Dilek Kartal, Mahalle Mektebi Dergisi’nin Temmuz- Ağustos Sayısından Mısralar seçti
Ey görünmez kovaların sahibi sal bir kova,
Yahut yeşert bu kuyudan bir sarmaşık yaprağı
Hicabi Kırlangıç (Mahalle Mektebi / Temmuz-Ağustos 2015)
Barbarlığımı severek barbarlığımı yazarak barbarlığımı bağışla
Sen o şarkının yandığı yerde beni bağışla
Sana bakışlarımı bana bağışla bitir hayatı
Bazen karanlık çiçeklerdir sen onları bağışla
Süleyman Unutmaz (Mahalle Mektebi / Temmuz-Ağustos 2015)
ötede yağa yağa ilerliyor bir kız
kendi cehennemini görmüş yüzünde korkuyor.
elleri ki güldüğünde sarısabır,
kızdığında elleri baldıran oluveriyor
.
.
kız yeryüzünde açık bir yara gibi dolaşıyor
Ahmet Sarı (Mahalle Mektebi / Temmuz-Ağustos 2015)
Ben zemherileri severim bilirsin, o dinç saldırı sabahlarını
Kuvvetli bir sözlükten bizim için unutulan kelimeler devşiririm
Bizim için diyorum sen, ben, gelirse o, belki bir de şeyhimiz
Yağız Gönüler (Mahalle Mektebi / Temmuz-Ağustos 2015)
Ey taht tutkunları, övün kendinizi kırbaçlarınız yağlı
Çöp arabalarını yollara park edin, çavuşlar şaşkın
Erkencilerin çorbacıları, evsizlerin kokusu
Tanrıya daha mı yakındır
Yoksa çok konuşan kadınlar mı
Adem Yazıcı (Mahalle Mektebi / Temmuz-Ağustos 2015)
utangacımdır birkaç çiçeğe birden
yerini yadırgatacak kadar
Ahmet Sami Yalçınkaya (Mahalle Mektebi / Temmuz-Ağustos 2015)
Yoksuluz hepimiz ağaçsız kentler kadar
durmadan ehramlar inşa ediyor nüfuzlu müteahhitler
sokaklar yürümek, yokuşlar çıkmak içindir
dudaklar ise öpmek
gölgeleri kaskatı uzanıyor apartmanların
ölmüş bir gölge kimi serinletebilir ki sevgilim
Hamza Günerigök (Mahalle Mektebi / Temmuz-Ağustos 2015)
şiiri bile hazırken bir çok mazeretin
yanlış mı yaptık
söylememekle..
sevmek bana mı ağır gelmiş?!
şiir yazacak kadar güçlüydüm…
Ömer Karpuzoğlu (Mahalle Mektebi / Temmuz-Ağustos 2015)
belki sol şeritte ayağı bağlı kadınlar
geçerken gördün müydü kanları
kardan iplerle lehimlenmiş halatlar
-gibi gemileri sarmakta kış ayları-
Zeki Altın (Mahalle Mektebi / Temmuz-Ağustos 2015)
Ben sizin mazgallarda kapattığınız közüm
Sizi yakacağım kendi ormanınızda
.
Bin kere ecrin doğuruyor
Yirmi bir kere eriyor ölürken insan
Anıl İbrahim Bakırcı (Mahalle Mektebi / Temmuz-Ağustos 2015)
Dilek Kartal
İZDİHAM