep Tuğçe Karadağ
(İtibar / Ağustos 2015)
nereye çıkacaksa bu sözler, varsın çıksın
ağır geçiyor nasılsa, şairin ilk güzü
her kapıdan kovulmuş bir meczup gibi kırgın
bahçeler bana dar da, bilmem kime yeryüzü
Nadir Aşçı
(İtibar / Ağustos 2015)
Ne kadar sevimli bir sırtlan
Hadi onu aslan yapalım
.
Çok yaşasın komiklikler
Şakalar ve şaklabanlar
Ve ölsün mizah
Çünkü aptallar
Çünkü sadece aptallar mizahtan anlamaz
Melih Tuğtağ
(İtibar / Ağustos 2015)
Bana gelince, kokusunu duyduğum o memleket
Gölgesini de alıp zengin kalkışı yaptı
Dizimdeki yaraya gömdüğüm duvar
Ve içinde taşıdığı ırmakla
Sırra kadem bastı çakıllar
Mehmet Burak
(İtibar / Ağustos 2015)
buraya dinmeyen bir hasret olarak gönderildim
tuhaf marifetler edindim zaman sonra
güne erkenden bir sigarayla başlamayı
Seyyid Ensar
(İtibar / Ağustos 2015)
üç basamak ve açılan kapı,
şafak kızıllığıyla ekmek
kokusu alnımı ovalamakta.
Ahmed Ölmez
(İtibar / Ağustos 2015)
son cümleden başlayan itaatsiz siviller
sayfa yırtan muvazzaf subaylara gebedir
Bahadır Sancak
(İtibar / Ağustos 2015)
Kız çok güzel, nereden gülse
– Can sıkıntısından kapanan bir çağ arıyorum tarihte
Rıdvan Tulum
(İtibar / Ağustos 2015)
Eşiğinden geçemiyorum hiçbir kapının
Takılıyorum dünya takılıyor ayaklarıma
Irgat Halil aşıyor kalıyorum ben bu tarafta
Bunu sen de bilirsin derviş.
Recep Terler
(İtibar / Ağustos 2015)
babası cezaevinde çocuğun ama yakalık şart
gülecekler, olsun, dantelli de olsa sen tak
.
yönetmeliğe uygun koşullarda eğitim şart
eve gönderilen çocukla eve giden yol aynı
Abdullah Mesud
(İtibar / Ağustos 2015)
eyvah ki bir dalgınlık gölgesinde yolunmuştum işte
.
boyumu aşmıştı çoktan benden kopan yongalar
ve ben küçücüktüm kadınlığım kadar.
Ayşe Çelikkaya
(İtibar / Ağustos 2015)
Metruk helal tribününden şöhretime alkış tutarak hep
Hangi taraftan sınanmadımsa oradan övdüm kendimi
Rıfat Eroğlu
(İtibar / Ağustos 2015)
İnşa ederse yalnızlık
Sahile vurur yaralar
Leylâ İpekçi
(İtibar / Ağustos 2015)
yıllarca ve yıllarca toprağa ve ekmeğe hayat
katıkmış ayran ve zeytin ölüme
Hüseyin Atlansoy
(İtibar / Ağustos 2015)
Dilek Kartal hazırladı. Dergilerinizi kendisine ulaştırdığınız takdirde yapılan çalışma izdiham.com’da yayınlanacaktır. İletişim: twitter.com/ @DilekKartal_
İZDİHAM