Ercan Varol, Anı Dükkanı
Duydum bir anı dükkanı varmış
Uzaklarda, yemyeşil bir dağın yamacında
Tek katlı ahşap şirin bir evmiş aslında
Yalnız yaşarmış yaşlı bilge bir adam
Çeşit çeşit anılar saklıymış dükkanında
Anılar alır satarmış ama para geçmezmiş orada
Bir bedel istermiş müşterilerden bunun karşılığında
Garip geldi bana bu takas bu alışveriş
Vardım gittim yanına dağları taşları aşarak
Bütün kötü anılarımdan kurtulmaktı amacım
O gün boşmuş adam sanki beni beklermiş
Dedikleri gibi gür sakalı ihtiyar bir bilge
Dedim efendim ününüzü duydum geldim
Kötü anılarımı almanızdır gelmemdeki hedefim
Uzunca ufuklara baktı sonra da benim yüzüme
Kötü anılarının hepsini alırım dedi ama
Duymuşsundur bunun bir bedeli olur sana
Duydum sayın bilge, veririm ne isterseniz anında
Düşündü derin derin ve yüzüme baktı sonra
Dedi çocukluk anılarını da alırım bunun karşılığında
Ürktüm bu istek karşısında, sordum nasıl yani ?
Duymuşsundur para geçmez burada
Düşündüm tekrar tekrar uzun boyluca
Baktım en güzel anılarım da hep çocukluğumda
Sadece yetişkin güzel anılarım kalacaktı bana
Nerede o çıkarsız sevgi ve gökyüzü masumiyeti
O an için hayali bir yolculuğa çıktım çocukluğuma
Canlandı gözümde kırmızı bisikletim ve çizgili topum
Ve elma şekerim ve bisküvili lokum
O zaman bir tehassür koptu içimde bir anda
Keşke hep çocuk kalsaydım hayatta
Hiç değilse anılarımla avunmak kalır şimdi bana
Vazgeçtim efendim dedim bilgeye
Bilge “iyi seçim yaptın” dedi ve gülümsedi bana
Prof. Dr. Ercan Varol
İZDİHAM