Binlerce sokak, her sokakta yüzlerce kapı, her kapının arkasında üçer-beşer hayatlar, her hayatın içinde çarpan bir küçücük kalp, o kalbin etrafında uçuşan hayaller, yaşanan aşklar, vefalı vefasız nice ilişkiler…
O kalplerin toplamı sokağa, sokakların toplamı mahallelere yansır.
Dursaliye Şahan’ın Akademisyen Kitabevi’nden çıkan dördüncü öykü kitabı; Ah O Kadınlar Mihriban Hanım’ın hikâyesi ile başlıyor.
İkinci hikâye Meryem bir ucuyla Mihriban Hanım’a bağlanmış. Diğerleri de bu bağlantıyı sürdürüyor.
Elele hayatlar gibi.
Kahramanları hep kadın olan öykülerin, sıradan insanların hep görmekten kaçındığımız o sıra dışı hikâyeleri.
Her bir karakter, bütün cümleler hatta sözcükler yapboz oyunundaki küçük parçacıklar gibi. Bir tanesini çekip alsanız bütün hikâyenin dengesi bozulacakmış gibi. Fazlalık hiç yok.
Gülüşlerin içinde can olmak için doğan Mihriban Hanım’ın ironik ölümü…
Canına kast eden ağabeyine bir can bağışlayan Meryem…
Okuma yazma bilmeden çalıştığı holding patronunu dize getiren temizlikçi Nimet…
Yabancısı olduğu topraklara kök salan Elâ Öğretmenin geleneksel kör yürüyüşü ile iç yolculuğu…
Yasak aşkı ile sevgisinden vaz geçemediği kocası arasında kalan Firûze…
Susadığın dileğin duası kabuldür diyen Güllü.
Ne çok kalp kırdığımızı gösteren Asiye…
Ve Kiraz’ın ölümsüz aşkı…
Akıcı, okuyucuyu hemen hiç zorlamayan Ah O Kadınlar; gerçek hayatımızda yanında olmak isteyeceğimiz yürekli karakterlerin hikâyeleri.
Yazar: Dursaliye Şahan, Ah O Kadınlar, Sayfa sayısı: 97, Yayınevi: Akademisyen Yayınları
İZDİHAM