Dilek Kartal, İtibar’ın Nisan 2015 sayısından mısralar seçti
Tundan tuna derdi annem
Tundan tuna savrulsun seni bir defa üzen
Mezarımı bulduğumu
Söylemek istiyorum
Fatma Şengil Süzer (İtibar / Nisan 2015)
Sen ısırıp cennetten dökülen sırçaları
Kütür kütür kırarken çocukları dişinde
Bakmazsın yaşın yaşı göğün ağlamasına
Aşk yazmaz kitabının eşşek kadar cildinde
Süleyman Çobanoğlu
(İtibar / Nisan 2015)
Kadınlar pazardan dönüyor mutsuz
Adamlar evlerde oluyor yorgun
Ölümün önüne kattığı ömür
Günlerden akşamdır, üzgün ve ağır.
İbrahim Tenekeci
(İtibar / Nisan 2015)
haaa sürünerek başladıysan hayata
kanatlanıp da uçmaya pek zaman kalmaz
kelebekleri hatırlatırım sana
sorum yok ama lütfen cevap yaz
Zafer Acar
(İtibar / Nisan 2015)
Sivillerle aynı vagonu paylaşıyorduk
Sen Hacı Osman’da indin bense devam ettim
Kalpleri geçersiz kılan öfke
Hareket eden her şeye el koymuştu…
Furkan Çalışkan
(İtibar / Nisan 2015)
Dirensem ve inansam yeniden
İnansam sevinmek vardır
Bilebilsem bahar oradadır
Yine de söyle, bu darlığı kaldır
Elif Nuray
(İtibar / Nisan 2015)
düşününce insan teselli buluyor:
uçurumlar yalnız çalışır,
güneş arkadaş aramaz..
öyleyse ben neden üzülecekmişin?
başımı eğdim gökyüzü geçti.
Muzaffer Serkan Aydın
(İtibar / Nisan 2015)
gene de haksızlık etmeyelim insanlığa
körleştik sağırlaştık ama dilimizi yutmadık
şeytanla şakır şakır konuşuyoruz mesela
Aykut Nasip Kelebek
(İtibar / Nisan 2015)
saçları iki kere taranmış gençliğim annemin yüzüne hevesli
biliyorum, tavanı göğe bakan sokaklar
kiraz çiçeğinin güle yenilmesinden şikâyetçi
Cengizhan Konuş
(İtibar / Nisan 2015)
Suyun gövdesi toprakla konuşacaktı
beni okul tatilinde on beş gün
buz gibi dükkâna koydular
somutlaştım
.
şair olmadan her şeyi böylece demem gerekecek
şimdiden yazıyorum bunları şimdiden yaz
ilerde şair olursan yazamazsın
demem gerekecek.
Samed Karataş
(İtibar / Nisan 2015)
Seni maalesef ben de anlamam anlarmış gibi yaparım
Çayını doldururum, yanağımı uzatırım, hayallerine evet
Muhammet Mücahit Yılmaz
(İtibar / Nisan 2015)
Kendine bakmış olsa görecek en nihayet
Bize bakan bir ayna dünyanın neresinde
Nurettin Durman
(İtibar / Nisan 2015)
müşterek bir şeyler buluruz belki seninle
biraz gayret edip şurada hiç konuşmasak
.
.
aynı güzellikte iki hareket olsaydık
yan yana durunca bu kadar insan içinde
Nadir Aşçı
(İtibar / Nisan 2015)
Son elde kazanırım diye oturduğun masada
Öğrenirsin yeniden, yeniden kaybetmeyi
Orhan Özekinci
(İtibar / Nisan 2015)
çünkü ben, akşamları üzülürüm diye haber izlemeyenim
canım neremdeyse oralarım ağrıyor acizlikten
Melih Tuğtağ
(İtibar / Nisan 2015)
Geriye bakan kadınların şakağındaki ter
.
.
Aralanmış tül, gözde yağmur, hâtıra ve fer
Rabia Gelincik
(İtibar / Nisan 2015)
Biz varken devlet yoktu, bizden iktidarlar gördük yalnızca
Wesphalia’ya giderken aldı da bir yağmurdaki yağmura dek bizden
Ve biz; sağanağa tutulunca umurlarında olmadığımız
Fakat kesilince dua için akla gelendik
Ve biz üçümüz, şimdi size ambalajsız bir soru sorsak;
“İçinizde Müslüman olduğu anı hatırlayan var mı?”
Yusuf Armağan
(İtibar / Nisan 2015)
karanlık mahzenlerde bekleyip mayalanan öfkem
gün yüzü görmemiş umutları var ülkemin
Bilal Can
(İtibar / Nisan 2015)
haç ve isalar arasında girince Müslüman mezarlığına
burada ölmesem diyordum burada ölmesem iyi
Ahmed Ölmez
(İtibar / Nisan 2015)
İdeolojisi henüz belli olmayan
Taze bıyığım ve sakallarım
Sokağa çıkmaya hazır değilim
Bilal Çağlar
(İtibar / Nisan 2015)
insanlar kaçıyor hızla şehrimizden gövdeleri taze bir tütün
Ömer Fatih Andı
(İtibar / Nisan 2015)
Bir de mecnunlar çıktı mahallede düzmece,
Ağızları İngiliz anahtarı dilleri piespidir.
Yolarak kanadını pazara arz üzere,
Aşk sözleri satarlar hem de indirimlidir.
Berat Demirci
(İtibar / Nisan 2015)
namaz kılmak, eve ekmek getirmek
baba sırtı ne mübarek şeydir anladım böyle
.
.
.
oğulların gözlerinden öpülemez
gözlerinden öpüyorum denir ancak.
Mehmet Emin Küçüker
(İtibar / Nisan 2015)
Dilek Kartal hazırladı.
İZDİHAM