Omuzlarında intihar etmiş mor elbisen
Acını çoğaltır da durur gövdeme doğru
Sen; iki kızın ve bir oğlun göğsünde
Tel örgülere astın iç edilen insanlığımızı
Kameralar çekiyordu
Her tarafta insan hamleleri vardı
Olağan bir ölümden
Olağan bir hayata geçiyordun
Bir televizyonun ortasında unutuluyordu
Bıçak gibi açılan solukların
Katı sınırlarını aşıyorsun buharlaşan bir çağın
Gözlerinle bir boşluk daha bıraktın
İyice sıkışıyor Orta Doğu
Seni kime haber versem
Ey! Mor elbiseli kadın
Hangi çağ gelse diz çökse önünde
Hangi kumandan ordularıyla bitse köşende
Eksilmez bunca yorgunluğu
Tül gibi saçılır mor elbisen
Taze insanların kemikleri üzerinde
Soyut resimler öldürmek bilgisinden
İllüzyon ki kaç kere illüzyon
Hâlbuki tüm bu olup biten
Başını göğe çekiyorsun
Sızlıyor bütün ince bulutlar
Acıyı gösterecek etlerin
Biraz daha yürürsen
Somut bir mor elbise kayacak omuzlarından
Sende bir televizyon sahnesi unuttum
Bende takılı kaldı mor elbisen
İnsan ne kadar çok görebilir
Bir kadının canı nasıl yanar
Sen geçersin Doğu’nun ortasından
Bize yeni bir tarih yazarsın
Hüznünü anmasa da bu beyaz camlar
Yeniden açılacak bütün defterler
İnan bize yeni bir tarih yazacaksın
Hatırlanmasın mı?
Ayşe gibi girişin bir dünya savaşına
Enes Talha Tüfekçi, Karabatak 17
İZDİHAM