Elif Geç,
İstanbul’da doğup büyüdü. Yine İstanbul’daki bir orman köyünde üç yıl öğretmenlik yaptı, tabiatı tanıma fırsatını böylelikle buldu. Şu an görevine şehirde devam ediyor. Hikâyeleri Kuyudaki Koro, Post Öykü, Aşkar, Mahalle Mektebi, İtibar ve Nordik dergilerinde yer aldı.
İzdiham: Niçin yazıyorsunuz?
Görebilmekle ilgili. Hikâyeyi görebildiğim için yazıyorum.
İzdiham: Yalnız olduğunuzu düşünüyor musunuz?
Bazen evet. Bazen hayır.
İzdiham: Edebiyat delilik midir?
Bir coşku hali olabilir ama delilik değil. Delilikse de böylesi olsun.
İzdiham: Sizi özetleyen en iyi cümle nedir?
“Gönlüm uçmak isterken semavi ülkelere / Ayağım takılıyor yerdeki gölgelere”
İzdiham: Sizi yazmak mı daha çok heyecanlandırıyor; yoksa eserlerinizin okunması mı?
İkisi birbirinden farklı heyecanlar.
Hikâyeyi görmek bile bir heyecan. Yazmaya başlamak, onu tamam etmek, sonra birilerinin okuması. Ayrı ayrı heyecanlar.
İzdiham: Yeni bir kitap yazmayı düşünüyor musunuz?
Şu an hikâyelerimi bir kitapta toplama aşamasındayım.
İzdiham: Derin sularda yüzmek mi; yoksa beş yıldızlı bir otelin havuzu mu?
Yüzemiyorum. Yüzebilseydim derin sular isterdim.
İzdiham: Yürümek mi makam aracı mı?
Metrobüs. Yürümek.
İzdiham: Boş zamanınız var mı?
Elbette var. Bence herkesin boş zamanı var. Aksini iddia eden elindeki akıllı telefonu bıraksın.
İzdiham: Size sorulduğunda en nefret ettiğiniz soru hangisidir?
Bilemedim. Değişir sanırım bu soru.
İzdiham: En sık kullandığınız kelime hangisi?
Kitap. En sık duyduğum kelime de bu.
İzdiham: Kıskandığınız bir yazar var mı?
Kadınların dünyasını güzel anlatabilen yazarları kıskanabilirim. Mesela Malina’yı yazdığı için Ingeborg Bachmann.
İzdiham: Nobel edebiyat ödülü sizin için ne ifade ediyor?
Ödüllerle ilgili konuşmayı artık doğru bulmuyorum.
İzdiham: Yazdığınız metnin bitmiş olduğunu nasıl anlıyorsunuz?
Bir virgül bile değiştirmiyorsam bitmiştir. Virgülün bile yerini değiştirsem metni baştan okurum.
İzdiham: Okumaktan keyif aldığınız yerli yazarlar var mı?
Var. Sibel Eraslan, Leylâ İpekçi, Güray Süngü, Akif Hasan Kaya, Osman Cihangir, İsmet Özel …
İzdiham: Türkiye dışında başka bir ülkede yaşasaydınız bu hangi ülke olurdu?Türkiye dışında başka bir ülkede yaşamak istemiyorum. Allah vatanımızı korusun.
İzdiham: Sizi diğer yazarlardan farklı kılan nedir?
Buna benim cevap vermem zor ama içeriği zengin tutuyorum, biraz da uzun oluyor hikâyelerim. Bunlar sanırım.
İzdiham: Çay mı portakal suyu mu?
Çay.
İzdiham: Okurlarınızla aranızda bir gönül bağı var mı?
Henüz kitabım olmamasına rağmen güzel tepkiler alıyorum, sanırım bir bağ oluşmuş. Okuyan, beğenisini dile getiren okurlarıma teşekkür ederim.
İzdiham: Yazarlık kurslarına inanıyor musunuz?
İnanmıyorum. Şöyle ki, lise çağındaki bir gencin var olan yeteneğini fark etmesini sağlayabilir, buna eyvallah. Fakat daha ileri yaştakiler için zorlama olacaktır. Yazma arzusu, o coşku varsa kursu bekleyemez, kursla gün yüzüne çıkamaz. Kabına sığmaz, coşar, taşar. Duvara yazdırır mum ışığında, peçeteye yazdırır, uyku tutmaz. Aklı rahat bırakmaz yazdırmadan. Yani meziyet kurs olmadan da kendine akacağı yolu bulur. Bu yüzden inanmıyorum. Dergilere inanıyorum. Okumaya inanıyorum. Şunu da görmezden gelemem, okuma konusunda bir disiplin kazandırıyor olabilir.
İzdiham: En sevdiğiniz Edebiyat Dergisi hangisi?
Post Öykü’yü seviyorum, güzel bir enerjisi var. Aşkar’ın her yeni sayısını görünce sevinirim, dahilinde olsam da olmasam da. Mahalle Mektebi okurunun yazarlarını sahipleniyor olduğunu hissettim. Mahalle Mektebi’nin bendeki yeri ayrıdır.
İZDİHAM